Hastanede görev yapan yerli ve yabancı 60 MSF personeli ile yapılan görüşme neticesinde hazırlanan ön raporda, Afganistanlı ve ABD'li yetkililer tarafından ortaya atılan, saldırı sırasında hastanede silahlı militanların bulunduğu yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığı vurgulandı. Raporda, hem polis ve hükümet güçleri hem de Talibanın hastanede tedavi edildiği, standart bir uygulama olarak hastaneye getirilen yaralıların hangi silahlı gruptan olduğunun sorulmadığı belirtildi.
Daha Kunduz'da çatışmalar başlamamışken hastanenin konum ve koordinatlarının ABD'li ve Afganistanlı yetkililere iletildiğine yer verilen raporda, saldırıdan bir gün önce ABD'li yetkililerin MSF'ye, idarelerindeki hastanelerde Taliban militanlarının olup olmadığını sorduklarını, MSF'nin, tedavi altında olan yaralı militanlar bulunduğunu ancak silahlı bir kişinin hastanede gizlenmesinin söz konusu olmadığı cevabını verdiği aktarıldı. Raporda, saldırı sonrasında yapılan incelemelerde 140 yataklı hastanenin ABD'li askeri yetkilerin iddia ettiği gibi yanlışlıkla değil, kasten vurulduğunun açıkça görüldüğü ifade edilirken, saldırı sonrasında canını kurtarmak için kaçanların da hedef alındığına yer verildi.
Kabil'de konuyla ilgili açıklama yapan MSF Genel Müdürü Christopher Stokes, “Bazı hastalar ameliyat masasında can verirken, kimisi de çeşitli organlarını kaybetti. Patlamaların etkisi ile bazı kişilerin başı koptu. Yanan hastaneden kaçmaya çalışanlar ise helikopter tarafından ateş çemberine alındı. Hastaların bir kısmı acil bakım ünitesindeki yatağında yanarak can verdi” dedi.
