NATO ve Yugoslav askeri temsilcileri Makedonya'da yaptıkları pazarlıklarda anlaşmaya vardılar ve 40 bin Sırp askerinin Kosova'dan 11 gün içinde çekilmesini ve çekilme işlemine hemen başlanmasını karara bağladılar. Brüksel'de toplanan NATO üyesi ülkelerin büyükelçileri de anlaşmayı dün onayladı. NATO Genel Sekreteri Javier Solana ise, İttifak'ın, Sırplar'ın Kosova'dan çekilmesini görmeyi beklediğini söyledi. Çekilme hareketinin izlenmesi görevini, NATO Avrupa Kuvvetleri Komutanı (SACEUR) General Wesley Clark'a verdiğini söyleyen Solana, "Çekilme başlayınca, harekatın askıya alınacak" dedi.
NATO üyesi beş ülke, Kosova'yı beş bölgeye ayırarak, herbiri bir bölgeyi kontrol altında tutmayı planlıyor. Adları açıklanmayan NATO kaynakları, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya'nın, Kosova'yı kendi aralarında bölüşerek idare edeceği ve planlarda henüz Rusya'ya bir pay düşmediği kaydedildi. Bölünen Kosova'da kendisine yer verilmeyen Rusya ile bu konuda çetin pazarlıklar yürütülüyor. İngiltere'nin, Kosova'nın başkenti Priştine bölgesinde görevli olacağı ve bu rolün Londra'nın operasyonda oynadığı önemli rolü vurguladığı kaydedildi. ABD'nin Doğu Kosova'daki Gnjilane, Fransızlar'ın batıdaki Peck, Almanlar'ın güneydeki Prizren ve İtalyanlar'ın kuzeydeki Leposavic'te konuşlandırılacakları ve bu bölgelerin kontrolüne sahip olacakları belirtildi. Kosova'da Rusya için ayrı bir bölge oluşturulmayacağı; bunun geçtiğimiz hafta İngiliz Dışişleri Bakanı Robin Cook'un sözlerinden anlaşıldığı ve yine ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'ın da aynı sinyalleri verdiği kaydedildi. Bu arada, NATO'nun barış gücünde kumandayı elinde tutması prensibinden geri adım atmayacağı da vurgulandı.
ABD Savunma Bakanı William Cohen, anlaşmanın NATO'nun bütün taleplerini karşıladığını belirterek, "Anlaşmayı ihlal girişimleri, çok açık ki hava harekatının sürmesine neden olacak" dedi. Sırp güçlerinin, kısa sürede başlayacakları çekilmeyi 11 gün içinde tamamlamak zorunda olduklarını söyleyen Cohen, "Normal şartlarda beklediğimiz, önce çekilmenin başladığına dair doğrulanabilir kanıtlar. Çabuk çıkacak bir BM Güvenlik Konseyi kararının ardından hemen Kosova'ya askerlerimizi göndereceğiz. Ancak muhacirlerin dönüşü için kesin bir zaman veremeyiz" diye konuştu. Beyaz Saray kaynakları, sadece anlaşmadan memnuniyet duyduğunu açıklamakla yetinen Clinton'ın, varılan anlaşmayı "Kosova barışı için çok önemli bir adım" olarak nitelediği, bundan sonraki adımın, NATO barış gücü kuvvetlerinin Kosova'ya girmesi olduğunu söylediğini belirttiler. İngiltere Başbakanı Tony Blair de, anlaşma sağlanmasından memnun olduğunu açıkladı. Gözlemciler, NATO barış gücünü Kosova'da ciddi tehlikelerin beklediğine dikkat çekiyorlar. Barış gücü askerleri, özellikle patlamamış NATO bombaları ve Sırplar'ın döşediği mayınlar, bubi tuzakları ile karşı karşıya kalacaklar. 11 haftalık hava harekatını 2 Amerikan pilotunun kaybıyla kapatan NATO'nun, Kosova'da bekleyen bu tehlikeler nedeniyle daha büyük kayıplara uğrayabileceği belirtiliyor.