Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Kretschmer, "Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türk ordusu da terörizmle mücadelenin sadece silahla olamayacağı, sorunun kültürel, politik ve ekonomik boyutu olmadan çözülemeyeceğini anladı" dedi.
Kadın Girişimcileri Derneğinin (KAGİDER) İstanbul'da düzenlediği "Avrupa Birliği Yolunda Kadın" konulu toplantıya katılan Kretschmer, konuşmasının, resmi unvanıyla yaptığı son konuşma olduğunu dile getirdi.
Görev süresi dolan Kretschmer, 4 yıl 2 ay boyunca Türkiye hakkında gözlemler yaptığını ve böylece geniş bilgi sahibi olduğunu belirterek, Türkiye'nin 69 şehrine gittiğini, bunların 42'sinde resmi unvanla bulunduğunu anlattı.
Türkiye'nin, koşulları, ekonomik gelişimi, kültürel yapısı bakımından farklı bir ülke olduğunu ifade eden Kretschmer, çeşitliliğinin de çok geniş olduğunu vurguladı.
Kasım ayında açıklanacak olan ilerleme raporunun, durum tespiti yapan, fotoğraf niteliğinde bir rapor anlamına geldiğini anlatan Kretschmer, AB müzakere sürecinin bazı düzenlemeler ve yasal reformları gerektirdiğine, bütün ülkelerle yaşanan müzakere süreçlerinin müktesebata uygun olarak yürütüldüğüne dikkati çekti.
Kretschmer, AB müktesebatının pazarlığa ya da müzakereye açık olmadığını belirterek, standartların 25 ülke için geçerli olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin 2004 yılına kadar olan süreçte gerçekleştirdiği reformların hızının bu tarihten itibaren aynı şekilde devam etmeyip bir miktar yavaşladığını kaydeden Kretschmer, yine de Türk hükümetinin reformlar konusunda istekli olduğunu, Türkiye'nin kriterleri yerine getireceğine inandığını söyledi.
Hansjörg Kretschmer, bazı başlıklar konusunda tatmin edici ilerlemelerin kaydedilmesine ihtiyaç olduğuna işaret ederek, bunlardan ilkinin insan hakları olduğunu, ifade özgürlüğünün AB'nin olmazsa olmaz kriteri olduğunu, bu nedenle 301'inci maddede değişiklik yapılması gerektiğini söyledi.
Yasanın ifade özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik olduğunu savunan Kretschmer, bu madde uyarınca çok sayıda dava açıldığını, çoğu cezayla sonuçlanmasa da demokratik bir ülkede bunların yaşanmaması gerektiğini ifade etti.
Dini özgürlüklerin, özellikle gayri-müslim azınlığın haklarının tanınmasının bir diğer nokta olduğunu anlatan Kretschmer, kadın sorununda da gelişme sağlanmasının şart olduğunu, özellikle aile içi şiddet, politik alanda kadının temsili, ekonomik hayata katılımı gibi alanlarda ilerleme gerektiğini kaydetti.
Ordu-sivil ilişkilerinin AB sürecinde önem taşıdığını belirten Kretschmer, "Daha önce bu konudaki görüşlerimi açıkladım ve yeni bir tartışma yaratmak istemiyorum" dedi.
Kretschmer, bir diğer başlığın yargı bağımsızlığı olduğunu belirterek, bu konuda ordunun da sivil mekanizmaların da elinden geleni yapması gerektiğini ifade etti.
Bu süreçte Türkiye'nin güney doğusunun ekonomik, sosyal ve kültürel bakımdan gelişiminin büyük önem taşıdığına dikkati çeken Kretschmer, "Bu konuda bütün hükümetlerin sorumluluğu, üzerlerine düşen görevler var.
Ama şunu memnuniyetle ifade etmek isterim ki; dünyanın her yerinde olduğu gibi Türk ordusu da, terörizmle mücadelenin sadece silahla olamayacağı, sorunun kültürel, politik ve ekonomik boyutu olmadan çözülemeyeceğini anladı" diye konuştu.
Kretschmer, Cumhuriyet'in Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği Batı medeniyetine erişimin ve AB'ye başarılı şekilde entegrasyonun, sözünü ettiği bu başlıklarda ilerleme kaydedilerek gerçekleştirilebileceğini ifade etti.
KAGİDER üyelerinin sorularını da yanıtlayan Kretschmer, Fransız meclisinden geçen Ermeni soykırımını inkarı suç sayan yasaya ve 301'inci maddeye ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:
"Yasa yürürlüğe girmedi. Fransız meclisinden geçti ama senatonun ve cumhurbaşkanının onayı gerekiyor. Bununla ilgili konuşmamız spekülasyon olur ancak, yasanın senatodan ve cumhurbaşkanının onayından geçeceğini düşünmüyorum.
301'inci maddeyle bu yasayı karşılaştırıyorsunuz. Ancak ikisi birbirinden çok farklı. Fransız meclisinin yaptığı 301'i haklı çıkarmamalı. Zaten Aralık ayındaki zirve öncesi bu konuda bir ilerleme olabileceğini sanıyorum. "
Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Kretschmer, bir başka soru üzerine de, AB üyesi olmak isteyen ülkelerin değişmek zorunda olduğuna dikkati çekerek, bu sürecin zor bir süreç olduğunu, bütün üye ülkelerin benzer süreçler yaşadığını, her üye ülkenin bu konuda bedel ödediğini, gelecekteki üyelerin de bu kriterleri uygulamak, standartları sağlamak zorunda olduğunu, bu konunun tartışılabilir bir konu olmadığını anlattı.
"Yurttaş için devlet, devlet için yurttaş değil" diyen Kretschmer, insan haklarının sadece marjinal gruplar ya da suç işleyenler için değil, her bir yurttaş için geçerli olması gerektiğini, demokrasinin böyle birşey olduğunu vurguladı.
AB'nin Türkiye'yi gerçekten alacağına inanıp inanmadığının sorulması üzerine Kretschmer, "Bu, AB'den ziyade Türkiye'ye bağlı. Türkiye'nin yerine getirmesi gereken kriterler, temel gereklilikler var. Bunlar gerçekleştikten sonra olumsuz kamuoyu düşüncesi değişir. Çünkü Avrupa coğrafi bir alandan çok demokratik değerler birliğidir" karşılığını verdi.
Kretschmer, bu süreçte bir tren kazasının yaşanacağına inanmadığını, bunu kimsenin istemeyeceğini sözlerine ekledi.
