AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Kretschmer, Türkiye'nin, Fransız meclisinin sözde Ermeni soykırımının inkarını suç sayan yasa teklifini kabul etmesini, ifade özgürlüğünün önündeki kısıtlamaları korumak için mazeret olarak görmemesi gerektiğini söyledi.
Kretschmer, Reuters'a verdiği demeçte, "Fransa'nın yasa teklifi, örneğin 'Soykırım yok' gibi belirli bir açıklamayı engellemeye yönelik. Ancak Türk Ceza Kanununun 301. maddesi genelde siyasi meseleler üzerinde tartışmayı engelliyor.
Örneğin bir kadın, vicdani retçilerin askerlik yapıp yapmaması gerektiğini sorguladığı için mahkemeye çıktı. Dolayısıyla Fransa'nın yasa teklifi ile 301'i kıyaslamak, gerçekten elma ile armudu kıyaslamak gibi" diye konuştu.
AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı, insan hakları konusundaki geçmişi, ordunun yetkisi ve Kıbrıs meselesi gibi süregelen sorunlara rağmen, Türkiye'nin AB üyeliği müzakerelerini tamamlayacağı konusunda umutlu olduğunu ifade etti.
Kretschmer, Müslüman bir ülkenin de tam anlamıyla olgunlaşmış bir Avrupa demokrasisine sahip olabileceğini gösterme şansları bulunduğunu söyledi.
Türk ordusu hakkındaki görüşlerini de ifade eden Kretschmer, bazılarının, "Müslüman bir ülkenin, kökten dincilerin iktidara gelme tehlikesi olduğundan liberal bir demokrasi olamayacağını" söylemelerine dikkati çekerek, "ordunun, sivil kurumların herhangi bir potansiyel tehditle başa çıkacak kadar güçlü olduğuna inanması durumunda, siyasetten çekilmek için daha istekli olacağını" kaydetti.
Kretschmer şöyle dedi:
"AB'ye katılım sürecinin şu andaki görevi, sivil kurumları, eğer ortaya çıkarsa herhangi bir olası kökten dinci tehdidin baskı altına alınabileceği biçimde inşa etmek ve güçlendirmek. Bu tür bir şey için orduya ihtiyacınız yok. "
