|

Mavi Marmara'nın Goldstone'u

İnsan haklarının korunmasında Birleşmiş Milletler'in en temel mekanizması olan BM İnsan Hakları Konseyi, Mavi Marmara raporuyla deprem etkisi yaptı. İsrail'in tazminat ödemesi gerektiği belirtilen rapor BM Genel Sekreterliği'nin karar niteliğindeki raporuna dayanak olacak. Ankara menmun, İsrail ise ayakta. Konsey en son Goldstone raporuyla İsrail'in Gazze'de savaş suçu işlediğini ilan etmişti.

Ali Akel
00:00 - 24/09/2010 Cuma
Güncelleme: 01:08 - 24/09/2010 Cuma
Yeni Şafak
Mavi Marmara'nın Goldstone'u
Mavi Marmara'nın Goldstone'u

İsrail'in bir yıl önce Gazze'de yaptığı katliam aynı zamanda itibarının uluslararası alanda ilk kez zedelenmesine yol açan Goldstone raporunu da beraberinde getirmişti. İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesinde Birleşmiş Milletler'in (BM) yegane dayanağı olan BM İnsan Hakları Konseyi'nin Richard Goldstone öncülüğünde hazırladığı raporda İsrail'in savaş suçu işlediği belirtilmiş ve gereken soruşturma yapılmadığı takdirde savaş suçları mahkemesine gidilmesi gerektiği ifade edilmişti. Aynı Konsey'in İsrail'e ikinci büyük darbesi önceki gün açıkladığı Mavi Marmara raporu oldu.. İsrail'in uluslararası hukuku çiğneyerek gaddarca insanlık suçu işlediği açıklanan raporda Türkiye'ye tazminat ödenmesi gerektiği vurgulandı. Ankara rapordan büyük memnuniyet duyduğunu açıklarken İsrail 'kasıtlı, tek taraflı' olarak nitelendirerek itibar etmeyeceğini ilan etti.

İSRAİL NE YAPACAĞINI DÜŞÜNÜYOR

Ancak İsrail'in rapora itibar etmemesi mümkün görünmüyor çünkü BM Genel Sekreterliği bünyesinde oluşturulan ve Türkiye'den bir üyenin de bulunduğu Soruşturma Komisyonu tarafından yakın zamanda açıklanacak 'son rapora' dayanak teşkil edecek. Bu nedenle İsrail diken üstünde. Dünya basınında geniş yankı uyandıran rapor 'İsrail'in uluslararası alanda ikinci utancı' olarak özetlendi. En ilginç yorum ise İngiliz The Guardian gazetesinin oldu. Gazete, raporun İsrail için uluslararası alanda yeni bir mahcubiyet olduğunu yazdı.

TÜRKİYE GÖREVİNİ YAPTI

Raporda İsrail'in Konsey ile işbirliği yapmaktan kaçındığı yer alıyor ve İsrail hükümetinin ölenlerin yakınlarına yeterli ve en hızlı şekilde tazminat sağlanması gerektiği vurgulanıyor. Uzmanlar, raporun son derece açık olduğunu ve Türk tarafının görüşlerini desteklediğini belirterek, Türk tarafının bu konuyla ilgili olarak tüm dediklerinin ve haklı olduğunu anlattığı her şeyin raporda yer aldığını, Türkiye'nin başından beri Konsey ile işbirliği yaptığını ve kendinden istenen her türlü belge ve bilgiyi verdiğini söylediler. Raporu değerlendiren, Mavi Marmara mağdurlarının hukuk mücadelesinde organizatör konumundaki Mazlum-Der İstanbul Başkanı avukat Cihat Gökdemir de BM İnsan Hakları Konseyi'nin BM bünyesindeki yaptırım gücüne dikkat çekerek raporun layıkıyla değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.


SARAH'TAN NİŞAN DAVETİ

İran'ın geçtiğimiz günlerde serbest bıraktığı ABD'li Sarah Shroud, New York'taki Türkevi'nde Bakan Davutoğlu'na teşekkür ziyaretinde bulundu. Shroud, halen tutuklu bulunan iki kişiden biri olan nişanlısının serbest bırakılması halinde San Fransico'da düğün yapacaklarını, Bakan Davutoğlu'nu davet ettiğini söyledi. Bakan Davutoğlu ise “İranlı meslektaşlarımızla konuştuk. Arkadaşlarınızın da eve döneceğini umut ediyoruz” dedi.


RAPORU TAKDiRLE KARŞILIYORUZ

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Cenevre'deki İnsan Hakları Konseyi'nin Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıyla ilgili yayınladığı raporun, sağlam delillere ve zemine dayanan, tamamen hukuki dil kullanan tarafsız bir rapor olduğunu ve takdirle karşıladıklarını söyledi. Raporun belli bir yankısının olacağını söyleyen Davutoğlu şöyle konuştu: "31 Mayısta saldırının gerçekleştiği andan bu yana Türkiye hep uluslararası hukuk dilini kullandı, hem en doğal hakkını koruyacağını ama bunu da rasyonel, uluslararası toplumun vicdanını ve uluslararası normları yanına alarak yaptı. Biz o yüzden tarafsız komisyonun oluşmasına büyük önem veriyorduk, İnsan Hakları Konseyi'nin oluşturduğu bu komisyonun da açıkçası sağlam delillerle güçlü bir rapor çıkaracağını bekliyorduk. Bu anlamda bizim beklentilerimizi karşılayan bir rapor, ümit ederiz ki İsrail de artık uluslararası hukuk dilini kullanmayı öğrenir."

İKİ KOMİSYON DA ÖNEMLİ

BM İnsan Hakları Konseyi'nin hazırladığı raporun da, BM Soruşturma Komisyonu'nun raporunun da BM sisteminin bir parçası olduğunun altını çizen Davutoğlu, raporun BM Genel Kurulu'nun dairelerine gelmesinin sözkonusu olduğunu ifade etti. Davutoğlu, "Yine New York'a gelecek olan bir rapor bu, bu rapor BM ile alakasız değil. BM'nin New York'ta Genel Sekreter Ban Ki-mun'un girişimiyle kurduğu Soruşturma Komisyonu ise daha siyasi nitelikli. Biz her iki komisyona da her türlü desteği veriyoruz" dedi.


Mağdurlar: Özür ve tazminat yetmez

İHH Başkanı Bülent Yıldırım BM heyetinin hazırladığı raporla, İsrail'in kasten adam öldürdüğünün anlaşıldığını söyledi. Sadece özür ve tazminatın yetmeyeceğini, kasten adam öldürenlerin de cezalandırılması gerektiğini vurgulayan Yıldırım şunları söyledi: “BM raporu İsrail'in gerçek yüzünü ortaya çıkartmakla kalmamış dünyada halen vicdan sahibi insanların olduğunu da ortaya koydu. Filistin'e uygulanan kanunsuz abluka tamamen kaldırılmalıdır.” Gemide yaralanan Hamza Er ise İsrail'in derhal özür dileyip tazminat ödemesi gerektiğini söyledi.


14 yıl önce