Washington- NATO'nun Yugoslavya'ya karşı düzenlediği hava harekatı olanca hızıyla sürerken, Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç'in beklenmedik bir adımla, esir tutulan üç Amerikan askerini serbest bırakması, NATO ve ABD'deki diplomatik çevrelerde "Sırplar pes mi ediyor?" sorusuyla birlikte, yılların diktatörü Miloseviç'in neyin peşinde olduğu konusunda tartışmaları da gündeme getirdi. Washington'daki gözlemciler, ağır bombardımandan bunalan Miloseviç'in ya "gururunu kurtaracak" ve durumu halkına "yenilmedik" şeklinde sunacak bir anlaşma peşinde olduğu, ya da savaş sürerken sadece bir taktik manevraya yöneldiği yorumlarını yapıyorlar. Belgrad yönetiminin aslında direnmeye devam edeceğini ve Miloseviç'in sadece bir taktik manevra yaptığını savunanlar şu tezleri ileri sürüyor:
Üç Amerikan askerini elinde tutmanın pratik bir yarar getirmeyeceğini gören Miloseviç, askerleri serbest bırakarak dünya ve ABD kamuoyunun sempatisini toplamaya çalışıyor.
Sırp tarafı, üstüste sunduğu önerilerle barışçı davranarak NATO'da yeni çatlak yaratmak istiyor.
Miloseviç, Amerikan Temsilciler Meclisi'nin hava harekatını onaylamaması ve kara harekatı için kendi onayını istemesi ışığında, Kongre'yi Clinton'a karşı ayaklandırmaya çalışıyor.
Miloseviç'in pes etmeye doğru ilerlediğini savunan çevreler ise, Sırp liderin son günlerde şu adımları attığına dikkati çekiyorlar:
Üç Amerikan askerinin serbest bırakılması kararı.
Sırp tarafının son günlerde, her ne kadar NATO'nun taleplerini karşılamasa da, bazı ödünler içeren barış planlarını üstüste sunması.
Miloseviç'in, reddedileceğini bilmesine karşın, ABD Başkanı Bill Clinton ile ikili bir görüşme yapmayı önermesi.
Miloseviç'in aylar sonra Batı medyasına özel demeç verip yumuşak bir görüntü çizmesi.
Miloseviç'in ilk tez doğrultusunda hareket ettiğine inanan ABD yönetimi de, üç askerin serbest bırakılması kararını Beyaz Saray Sözcüsü Joe Lockhart'ın ağzından "olumlu bir gelişme, ama o kadar" diye değerlendirmekle yetindi. NATO, yoğun sivil can kayıplarına da yol açan hava harekatını aynen sürdürürken, ABD de, Yugoslavya'ya karşı resmen ekonomik ambargo uygulamaya başladı. Gıda ve ilaç dışında tüm maddeleri kapsayan ihracat yasağı, Yugoslavya'ya Batı ülkelerinin petrol ambargosu uygulaması yolunda da ilk somut adım oldu. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü David Leavy de, Miloseviç'in NATO'nun tüm şartlarını kabulüne kadar Yugoslavya'yı felç eden hava bombardımanına ve ekonomik ve siyasi önlemlere devam edileceğini söyledi.
NATO sözcüsü Jamie Shea, "Askerlerin ailelerinin sevincini paylaşıyoruz, ama bu, ittifakın operasyonu sürdürme azmini değiştirmeyecek, çünkü Miloseviç yönetimi uluslararası toplumun temel isteklerini kabul etmiş değil. Miloseviç'ten, sorunun çözümü için siyasi jestler bekliyoruz" diye konuştu.
