Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov'un beyin kanaması geçirmesinin ardından, ülke genelinde oluşabilecek yeni gelişmelere yönelik ilk siyasi adımlar atılmaya başlandı. Hükümet yetkililerine göre Kerimov'un sağlık durumu ciddiyetini korurken, rejim muhalifleri Kerimov'un hayatını kaybettiğini fakat resmi kaynakların bu durumu henüz açıklamadığını belirtiyor. Özbekistan muhalifleri ve Kerimov'un yakın kurmayları ise Kerimov sonrası sürece odaklanmış durumda.
Özbekistan'ın ana muhalefeti Erk Partisi mensupları demokrasi mitinglerine hazırlanıyor. Muhalifler meydanlara inerek, Kerimov sonrası ülkede demokratik seçimler yapılmasını isteyecek. Kerimov rejimine tek alternatif olarak görülen Halk Hareketi, demokratik seçimler olduğu takdirde, halk desteğinin yüksek olduğunu belirtiyor. Muhalifler, Kerimov döneminde cezaevlerine konulan 18 bin siyasi tutuklunun serbest bırakılması gerektiğini de dünyaya duyurmaya çalışacak.
Özbek mahkemesi tarafından 2000 yılında 15,5 yıl siyasi hapis cezasına çarptırılan Özbekistan Halk Hareketi Lideri, Erk Partisi Genel Başkanı Muhammed Salih'in cezasının kaldırılması için gerekli başvuruların yapılacağı öğrenildi. Mahkemenin o dönem verdiği kararı siyasi bulan ve gayrikanuni olarak niteleyen muhalifler, bu cezasın kalkmasının ardından, Türkiye'de yaşayan Muhammed Salih'in Özbekistan'a dönmesinin önünün açılacağını ifade ediyor.
Yıllarca muhaliflere yaptığı baskı ve zulümler ile anılan İslam Kerimov sonrası dönemde, Kerimov'un kurmayları kendi aralarında ilk çatışmalara başladı. Özbekistan İstihbaratı Başkanı ve aynı zamanda Milli Güvenlik Kurulu Başkanı olan Rustam Inoyatov'un talimatıyla, Başbakan Yardımcısı Rustam Azimov'un, ev hapsine konulduğu belirtildi.
- Demokrasi mitinglerine başlamaya hazırlanan muhalifler, süreç boyunca sükûnet içerisinde olacaklarını, birlik ve kardeşlik vurgusu yapacaklarını ve sürecin bir iç savaşa dönüşmemesi için büyük çaba harcayacaklarını belirtiyor.
- 13 Mayıs 2005'te, Özbekistan'ın Andican kentinde ayaklanan halk Babür meydanında yönetim binası önünde toplanmıştı. Meydana doluşan binlerce protestocu, despot Özbekistan yönetimi altında ender görülebilecek bir başkaldırı ortaya koymuş ancak saatler sonra güvenlik güçlerinin halka ateş açması sonucu meydan kan gölüne dönmüştü.
