|

Muhatap kim olacak?

Güvenli bölge için müzakereler sürüyor. ABD’nin çekilme kararıyla Türkiye’nin muhatabının kim olacağı belirsizliğini koruyor. Rejim ve PKK saldırılarını önlemek için koordinasyon gerekiyor. Türkiye, uluslararası koalisyonu muhatap olarak görüyor. ABD ise Suud-BAE-Mısır-Bahreyn ekseninde bir güce işaret ediyor.

Kıymet Sezer
04:00 - 17/01/2019 Perşembe
Güncelleme: 02:07 - 17/01/2019 Perşembe
Yeni Şafak
Güvenli bölge haritası
Güvenli bölge haritası

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye kuzeyinde 20 mil (32 km) derinliğinde güvenli bölge kurulacağını duyurdu. Fırat Kalkanı-Zeytin Dalı Harekâtları ve İdlib’de kontrol noktaları ile sağlanan güvenli alanlar Fırat’ın doğusunda da hayata geçecek. Bu konuda Türk ve ABD heyetleri teknik detayları görüşüyor ancak gelişmelerin sahaya yansıması zaman alacak. Halen Kamışlı’daki rejim güçlerinin varlığı buradaki sorunlu alanlardan biri. Bu da güvenli bölge oluşumunda Rusya ile koordineyi gerektiriyor. Türkiye, terör örgütü PKK/PYD’nin tehdit unsuru olmaktan çıkarılması için tüm gücünü masaya koymuş durumda. ABD ile görüşmelerde bir pürüz çıkması durumunda gerekirse bölgeye yönelik operasyonun düğmesine de basılacak.

SORU İŞARETLERİ

  • Türkiye ile ABD arasında mutabakata varılan güvenli bölge konusunda iki detay öne çıkıyor. Bunlardan biri, Amerikan askerlerinin çekilmesiyle birlikte güvenli bölgeye rejim ya da PKK saldırı ve sızmalarının önlenmesine karşı kontrol noktaları ötesindeki koordinasyonun kimlerle birlikte sağlanacağı... Türk askerinin kuracağı kontrol noktalarına yönelik bir taciz durumunda, daha güneydeki bölgeler için kimin muhatap alınacağı konusu büyük bir soru işareti. ABD’nin güvenli bölgeyi PKK kontrolündeki alandan ayıran hatta irtibatı sağlamak üzere sınırlı sayıda askerini bırakması bekleniyor ancak bu yeterli değil. Ne Esed ne de PKK’yı dikkat almayan Türkiye, İdlib’de Rusya ile yürüttüğü koordinasyonu Fırat’ın doğusundaki güvenli bölge konusunda da ABD ile hayata geçirmeyi hedefliyor. Ancak ABD’nin Suriye sahasındaki hesapları, İran’a karşı atmak istediği adımlar ve Körfez bölgesinde artan temas trafiği muhataplık konusunda bir başka oluşuma işaret ediyor: Arap gücü ya da Arap NATO’su.

ÖRGÜT ÇIKIYOR KÖRFEZ GELİYOR

Suriye kuzeyinde PKK’nın yerine Arapları ikame etmek için bir süredir hazırlık yürüten ABD, başta Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, Mısır olmak üzere Körfez coğrafyasındaki temaslarını artırdı. ABD’nin telkinleri sonrası bu ülkelerin Esed’e yönelik sıcak mesajları ve Şam’da elçilik açma girişimleri dikkat çekiyor. ABD Suriye’den çıkarken, ortağı PKK’yı küstürmek istemediği gibi İsrail’in güvenliğinin sağlandığından da emin olmak istiyor. Türkiye kontrolünde olacak tampon bölgenin daha güneyinde PKK değil, ABD’nin planına göre Arap NATO’su olacak. Washington, İran’a karşı saldırıları için Arap gücünü önemli bir müttefik olarak görüyor.

60 KM’YE ÇIKABİLİR

  • Güvenli bölgedeki soru işaretlerinden birini de ‘derinlik’ konusu oluşturuyor. Trump’ın 20 mil (32 km) olarak işaret ettiği bölge için Cumhurbaşkanı Erdoğan “20 mil daha uzatılabilir” önerisi getirdi. Sahadaki durum göz önüne alındığında, güvenli bölgenin düz bir hat üzerinden çizilemeyeceği gerçeği ortaya çıkıyor. Her şartta Türkiye, kontrolün sağlıklı işleyebilmesi için Münbiç’ten Irak kuzeyine uzanan ‘M4’ karayolunda tam hakimiyet istiyor. Bu şartlarda güvenli bölge, her bir noktası ayrı dengeler ihtiva eden Suriye coğrafyasında düz bir çizgide değil; 30, 40, yer yer 60 kilometre derinliğinde olacak bir hat boyunca ilerleyecek.

#Güvenli bölge
#ABD
5 yıl önce