Toplumsal olayların ortaya çıkması ve yayılması konusunda belirleyici bir etkiye sahip olduğu kanıtlanan sosyal medya hem bir özgürlük alanı hem tehlikeli bir dezenformasyon kaynağı olarak tartışma konusu olmaya devam ediyor. Milyonlarca kullanıcısı olan mikroblog ağı olan Twitter ve kullanıcıları, artık ABD gibi 'özgürlüklerin minimum seviyede kısıtlandığı' bir ülkede dahi sert yaptırımlarla karşılaşabiliyor. AP ajansı'na göre, ABD Başkanı Barack Obama'yı öldürme çağrısını içeren bir 'tweet' atmakla suçlanan Alabamalı Jarvis Britton bir yıl hapis ve 3 yıl gözetim cezasına çarptırıldı.
Mahkemeye çıkarılan Amerikalı suçunu itiraf ederek yaptıklarından dolayı pişman olduğunu dile getirdi. Ancak, cezasını çektikten sonra üç yıl boyunca 'potansiyel katil' gibi gözetlenecek. Britton 2012'de Twitter'de 'Haydi ABD Başkanı'nı öldürelim' şeklinde bir yazı yazmış ve darbe planı yapmaktan mahkemeye çıkarılan F.E.A.R. (Sürekli ölümsüzüz, her zaman hazırız) yeraltı örgütünü ima etmişti.
Türkiye'de Gezi olaylarının yaşandığı süreçte de Twitter, Facebook ve diğer ünlü sitelerde Başbakan Erdoğan hakkında çok sayıda hakaretin yanı sıra ölüm tehditlerine yer verilmişti. Kullanıcı sayısı ve popülerliği bakımından çokca bilinen bir sitede, Başbakan'ın Fas'a gittiği gün 'Erdoğan'ı Fas'a götürecek uçağın pilotu' şeklinde bir başlık açılmış ve o başlıkta uçağın düşürülmesi, Başbakan'ın öldürülmesi gerektiği yönünde 'tavsiyeler' yer almıştı. Twitter kullanımı hakkında Türkiye'de de bazı yasal düzenlemeler yolda.