|

Şimdilik durum sakin

Seçimi bağımsızlık yanlısı adayın kazanmasının ardından dünyanın gözünü diktiği Tayvan Boğazı şimdilik sakin. Çin ve Tayvan orduları alarmda bekliyor.

.
00:00 - 20/03/2000 Pazartesi
Güncelleme: 12:49 - 13/01/2014 Pazartesi
Yeni Şafak
Şimdilik durum sakin
Şimdilik durum sakin

TAİPEİ- Tayvan'da önceki gün yapılan ve Çin iç savaşının Mao'ya karşı kaybedilmesinden beri 50 yıldır iktidarda olan partinin yenilgisiyle sonuçlanan seçimin ardından, stratejik hassasiyetteki Tayvan Boğazı'nda durum şimdilik sakin. Tayvan Devlet Başkanlığı seçimini, Çin'den bağımsızlık planı kuran ve son haftalarda Pekin yönetiminin askeri tehditlerine maruz kalan Demokratik İlerici Parti adayı Çen Şui-pain'ın kazanmasından sonra, Çin ve Tayvan ordularının herhangi bir özel önlem hareketliliği içinde bulunmadığı bildirildi. 400 bin mevcutlu Tayvan Ordusu'nun sözcüsü, silah altında 3.5 milyon askeri bulunan Çin ordusunun olası hareketlerini yakından takip ettiklerini, ancak Tayvan'ın resmi olarak silahlı kuvvetlere yeni alarm vermediğini açıkladı.

Çin, seçim öncesinde Tayvan'ın yeni Devlet Başkanı Çen'i bağımsızlık için halkoylamasına gitme planından vazgeçmemesi halinde adayı işgal edebileceği uyarısında bulunmuştu. Çen ise, önceki gün "yelkenleri suya indererek" Pekin yönetimine diyalog çağrısında bulunmuş, en üst düzeyde karşılıklı ziyaretlerin başlaması gerektiğini söylemişti. Chen, Pekin'in ısrarla üzerinde durduğu "Tek ülke iki sistem" planının kesinlikle kabul edilmeyeveğini, Hong Kong ve Macao'nun akibetine uğramayacaklarnı vurguladı. Bu arada seçimin galibi Demokratik İlerleme Partisi'nden Devlet Başkanı seçilen Çen'in yardımcılığına, ülkenin önde gelen feministi Annette Lu seçildi.

ABD'den Çin'e itidal tavsiyesi

Çin'in sert tepki göstermesinden endişe eden ABD Başkanı Bill Clinton ise, Pekin'i ikna etmek için Çin'in Dünya Ticaret Örgütü üyeliğine adaylığı kartını oynuyor. Diplomatik kaynaklar, Tayvan seçiminden bir gün önce Çin'in Washington Büyükelçisi ile görüşen ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Thomas Pickering'in, Çin'in Tayvan seçimine aşırı sert tepki göstermesi halinde, Dünya Ticaret Örgütü üyeliğini "unutması gerektiğini" ilettiğini belirttiler. Pickering, Clinton'ın desteklediği Çin'in Dünya Ticaret Örgütü üyeliğine Kongre'nin karşı olduğunu hatırlattı ve Çin'den gelecek ters bir sinyalin, Kongre'nin bu konuda olumlu karar alma ihtimalini "kesinlikle ortadan kaldıracağını" söyledi.

Tayvan konusu ABD ile Çin arasında son yıllardaki en önemli krizlerden biri durumunda. Clinton da, seçim sonuçlarının belli olmasının ardından Chen'i kutladı ve Çin'e itidal tavsiye ederek, tarafların diyaloga başlamasını istedi. Clinton, Hindistan, Bangladeş ve Pakistan'ı kapsayan Güney Asya ziyaretine başlamadan önce de, "Çin ve Tayvan, diyalog fırsatından yararlanmalı ve sorunlarını barışçı yolla çözümlemeli" dedi. Amerikalı gözlemciler de, Çin'in seçimden önce dile getirdiği, "Tayvan'ın bağımsızlığını ilan etmesi halinde Pekin'in askeri güç kullanacağı" tehditlerine karşın, Chen'in seçimden önceki söylemini bir yana bırakarak diyalog arayacağını ve gerginliğin azalmasının beklendiğini söylediler.

Seçim sonrası şiddet olayları

Tayvan'da 50 yıldır iktidarda olan Milliyetçi Parti'nin devlet başkanlığı seçimini kaybetmesini protesto eden göstericilerle polis arasında çatışma çıktı. Başkent Taipei'deki Milliyetçi Parti merkezi çevresinde toplanan 2 bin gösterici, kalkan ve coplarla donanmış polis görevlilerine sopalarla saldırdı. Birçok gösterici yaralandı. Milliyetçi Parti adayı Lien Çan'ın, seçimlerde üçüncü olması üzerine istifa etmesini isteyen çok sayıda gösterici de, parti merkez binası çevresinde toplanarak, parti yetkililerinin araçlarına saldırdı.

Milliyetçi Parti Genel Başkanı Tayvan Devlet Başkanı Li Teng-hui, parti başkanlığından Eylül'de istifa edeceğini açıkladı. TVBS televizyonunun parti kaynaklarına dayanarak verdiği haberde, parti bünyesinde yeni bir başkanın seçilmesi için özel bir toplantı düzenleneceği belirtildi.


24 yıl önce