Hükümetin tek taraflı olarak ateşkes anlaşmasından çekilme kararının yürürlüğe girdiği 16 Ocak günü, hareket halindeki bir otobüs, başkent Kolombo'nun 240 kilometre güneydoğusundaki Nonaragala blgesinde mayınlı saldırıya uğradı. Olayda en az 24 kişi öldü, 66 kişi de yararlandı. Bölgeden geçen bir askeri araç da mayınla infilak ettirildi. Olayda 3 asker yaralandı.
Kamuoyunda, bu iki patlama olayının meydana gelmesinin, Sri Lanka'da çatışan iki tarafın son 6 yıl içinde zorlukla koruduğu ateşkes durumunun sona erdiği ve ülkeyi yeni bir şiddet çatışmaları dönemine sokacağı belirtildi.
Çin Uluslar arası Radyosu'nun haberine göre, Sri Lanka'da son olaylarla birlikte yeni bir savaş dönemi başladı. Colombo hükümeti ile Tamiller arasında Şubat 2002'de Norveç'in arabuluculuğuyla anlaşma imzalanmıştı. Bu anlaşma, Sri Lanka'daki barış sürecine umut ışığı yakmıştı. Ancak 8 tur dolaysız görüşmelerden sonra Sri Lanka hükümeti ve Tamiller, çatışmalara siyasi çözüm getiren herhangi bir anlaşma taslağına varamadı.
Tamiller, Nisan 2003'de görüşmelerden çekildiğini ilan ettikten sonra barış süreci, durgunluğa girdi. 2005 yılının sonunda Mahinda Rajapaksa, devlet başkanlığına geldikten sonra iki taraf arasındaki çatışmalar şiddetlendi.
Sri Lanka hükümeti, ateşkes anlaşmasından geri çekildiğini ilan etti. Ordu, ateşkes uygulandığı sürede Tamil örgütünün hükümetin birçok yetkilisini öldürdüğünü, sivillere yönelik terör saldırılarını aralıksız olarak sürdürdüğünü, bu etkenlerin ateşkes anlaşmasını anlamsız hale getirdiğini ve bu nedenle ateşkesi feshetmek zorunda kaldığını duyurdu.
Ateşkes anlaşmasını kurtarmak ve barış sürecini sürdürmek için pek çok uluslar arası örgüt yoğun çaba harcadı. Bunun sonucu olarak Tamil Elam Kurtuluş Kaplanları örgütü 10 Ocak günü yaptığı açıklamada, "Ateşkes anlaşmasının tüm maddelerini uygulayacağını ve anlaşmaya yüzde yüz saygı göstereceğini" belirtti.
Örgüt ayrıca, Norveç'e Sri Lanka'daki barış süreci için arabuluculuk yapmaya devam etmesi çağrısında bulundu. Norveç'in özel barış elçisi Erik Solheim, barış süreci için arabuluculuk yapmaya devam etmeye hazır olduklarını ifade etti.
Norveç, Japonya, ABD ve Avrupa Birliği'nin oluşturduğu Sri Lanka barış süreci eşbaşkanları, 12 Ocak günü bir açıklama yayınlayarak, askeri harekatların Sri Lanka'daki etnik anlaşmazlıkları çözemeyeceğine işaret etti ve sorunların görüşme yoluyla çözülmesini desteklediklerini yineledi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Louise Arbour, düşmanlığın ve gerginliğin tırmanmasının Sri Lanka'daki insan hakları davası üzerinde yıkıcı bir etki yaracağı uyarısında bulundu.
Ancak Tamillerin taahüdü ve uluslar arası çabalar, Sri Lanka hükümetinin askeri açıdan örgütü yok etme kararlılığını değiştirmedi. Sri Lanka hükümeti bir yandan ateşkes anlaşmasından çekilmesine rağmen, yine de siyasi yollarla etnik sorunları çözmeye çaba harcayacağını ve örgütü ortadan kaldırmayı düşünmediğini dile getirdi; diğer yandan askeri açıdan Tamilleri yenerek, sorunları siyasi yollarla çözmek için zemin hazırlamakta ısrar etti.
Sri Lanka Kara Kuvvetleri Komutanı Sarath Fonseka, 11 Ocak günü yaptığı konuşmada, siyasi çözümün sadece örgütün silahları bırakmasından sonra mümkün olacağını söyledi. Fonseka, bu yılın sonuna kadar Tamil Elam Kurtuluş Kaplanlarını yok edebileceklerini kaydetti.
Ateşkes anlaşmasının 16 Ocak günü geçersiz hale gelmesinden önce Norveç gibi ülkelerin temsilcilerinin oluşturduğu Ateşkes Anlaşmasını Denetleme Komitesi, Sri Lanka'nın çatışma bölgelerindeki denetim çalışmalarına son vererek, personelini geri çekti.
Sri Lanka hükümeti ile Tamil Elam Kurtuluş Kaplanları arasındaki askeri çatışmalar durmadan tırmanıyor. Geride kalan 10 günden fazla süre içinde Tamillerin 400'den fazla üyesi ve ordunun 20 askeri çatışmalarda öldürüldü.
Bir örgüt sözcüsü, ordunun Tamillerin ülkenin kuzeyindeki üslerini kuşatmayı güçlendirmekte olduğuna işaret ederek, "Gelecekte daha çok çatışma yaşanacağı şimdiden belli oldu" diye konuştu. Uzmanlar, Sri Lanka'da "ilan edilmemiş bir iç savaşın" başladığını vurguluyor.
Şu an Sri Lanka ordusunun Tamillere yönelik büyük çaplı bir askeri operasyon başlatıp başlatmadiğı henüz bilinmiyor. Örgüt, ordunun büyük çaplı askeri operasyonu başlatması durumunda buna tepki göstereceklerini ilan etti.
Uzmanlar, savaşın patlak vermesi halinde iki tarafın da ağır bedeller ödeyeceğini ve halkın daha zor günler geçireceğini vurguluyor.
Tamiller, 1983'ten beri hükümet güçlerine karşı savaşıyor. O tarihten bu yana çıkan şiddet olaylarında 70 bine yakın kişi hayatını kaybetti. Kuzeyde yoğunlaşan çatışmalarda 2007'de 4 bin 500 kişi öldü. Çatışmalar nedeniyle son 30 yılda 1 milyondan fazla insan evlerini terk etmek zorunda kaldı.
