Suriye'de üçüncü yılında devam eden savaş, Hizbullah'ın ve İran'ın Beşşar Esed rejimine desteği ile şiddetlenirken, komşu Lübnan'da büyük bir kaosun fitilini ateşleyen bombalar patladı. Başkent Beyrut'un güneyindeki Dahiye bölgesinde bulunan İran Büyükelçiliği yakınında intihar bombacıları tarafından gerçekleştirilen iki ayrı patlama nedeniyle 32 kişi hayatını kaybetti, 146 kişi de yaralandı. Hizbullah'ın en kuvvetli olduğu yerlerden biri olarak bölgede yaşanan patlamalar sırasında elçiliğin karşısındaki bina harabeye döndü, çok sayıda araç da parçalandı.
Suriye'deki savaşın sıçraması korkusunu yaşayan Lübnan'da, ilk kez askeri olmayan bir hedefe intihar bombacılarıyla saldırı düzenlendiği öğrenildi. Güvenlik kamera görüntülerine göre ilk bombacı elçilik yakınlarına motosikletle yaklaşıp üzerindeki patlayıcıları infilak ettirdi. Yaşanan kaostan faydalanan ikinci şahıs da bomba yüklü araçtaki patlayıcılarla ortalığı kan gölüne çevirdi. İran'ın Lübnan Büyükelçisi Gazanfer Ruknabadi, patlamada Kültür Ataşesi eş-Şeyh İbrahim el-Ensari'nin ağır yaralandığını belirtti. Hizbullah kaynakları ise Ensari'nin öldüğünü öne sürdü. Lübnan'ın geçici başbakanı Necip Mikati saldırıyı 'alçak bir terör saldırısı' olarak nitelendirdi.
Başkenti savaş alanına çeviren saldırıları Abdullah Azzam Tugayları üstlendi. El Kaide'ye bağlı örgütün liderlerinden Seraceddin Zureykat, Twitter'dan İran'ın Beyrut Büyükelçiliği yakınında düzenlenen saldırıları kendilerinin gerçekleştirdiğini duyurdu. 'Hizbullah Suriye'den çekilene ve Lübnan'da tutuklu El Kaide mensupları serbest bırakılana kadar' bu gibi eylemlere devam edecekleri tehdidinde bulunan Zureykat, Abdullah Azzam Tugayları'nın ard arda iki eylem gerçekleştirdiğini belirtti. Suriye'deki savaşta Esed'e destek vereceklerini yineleyen Hizbullah ise saldırının kendilerini yıldırmayacağı mesajını verdi. Hizbullah yetkilisi Ali Ammar, Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, 'Bunu her kim yaptıysa, canavar bir terörist. Direnişin mesajı sürecek. İsrail'i ve teröristleri yenmek için tüm çabalarımız devam edecek' dedi.
Saldırının meydana geldiği Dahiye bölgesi Şii Hizbullah'ın kalesi diye anılan Beyrut'un güneyinde, Şiiler'in çoğunlukta yaşadığı bir yer. Bölge bu yıl daha önce iki kez saldırıya hedef olmuştu. 9 Temmuz'da bomba yüklü bir aracın aracın patlaması sonucu 50'den fazla kişi yaralanmıştı. 15 Ağustos'ta da, aynı yerde infilak eden yine bomba yüklü bir araç 24 kişinin ölümüne yol açtı. Lübnan'da en son intihar saldırıları, 1990'larda güney Lübnan'daki İsrail işgal kuvvetlerine karşı düzenlenmişti.
Saldırı sonrası konuşan Lübnan Güçler Partisi başkanı Samir Caca, Hizbullah'ın Suriye'deki savaşa müdahil olmasını sert sözlerle eleştirerek örgütün Lübnan'ı 'Irak'a çevirdiğini' söyledi. Caca, Hizbullah'ın Suriye'nin savaşına katılımı sonucunda Lübnan vatandaşlarının bomba kurbanı olduğunu kaydetti. 'Hizbullah gayrimeşru ve yasa dışı askeri güvenlik örgütüdür' diyen Caca, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın Suriye'deki varlıklarının 14 Mart koalisyonunun siyasi tavrıyla alakası olmadığı sözlerini de eleştirdi. Caca, 'Burada, bizim ve sizin toprağınızdasınız ve eylemleriniz bizi etkiliyor' şeklinde konuştu.
İsrail'in ülkedeki savaştan istifade birçok kez hava saldırısı düzenlemesine kayıtsız kalan Suriye yönetimi, Beyrut'taki saldırıyı vakit kaybetmeden kınadı. Suriye devlet televizyonunda, 'Suriye hükümeti Beyrut'taki İran Büyükelçiliği yakınında düzenlenen saldırıyı sert bir şekilde kınıyor' ifadeleri yer aldı. Esed, başta Kusayr olmak üzere muhaliflerle yoğun çatışmaların yaşandığı bölgelerde Hizbullah üyelerinden askeri destek görüyor.
İran Dışişleri Bakanlığı saldırıdan İsrail'i sorumlu tuttu. İran Resmi Haber Ajansı IRNA'ya göre Bakanlık Sözcüsü Marziye Akfam, 'Saldırı siyonistlerin ve paralı askerlerinin işlediği insanlık dışı bir suç ve hain bir suçtur' dedi. Beyrut'ta saldırının gerçekleştiği gün İran ve Lübnan milli futbol takımları arasında bir maç oynanacaktı.
Suriye meselesinin ele alınacağı uluslararası Cenevre barış konferansının toplanmasına ilişkin projeleri istişare etmek için Rusya'ya giden İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahiyan burada yaptığı açıklamada, Suriyeli muhaliflere silah sevkiyatının halen devam etmekte olduğunu ve bu durumun ülkedeki krizin siyasi çözümüne engel teşkil ettiğini öne sürdü. İran'ın Suriye'ye silah ya da asker yollamadığını öne süren Abdullahiyan, İranlı askeri danışmanların Suriyeli meslektaşları ile sadece terörle mücadele konusunda istişare yaptıklarını da iddia etti. Ancak öldürülen İran Devrim Muhafızları komutanlarından Muhammed Cemalipakale'nin geçtiğimiz günlerde Şam'da muhalif gruplar tarafından öldürülmesi İranlı bakan yardımcısının 'Suriye'de savaşan askerimiz yok' iddiasını yalanlıyor.
