Gelecek sene mart ayinda Güney Kore'de Türkiye'nin de katılacağı Nükleer Güvenlik Zirvesi düzenlenecek. Zirvenin düzenleneceği başkent Seul'de yapılan toplantıda ilginç görüşler ortaya atıldı. Toplantıyı düzenleyen ABD'li nükleer fizik profesörleri, nükleer terörizm hakkında bilgi verdi.
İlk konuşmayı yapan Harvard Üniversitesi'nde profesör olan Matthew Bunn, nükleer bomba yapmanın basitliğinden bahsetti. Nükleer bomba yapmanın zor olmadığını belirten Profesör Bunn, gerekli olan tek şeyin avuç içi kadar zenginleştirilmiş plütonyum olduğunu söyledi. El- Kaide terör örgütünün sığınaklarında ele geçirilen nükleer bomba şemalarını gösteren profesör, insanlığı en çok tehdit eden nükleer terörizm olduğu söyledi ve bu teröristlerin radyasyon tehlikesi olan Fukushima Nükleer Santrali'nden daha tehlikeli olduğunu ifade etti.
“YAKALANAN ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ URANYUMLAR, HEP RUS MALI”
Profesör Bunn'den sonra sözü alan bir diğer ABD'li nükleer araştırmacı Miles Pomper ise şimdiye kadar Çeçen ve Japon bir terör grubun nükleer enerji santrallerinden zenginleştirilmiş uranyum çalarken yakalandığını ifade iddia etti. Pomper, bunun dışında pek çok Doğu Avrupalı kaçakçının üzerinde az miktarda zenginleştirilmiş uranyum yakalandığını belirtti. Bu tür vaakaların 2000'li yıllarda dahi yaşandığını söyleyen Pomper, şimdiye kadar ele geçirilen zenginleştirilmiş uranyumların genelde Rus tesislerinden kaçırıldığına dikkat çekti.
Toplantıda en çarpıcı konuşmayı ABD'li bilim adamı Sharon Squassoni yaptı. 3 çeşit nükleer terörizm olduğunu ifade eden Squassoni, nükleer tesislerin güvenlik önlemlerine dikkat edilmesine vurgu yaptı. Squassoni şöyle konuştu: “ Teröristler 3 çeşit nükleer eylem yapabilirler. Bunlar; teröristlerin kendilerinin ürettiği nükleer bombayla eylem yapması, nükleer tesislerde sabotaj yapmaları veya kaçırdıkları uranyumlarla 'kirli bomba' adı verilen basit bir düzenekle eylem yapmaları." Squassoni'ye göre, ilk iki ihtimal çok zor, son madde çok basit.
Gazetecilerin “Kuzey Kore'nin nükleer terörizm olarak güvenirliği ne düzeyde?” soruna ilginç bir şekilde cevap verdi. “En güvenli yer belki de Kuzey Kore” diye konuşmaya başlayan Squassoni, herkesi şaşırttı. Cevabına açıklık getiren Squassoni, “Şimdi Kuzey Kore'deki reaktör sayısı bir veya bir kaç tane. Ve buralardaki uranyum ve plütonyum miktarı ise nispeten az miktarda. Kuzey Kore'deki dikta rejimini de hesaba katarsanız, bir teröristin oradan plütonyum çalması imkansız gibi. O reaktörlere giren çıkanlar çok sıkı bir şekilde denetleniyordur.” diye konuştu.
