Lander, şöyle devam etti:
- "Trump'ın beyanatları, ABD yönetiminin, İran'dan İsrail-Filistin barış sürecine kadar Orta Doğu'daki stratejisinin dayanağı olan ve sözleşmelerinin çoğunu henüz ödememiş olsa bile Amerikan askeri silahların önemli bir müşterisi olan Suudi tahtının 33 yaşındaki varisine ne kadar derinden yatırım yaptığını gösteren canlı bir resmi oldu."
Analizde görüşlerine yer verilen Brooking Enstitüsünde kıdemli Suudi Arabistan uzmanı Bruce O. Riedel de Trump'ın tavrının, ne kadar çaresiz olduğunu gösterdiğini belirterek "Şimdi Muhammed bin Selman'ın suçunu inkar edemeyecekleri bir gerçeğe bakıyorlar." ifadelerini kullandı.
ABD'nin Orta Doğu stratejisinde Suudi Arabistan'ın kilit noktada olduğuna dikkat çekilen makalede, Kaşıkçı'nın öldürülmesinden sonra Kongrede oluşan Yemen karşıtı dalgaya karşı Beyaz Saray'ın Kaşıkçı olayını kullanarak çatışmaları en kısa sürede yatıştırması için Muhammed bin Selman'ı zorlayabileceği görüşü paylaşıldı.