Saldırılar, önceleri daha çok ibadethanelere olurken son dönemlerde doğrudan Müslüman vatandaşlar hedef alınıyor. Vatandaşların hedef alınması Almanya’daki Müslümanların can güvenliği tehlikesinin arttırdı.
Müslüman nüfusun 4 ile 5,2 milyon arasında olduğu tahmin edilen Almanya’da, İslam düşmanlığı bağlantılı 2019 yılının ilk çeyreğinde 132 nefret suçu kayıt altına alındı. Söz konusu saldırılar sadece ibadethanelere değil Müslüman vatandaşlar hedef alındı. Geçtiğimiz yıllara bakıldığında ise, 2017’de 221 saldırı gerçekleştirilirken 2018’de ise bu sayı 157 saldırı ile sınırlı kaldı. Yaralananların sayısı ise 32’den 54’e yükseldi.
Sadece aşırı sağcılar değil geçtiğimiz yıllarda terör örgütü PKK’nın Almanya’daki sempatizanlarının da camilere saldırması, Türkleri ve Müslümanları farklı suç gruplarının hedef tahtası haline getirdi. Özellikle Barış Pınarı Harekatı başladığı sıralarda Türklere yönelik 17 saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırılarda 15 kişi yaralandı. Türklere yönelik saldırılar Ekim-Kasım aylarında artış gösterdi. İşte Almanya’da son dönemde yaşanan ırkçı ve İslamofobik saldırılar:
- Almanya’da, ‘Dönerci Cinayetleri’ olarak adlandırılan 2000-2007 yıllarında 8’i Türk 10 kişiyi öldürmek, 2 bombalı saldırı yapmak ve 15 banka soygunu gerçekleştirmekle suçlanan NSU terör örgütü üyelerinin varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011’de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı. Alman devleti Türk cinayetlerinin üzerini örterek teröre destek vermişti.
İki Türk gencinin şüpheli ölümleri hala aydınlatılmadı. Almanya’da eğitim gören 24 yaşındaki iki Türk, 2,5 ay arayla şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. 16 Temmuz’da Postdam’da Dursun Karadavut’un, 5 Ekim’de ise Nürnberg’de Mert Çokluk’un cansız bedenlerine ulaşıldı. ODTÜ’lü Mert Çokluk’un Nürnberg Tren İstasyonu’ndaki ölümünü 6 gün sonra ailesine bildirildi. Çokluk’un ailesi, “Tırnağı sökülmüş, vücudunda darp izleri var. Alman makamları bilgi vermiyor. Bilgisayar ve telefonu da kayıp. Her şey şüpheli” dedi. Berlin’de yüksekten düşerek ölen Erasmus öğrencisi Dursun Karadavut’un ailesi de, “Bize intihar olduğu söylendi ama yurtta düştüğü balkon ortak kullanım alanı. Yurtta kimsenin ifadesi alınmamış” sözleriyle cinayetlerin aydınlatılmasını istedi.
Yine 2017’nin Nisan ayında işçi olarak çalışan 20 yaşındaki Türk genci Mert A. gittiği diskoda genç bir kızı korumaya çalışırken öldürüldü. Tacizcinin olayı gerçekleştirmeden önce Facebook sayfasından Mert’in fotoğrafının üstüne ‘Sen yarın ölüsün’ diye bir not yazdığı ortaya çıktı.
Pforzheim kentindeki Türk spor kulübü, bir ay içinde iki kez kundaklanarak yakıldı. 13 Ekim günü molotofkokteyli saldıraya uğrayan Fatihspor’a ait olan kulüp binası, son saldırıda tamamen yandı ve bina kullanılamaz hale geldi. Kulüp Başkanı Yunus Yazıcı, ilk saldırı sonrası faillerin yakalanıp adalete teslim edilmediğine dikkat çekti. İlk saldırıda 100 bin Euro’nun üzerinde maddi zarar meydana gelmişti.
Müezzin namaz kılarken bıçaklandı
- İngiltere’nin başkenti Londra’da, camiye giren bir kişi, namaz kılan din görevlisini boynundan bıçakladı. Londra polisinden yapılan açıklamada Regent’s Park Camisi’nde 70’li yaşlardaki bir kişinin bıçaklandığı belirtildi. Yaralının hayati tehlikesinin bulunmadığı kaydedilen açıklamada, saldırıyı gerçekleştiren kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Olayın, Almanya’daki ırkçı terör saldırısının ardından gelmesi dikkati çekti.
Camilere saldırdılar
Almanya’nın Bavyera eyaletindeki Münchberg beldesinde kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce 4 Ocak’ta düzenlenen saldırıda Diyanet İşleri Türk İslam Birliğine (DİTİB) bağlı Münchberg Mimar Sinan Camisi’nin cam kapısı kırıldı. Yine DİTİB’e bağlı Wassenberg Selimiye Camii’ne, 1 Kasım’da ikindi namazının ardından saldırı düzenlendi. Kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce caminin giriş kapılarını dışkı ile kirletti. 11 Ekim’de DİTİB bağlı Mevlana Camisi’ne gelen ve PKK yanlısı olduğu tahmin edilen bir grup gösterici, caminin önündeki direğin ipini kesip direkteki Türk bayrağını alarak kaçtı.
Mülteciler de hedef
Alman polisinin istatistiklerine göre 2016 yılında sadece Alman Müslümanlara 678, camilere 40, mültecilere ise bin 775 saldırı düzenlendi. Bunların yanı sıra 95 sığınma evi ve yardım görevlilerine saldırı gerçekleşti. 2016 yılında toplam 3 bin 500 saldırı düzenlendi. Mültecilere saldırılar 2017 yılında artış gösterdi. Mültecilere ve sığınma evlerine 2 bin 200, Alman Müslümanlara ise 900 saldırı kayıt altına alındı. 2017’deki ırkçılık ve ayrımcılık istatistiklerine göre 6 bin 434 ırkçı saldırı gerçekleşti. Alman hükümeti 2017’den bu yana gerçekleşen saldırıları “İslam düşmanlığı suçları” olarak daha sistematik bir şekilde kayıt altına almaya başladı. 2017’den önce ise “dine yönelik işlenen suçlar” adı altında genel bir kategoride kayıt altına alınıyordu. İslamofobik saldırılar son 3 yıldır kayıt altına alınmasına rağmen saldırganlar hukuk önünde cezalandırılmıyor. Saldırıların yüzde 10’nun altında, hukuk süreci ilerliyor. Bu da caydırıcı olmuyor ve saldırıların tekrarının yaşanmasına sebep oluyor.
