Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) yapılan başvuruda, Suriye'den kaçıp Ürdün'e sığınmak zorunda kalan 28 mülteci adına, insanlığa karşı suç işlediği gerekçesiyle Beşşar Esed dahil rejimin üst düzey yöneticileri hakkında dava açılması istendi.
- Mülteciler adına hukuk firması Stoke White tarafından yapılan başvuruda, şu anda Ürdün'deki farklı mülteci kamplarında yaşayan mağdurların Suriye rejiminin saldırıları nedeniyle ülkeyi terk etmek zorunda kaldıkları vurgulandı. Mağdurlar ayrıca sürekli bombalı ve silahlı saldırı, gözaltı ve işkenceye maruz kaldıklarını, toplu cinayetlere ve büyük çaplı ihlallere tanık olduklarını belirtti.
Hukuki süreçte, zorla göç, işkence, tecavüz, kimyasal saldırı gibi sivil nüfusa yönelik suçları kapsayan daha geniş bir saldırı yelpazesine odaklanılmasının hedeflendiği vurgulandı.
Zorla göç vurgusu
Suriye, Uluslararası Ceza Mahkemesine taraf olmadığı için bugüne kadar dava açılamasa da avukatlar, Arakanlı Müslümanların Myanmar'dan Bangladeş'e göçe zorlanmalarıyla ilgili başvuruya ilişkin kararın dava için örnek oluşturduğunu söyledi.
Avukatlar, müvekkillerinin de aynen Arakanlı Müslümanlar gibi zorunlu göçe tabi tutulduklarını dolaysıyla mahkemenin yetki kararının Suriyeli mülteciler için de emsal teşkil ettiğini savundu.
"Dava bir dönüm noktasını temsil ediyor"
"Esed ve generallerin isimlerine yer verdik"
Hukuk bürosu Stoke White yetkilisi Hakan Camuz da 2,5 yıldır Suriye’de yaşanan insan hakları ihlalleri ile yakından ilgilendiklerini ve bu suçların tasarlayıcılarının hesap vermeleri için çalıştıklarını belirtti.
"Uluslararası Ceza Mahkemesi bu konuda bir şeyler yapmalı"
Ürdün'deki El Zaatari kampında yaşayan mağdurlardan biri de kayda alınan ifadesinde, rejim güçlerinin birçok insanı vurduğunu gördüğünü, 18 yaşındaki yeğeninin de aralarında olduğu kişilere rastgele ateş açıldığını anlattı.
2012 yılında komşusunun evinin bombalandığını ve evde yaşayan herkesin öldüğünü aktaran mağdur kadın, şunları söyledi:
Stoke White'ın ayrıca Türkiye dahil komşu ülkelere kaçan bin 183 Suriyeli mülteciyi temsil ettiği, bu kişilerden elde edilen kanıtların da sivillere yönelik daha geniş çaplı saldırıları ispatlamada kullanılacağı kaydedildi.
Davada ayrıca Türk avukatlar Gülden Sönmez ve Türkan Akbaş da danışman olarak görev yapıyor.