ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, Wikileaks belgelerinin sızmasına rağmen, diplomatik yazışmalarının tarzında bir değişikliğe gitmeyeceklerini söyledi.
Crowley, Washington'daki Yabancı Basın Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Wikileaks olayının ardından ABD'nin diplomatik yazışmalarında tarz değişikliğine gitmeyi düşünüp düşünmediğine dair soruyu yanıtladı.
Gerek ABD'nin diplomatları gerekse ABD'de temsil edilen diğer ülkelerin diplomatlarının oynadığı roller olduğuna işaret eden Crowley, şunları kaydetti:
"Diplomatlarımız dünya genelinde konuşlanmış durumda, birçok ülkenin diplomatları da öyle. Bu diplomatlar, diğer hükümetlerle, sıradan vatandaşlarla temas kurar ve başkentlerine rapor sunarlar. Bu raporlar samimi, dürüst ve doğrudan olmaları, bir ülke içindeki faaliyetlerle ilgili bakışın sağlanmasına yardım etmeleri halinde en üst düzeyde etkili olurlar, politikalarımız ve eylemlerimiz için veri oluştururlar. Diplomatların yaptığı budur. Bizim diplomatlarımız ve dünyadaki diğer tüm ülkelerin diplomatları aynı şeyi yaparlar. Değişmeyeceğiz ve bunun, diplomasiye yaklaşımımızı değiştireceğini düşünmüyoruz. Bunun, diğer ülkelerin diplomasileriyle ilgili faaliyetlerini de değiştireceğinden şüpheliyim."
Crowley, "Türkiye bağlamında, iki NATO müttefiki, iki dost ve ortaktan bahsettiklerini" belirterek, ikili ilişkilerin ve hem bölgedeki hem de dünya genelindeki ortak çıkarlarının takibinde Türkiye ile önemli düzeyde temas içinde olduklarını vurguladı.
Bu ilişkinin, Wikileaks olayından etkilenmediğini ifade eden Crowley, Lizbon'da düzenlenen NATO zirvesini örnek vererek, NATO'nun Türkiye'yi de dahil edecek biçimde İttifak'ı bir uçtan diğer uca koruyacak bir füze savunma sisteminin benimsenmesi ve inşası konseptinin geliştirilmesinde Türkiye ile yapıcı temas kurduklarını ifade etti.
Crowley, Türkiye'nin bölgede istikrar sağlayıcı güç olma, bölgede barışın teşviki ve sorunların çözümünde önemli arabuluculuk rolüne değer verdiklerini ve vermeye de devam edeceklerini kaydetti.
Türkiye'nin Irak'ta yeni hükümetin kurulmasının teşvikinde çok yapıcı rol oynadığını ifade eden Crowley, Türkiye'nin, Irak ve yeni hükümetinin bölgeyle bir bütün olarak entegrasyonuna yardım etmede önemli rol oynayacağını bildirdi.
Crowley, Türkiye'nin, İran ve uluslararası toplum arasındaki ilişkilerde yaşanacak gelişmelere de çok büyük ilgi gösterdiğini belirterek, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, hafta başında biraraya geldiği ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'a, Türkiye'nin, İran'ı "5 artı 1" ülkelerinin davetini kabul etmeye çağırdığını açıkça ortaya koyduğunu söyledi.
Crowley, sözlerine şöyle devam etti:
"İnsanlar ortada gizemler olduğuna inanıyor. Ortada gizemler yok. Türkiye ile ABD arasındaki işbirliği, Avrupa ve Ortadoğu'daki kilit ülkeler arasındaki işbirliği herkesin gözü önünde. Bu tür işbirliği, karşılıklı çıkar ve karşılıklı saygı, bizim Türkiye ile ilişkilerimize ve en önemlisi, Türk halkıyla ve bölgedeki diğerleriyle paylaştığımız önemli ilgi alanlarının takibine yönelik ortak çabalarımıza rehberlik edecek".
Sözcü Crowley, bir gazetecinin, "Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Wikileaks için 'ikili dil' ifadesini kullandı ve ABD'yi kastetti. Bu tanımlamaya dair yorumunuz nedir" sorusu üzerine, Davutoğlu'nun sözleri üzerine yorum yapmayacağını belirterek, şunları söyledi:
"Ülkelerle ilişkilerimize karşılıklı çıkarlar rehberlik eder ve bu değişmedi. Diplomatlarımız, belirli ülkelerde neler olduğuna dair analizlerini, diyaloglara dair samimi raporlarını sunarlar. Bu değişmeyecek. Dışişleri Bakanı Clinton'ın da dediği gibi, ABD'nin politikası burada kararlaştırılır, herhangi bir diyaloga ya da bir büyükelçinin Dışişleri Bakanına sunduğu bir rapora dayanarak kararlaştırılmaz.
Tüm bakış açılarını hesaba katarız ve ABD'nin dış politikası nettir. Bu, ülkelerle günlük etkileşimlerimizde sadece neler söylediğimizle değil, neler yaptığımızla da belirgindir. Türkiye ile çok güçlü bir ilişkimiz var. NATO içinde müttefikiz, dostuz, çok geniş çaptaki bir dizi konuda birlikte çalışıyoruz. Bu değişmeyecek. Clinton ve Davutoğlu'nun hafta başında yaptıkları görüşmede de bu hususa bağlılık üzerinde görüş birliğine varıldı."
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Philip Crowley, ABD'nin gizli diplomatik yazışmalarını yayımlayan Wikileaks sitesinin kurucusu, eski hacker Julian Assange'nin, "gazeteci değil bir anarşist" olduğunu iddia etti.
Crowley, yaptığı açıklamada, "Assange bir anarşistir ve gazetecilere tanınan hak ve korumayı hak etmiyor" dedi.
Wikileaks sitesinin sözcüsü Kristinn Hrafnsson, bir açıklamasında, yaptıkları çalışmanın yasalara aykırı olmadığını, ABD yazışmalarına ilişkin ellerinde yüzbinlerce belge bulunduğunu, bunların tamamını yayımlamalarının aylar alacağını belirtmişti. Hrafnsson, 'Eğer küresel istikrar aldatma ve yalanlara dayalı ise onun biraz sarsmak da gerekli' demişti.
ABD'nin gizli diplomatik yazışmalarını yayımlayan Wikileaks sitesinin kurucusu ve eski bir hacker olan Julian Assange'nin, interpol tarafından arandığı bildirildi.
Uluslararası tutuklama emri ile aranan 39 yaşındaki Assange, İsveç polisi tarafından bir tecavüz olayında bilgisine başvurulmak üzere aranıyor. Ama Assange'nin avukatlarından Mark Stephens'e göre, bu uluslararası tutuklama emri daha çok ABD'nin öfkesine neden olan gizli Amerikan diplomatik yazışmalarının yayımlanması ile ilgili.
Avukat Stephens ayrıca, Julian Assange'nin saklandığı yer hakkında açıklamalarda bulunmaktan kaçındı.
Wikileaks olayının, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) zirvesi için Kazakistan'da bulunan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ile görüşmesinde de gündeme geldiği bildirildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Philip Crowley, ABD'nin gizli diplomatik yazışmalarının Wikileaks sitesi tarafından yayımlanmasının, ABD'nin değişik ülkelerde bilgisine başvurduğu sivil toplumda yer alan veya insan hakları ile alanında faaliyet gösteren kişilerin hayatını tehlikeye attığını öne sürdü.
Crowley yaptığı açıklamada, 'Büyükelçiliklerimiz bulundukları ülkedeki sivil toplum üyeleriyle ve insan hakları savunucularıyla temasa geçti, bunları uyardı' diye konuştu.
Crowley, 'Gerekirse, bilgi kaynaklarımızı, bütün imkanlarımızı seferber ederek koruyacağız' dedi.
Sözcü, açıklamasında, özellikle diktatörlükle yönetilen ülkelerde bulunan ve ABD ile temasta olan sivil toplum üyelerinin hayatının tehlikede olduğunu söyledi.
ABD'nin gizli diplomatik yazışmalarının Wikileaks sitesi tarafından yayımlanmasının, Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai'nin ABD'ye karşı beslediği paranoya ve kuşkuculuğunun artmasına neden olabileceği de ileri sürüldü.
Kanada'da yayımlanan ve bu ülkenin Afganistan'daki Büyükelçisi William Crosbie'nin görüşlerine yer veren bir raporda, Karzai'nin ülkede görev yapan NATO koalisyonu ile köprüleri atabileceği riskinin bulunduğuna işaret edildi.
Rapora göre, ABD yöneticileri, Afganistan ile ilgili taktik, stratejik ve siyasi düşüncelerinin, Karzai hükümeti ile ilgili tahlilerinin ve bazı Afgan hükümet üyeleri ile olan özel ilişkilerinin ortaya çıkmasının, Karzai'nin paranoya ve kuşkularının artmasına neden olabileceğinden endişe ediyor.
