|

21. yüzyılda lider diplomasisi

Son beş yıl içerisinde ülkeler farklı bölgesel ve küresel sınamalardan geçerken bu süreçlerde güçlü lider profillerinin ne kadar önemli ve gerekli olduğu ortaya çıkmıştır. Bu da lider diplomasisi kavramını daha somut olarak dış politika süreçlerinin değişmez bir unsuru ve gerçeği haline getirmiştir.

00:24 - 28/12/2021 Salı
Güncelleme: 22:29 - 27/12/2021 Pazartesi
Yeni Şafak
 İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM
Dr. Şuay Nilhan Açıkalın

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi

Bizler, politika, sanat askerlik, bilim, felsefe gibi farklı alanlarda liderlerimizle ve liderlik yaptıkları konularla, liderlik alanında hep var olmuşuzdur. Tarih boyunca on altı farklı devletin kurulduğu ve sonuncusunun Türkiye Cumhuriyeti olduğu dikkate alındığında “liderlik tarihi”nin büyük ölçüde bizler tarafından yazıldığını söylemek yanlış olmasa gerek.

Tüm insanlık tarihinde olduğu gibi, günümüzde de liderliğin gündelik yaşamda ve bilimsel alanda en çok tartışılan konulardan biri olduğunu vurgulamak gerekir. Liderlik, bir olgu ve kavram olarak insanlıkla birlikte farklılaşmakta, değişmektedir. Belli bir dönemde, farklı kültür ve coğrafyalarda belli bir alanda liderliği; algılayış, açıklayış ve yaşayış, liderlik tiplerini ve yaklaşımlarını oldukça çeşitlendirmektedir.


GÜÇLÜ LİDER PROFİLİ ÖN PLANDA

Bu kapsamda değerlendirildiğinde karar alıcı olarak en tepede bulunan liderlerin elbette dış politika alanında da çok önemli bir rol oynadıklarını belirtmek gerekir. Doğal olarak liderlerin dış politikada karar alma süreçlerindeki rollerine ilişkin farklı ve çeşitli yaklaşımlar, dış politika analizlerinde kullanılmaktadır. Özellikle Soğuk Savaş döneminde, liderlerin psikolojilerinin, eğilimlerinin ve geçmiş yaşantılarının, dış politika üzerindeki etkisi hakkında birtakım önemli çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Siyasal liderlerin konuşmalarına ilişkin içerik analizleri alan yazında önemli bir köşe taşı olurken; operasyonel kod ve liderlik özellikleri analizleri de temel bir çözümleme çerçevesi olarak günümüzde de oldukça popülerdir.

Son yıllarda, liderlik ve diplomasi kavramlarının yolları yeni bir yaklaşımla yeniden kesişti. İlk olarak 2000’li yılların ortalarında, İngilizce alan yazında “personal diplomacy” olarak geçen ve dilimize “lider diplomasisi” veya “kişisel diplomasi” olarak çevrilmiş ve kullanılmıştır. Kısa sürede farklı bir çok biçimde tanımlanan “lider diplomasisi” temel olarak “siyasal liderlerin uluslararası sorunları diğer liderlerle olan kişisel ilişkileri aracılığıyla çözme yetkinliği” anlamında kullanılmıştır.

Son beş yıl içerisinde ülkeler farklı bölgesel ve küresel sınamalardan geçerken bu süreçlerde güçlü lider profillerinin ne kadar önemli ve gerekli olduğu ortaya çıkmıştır. Bu da lider diplomasisi kavramını daha somut olarak dış politika süreçlerinin değişmez bir unsuru ve gerçeği haline getirmiştir.

Bu gerçeklik, beni uzun zamandır çalışma alanı olarak benimsediğim “liderlik” konusunda yeni bir soluk olarak kabul edilebilecek olan lider diplomasisi üzerine düşündürdü. Bu amaçla 2021 Ağustos ayında Türk-Alman İlişkilerinde Lider Diplomasisi başlıklı kitabımda “lider diplomasisi” kavramını farklı boyutlarla yeniden tanımladım.

Temel olarak; lider diplomasisi kavramına “liderlerin kişisel ilişkilerini ve özelliklerini ön plana çıkararak, temsil ettikleri aktörlerin uluslararası sistemde diplomatik ilişkilerini yürütmeleri” olarak genel bir çerçeve oluştururken; uygulamayı da kapsayan dört alt boyutla kavramı yeniden tanımladım:

GİRİŞİMCİLİK

İşletme ve yönetim alanlarından alışık olduğumuz girişimcilik kavramı 21.yüzyılda siyasi liderlerin de önemli bir özelliği haline gelmiş politik girişimciler tanımlaması, gündelik hayatımızın da bir parçası olmuştur. Politik girişimciler, lider diplomasisinde risk alan ve yenilikçi yaklaşımları benimseyen liderleri ifade etmekte; bu özellikleri ile diplomatik sorunların çözümünde oldukça etkili bir rol oynamaktadırlar.

YOĞUN ETKİLEŞİM

Lider diplomasinin en önemli unsurlarından biri hiç şüphesiz liderlerin bireysel etkileşimleridir. Diplomasinin tarihsel akışına baktığımızda yüz yüze iletişimin önemi kuşkusuz çok büyüktür. Günümüzde de lider diplomasisinin sürdürebilirliği öncelikle liderlerin yüz yüze iletişimi ve değişen teknolojinin de etkisiyle telefon ve telekonferans yöntemiyle sağlanmaktadır. Özellikle kriz dönemlerindeki yoğun etkileşim lider diplomasisinde belirleyici bir rol oynamaktadır.

ESNEK DÜŞÜNME

21.yüzyılda uluslararası sistemin en önemli özelliği belirsiz ve öngörülemez oluşudur. Dolayısıyla böyle bir çağda esnek düşünebilmek liderlerin yönetim anlayışının da çağa uyum sağlaması açısından yaşamsal değeri olan bir özelliktir. Değişen dinamiklerde yeni fırsatları görme ve yeni etki alanları oluşturmayı sağlayan esnek düşünebilme özelliği, lider diplomasisinin de üçüncü alt boyutunu oluşturmaktadır.

LİDERLERİN DOSTLUĞU

Siyasette ve özellikle diplomasi de dostluk olmaz inancı kısmi olarak geçerli olsa da liderler arası dostluk lider diplomasisinde oldukça uzun soluklu ve çetrefilli bir süreci ifade etmektedir. Liderler arasındaki dostluk “eşitlik, karşılıklılık (mütekabiliyet), moral ve ahlaki yükümlülükler, etkileşimlerle ortaya çıkan farklı bir bağ olarak” nitelendirilebilir. Bu noktada liderler açısından en önemli özellikler tutarlılık ve güvenirliliktir.

Bu dört alt boyut bağlamında ve bütüncül olarak baktığımızda içinde bulunduğumuz uluslararası sistemde lider diplomasisinin somut örneklerini de girişte belirttiğim gibi uzun bir geçmişe ve deneyime sahip olan bizden vermek gerekir. Geçtiğimiz yirmi yıl içerisinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan göçten Suriye’ye, Balkanlar’dan Latin Amerika’ya kadar farklı coğrafyalardaki krizler ve ikili ilişkilerin geliştirilmesinde lider diplomasisinde öncü rol oynamaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özellikle Şansölye Merkel, Başkan Putin ve daha bir çok liderle etkin olarak lider diplomasisi yürüttüğünü vurgulamak gerekiyor.

Güçlü lider profillerinin yeniden görünürlük kazandığı bu dönemde ve gelecek yıllarda, lider diplomasisi olgusunun hem akademik alan yazında hem de uygulamada çok daha fazla ilgi göreceği söylenebilir.

#lider
#diplomasi
#Recep Tayyip Erdoğan
#Putin
#Merkel
#Suriye
#Latin Amerika
2 yıl önce