|

Harekât neyi amaçlıyor?

.
00:00 - 9/04/1999 Cuma
Güncelleme: 12:50 - 16/11/2013 Cumartesi
Yeni Şafak
Harekât neyi amaçlıyor?
Harekât neyi amaçlıyor?

Amerika'da haftalık olarak yayınlanan ve siyasi-entellektüel çevreler üzerinde etkili olan haber-yorum dergisi The Nation, NATO'nun Sırbistan'a yaptığı müdahalenin, Clinton yönetiminin öngördüğü amaçları saptırdığına dikkat çekiyor. Arkadaşımız Mesut Özcan'ın, The Nation'un henüz piyasaya sürülmeyen 19 Nisan 1999 tarihli nüshasından yaptığı çeviriyi sunuyoruz.

MESUT ÖZCAN

Sırbistan'a karşı yürütülen hava saldırılarının olumsuz etkileri, Clinton yönetiminin öngördüğü insani amaçları saptırdı. Müdahale, Slobodan Miloseviç'in ellerini bağlayacak yerde, Sırp milliyetçiliğini cesaretlendiriyor. Saldırı, Miloseviç'in yabancı gazetecileri sınırdışı etmesini gizlediği gibi, Radyo B-92 gibi bağımsız Sırp medyasını susturmasını ve uluslararası gözlemcilerin ülke dışına çıkarılmasını da örtbas ediyor. Bombalamalar Kosovalı Arnavutlar'a güvenlik imkanı sağlayacağı yerde, Miloseviç'e Kosovalı Arnavutları belirli bölgelerden kanlı şekilde kovma şansını verdi. NATO'nun müdahalesi, Kosovalıları savaş öncesinden daha zor duruma soktu. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Mart'ın son haftasına kadar Kosova'daki çatışmalarda yüzonbeşbin kişinin yerinden edildiğini ve çoğunun Arnavutluk, Makedonya ve Karadağ'a sığındığını açıkladı. Ne Avrupa'nın ne de ABD'nin kara müdahalesine niyetli olmaması nedeniyle bombalama pek riskli gözükmüyor. Sanki Kosovalıların güvenliğini sağlamaktan çok, NATO'nun güvenilirliğini kanıtlamak amacıyla yapılıyor.

'Baskıcı diplomasi'

ABD ve müttefikleri, Balkanlar konusunda hep kararsız bir tavır sergilediler. Etnik şiddetin sona erdirilmesini istiyorlar ama bunu bastırmak için hiçbir çaba göstermiyorlar. Karşımıza çıkan sorun, ABD yetkililerinin "baskıcı diplomasi" diye niteledikleri şeyin merkezinde duruyor. Kurnaz Miloseviç ABD'nin blöfünü anladı: Eğer müttefikler bombalama tehditlerini gerçekleştiremezse, Miloseviç NATO'ya karşı, Davud'u oynayacaktı; eğer bombalama başlarsa Sırp kara güçleri, kimi bölgeleri Arnavutlardan temizleyecekti. Batı medyası, Kosova'ya odaklanmışken, Miloseviç bu kez Sırbistan'daki muhalefet üzerinde ikinci bir savaş başlatabilirdi.

Belgrad İnsan Hakları Merkezi Başkanı Vojin Dimitrijeviç'in bildirdiğine göre, bombalamalar, Sırp sivil toplumunun oluşması için harcanan 10 yıllık çabayı silip süpürmüştü.

Harekâtın arka planı

Kosovalı Arnavutlar'ın çetin sınavı her gün biraz daha güçleşirken, ABD yönetimindeki pek çok kişi, NATO harekatını Yugoslavya'ya karşı yeni bir askeri düzenin temelleri olarak görüyor.

NATO, bu müdahale ile, savunma amaçlı bir ittifak olmaktan çıkıp, kıtada istikrarı sağlama hakkını elinde tuttuğunu iddia eden bir pakt haline geliyor. Bu durum ise, NATO'nun Orta Avrupa'da genişlemesi konusunda Rusya'yı ikna etme çabalarıyla çatışıyor. Buna ABD yönetiminin BM'nin müeyyideleri olmaksızın hareket etme kararı da eklenmeli. Fransa, harekattan önce, NATO barış gücünün yerleştirilmesi için BM Güvenlik Konseyi kararı alınmasını önerdi. Ama Washington, NATO'nun BM'den bağımsız hareket etme hakkının bulunduğunda ısrar ederek Fransa'nın bu önerisini reddetti. ABD yönetimi bu tutumuyla BM'nin otoritesini bir kez daha sarstı. Güvenlik Konseyi'nin üyeleri olan Rusya ve Çin'i diplomatik alanda marjinalize etti. Bu ise, ABD-Rus ilişkilerini soğuk savaş sonrasının en düşük seviyesine indiren yeni füze savunma planı ile beraber kötü hazırlanmış hareketlerin sonuncusuydu. İstikrarlı bir Rusya ile işbirliği içinde hareket edilmeksizin –Balkanlar'dan nükleer sorunlara kadar– çok az sorun çözüme kavuşturulabilir. Kosova'da izlediğimiz politika, tüm Rus siyasi çevrelerini muhalefette topladı.

ABD yönetimi ve NATO, bu müdahaleyle uluslararası hukukun birçok anlaşmasını ve yükümlülüğünü çiğnedi. BM şartının 2. maddesi ülke dışına saldırıda bulunmayan egemen devletlere karşı güç kullanımını yasaklar. Viyana Anlaşmalar Hukuku Sözleşmesi, bir ülkenin uluslararası bir anlaşmayı imzalaması için baskı yapılmasını yasaklar... Helsinki Mutabakatı, Avrupa devletlerinin sınırlarını garanti eder.

Peki tüm bunlar niçin? Pentagon sözcüsü Kenneth Bacon, 30 Mart'ta şöyle dedi: "Bizim bu noktada acımasız davrandığımız sözkonusu değil." Bu kriz, etnik temizliği görmezden gelmek istemeyen ama NATO hava savaşını da kucaklamayan prensipli anti-militaristler için ciddi bir açmaz oluşturuyor.

ABD ve müttefiklerinin izlemesi gereken en sağıklı yol, tarafları masaya toplamak... Katliamlar ve saldırılar, durdurulmalı, Miloseviç'e Kosova'dan güçlerini çekme imkânı veren bir anlaşma yapılmalı. Ruslardan ve diğer ülkelerin askerinden BM Barış Gücü oluşturulmalı. Sırplar, Rusların varlığından daha az rahatsız olacaklardır. Arnavutlar'ın kaygıları da OSCE gözlemcilerinin veya AB temsilcilerinin sokulmasıyla giderilebilir.

Müdahalenin amacı ne olmalı?

Müdahalenin asıl amacı Kosovalı sivilleri korumak olmalıdır. Böyle bir güven ortamı sağlandıktan sonra, Kuzey İrlanda modeli çerçevesinde alternatif görüşmeler gerçekleştirilebilir. Milliyetçilik savaşları, büyük devlet için talihsiz mukavemetlerdir. Bu tür savaşlarda büyük güçler tarafından empoze edilen barış anlaşmaları, coğrafi bölünmeler amacıyla çarpışacak güçlere yer verir ve her iki tarafta seslerin yükselmesine zemin hazırlar.


25 yıl önce