|

İsrail''in tarih atfı ve Golda Meir

''Biz Yahudiler Musa peygamberi neden suçluyoruz biliyor musunuz? Bizi 40 sene çölde dolaştırdı, bula bula Ortadoğu''da petrol olmayan tek yere getirdi.'' Meir''in bu tip geçmişe atıf yapan sözleri Yahudi psikolojisini anlamakta önemli noktadır.

Mücahit Özdoğan
00:00 - 10/08/2013 Cumartesi
Güncelleme: 00:05 - 10/08/2013 Cumartesi
Yeni Şafak
İsrail''in tarih atfı ve Golda Meir
İsrail''in tarih atfı ve Golda Meir

İsrail''in Orta Doğu gibi bir çıkmazda nasıl ayakta kalabildiği, hâlâ üzerinde tartışılan konulardan biridir. İsrail, 20. Yüzyıl›ın başlarından beri devam eden göçlerle kurulmuş bir devlet. İsrail, geç kurulmasına rağmen güçlü istihbarat, bağlılık, daha önce meydana gelen sürgünlerin, dışlanmaların oluşturduğu nefret, tarih bilinci ve birlik duygusu, arz-ı mevud  ideali ve bu bilinçaltının harekete geçmesini sağlayan sermaye ve uluslararası para, banka sistemini kontrol edebilirlik İsrail''in güçlü kalabilmesinin ana başlıklarını oluşturuyor. Bu gücün süreklilik arzetmesi için sadece devletin kendi nitelikleri yetmez elbette.

Orta Doğu''daki devletlerin güçsüz ve sadece kendi işleriyle uğraşan, içe kapanmış olmasını ilk isteyecek devlet İsrail''dir. Bunun somut örneklerinden birini de biz şu an yaşıyoruz aslında. Gezi Parkı''nda başlayan ağaç eyleminin hükümeti devirme ve ülkeyi kaosa sürüklemeye evrilmesi Türkiye''yi bir anda içine kapattı.

Uluslararası aktifliğini bir anda sekteğe uğrattı. İsrail çoğu zaman politikalarını kendi eliyle harekete geçirmez. Biz belki bir ABD, bir başbakan, bir siyasetçi veya bir askerin eylemini konuşuruz belki ama o, bir taşeron veya kukla olabilir. Filistin gibi insani ve hayati meselelerdeki insanlık dışı tutumuyla dünyadan büyük tepki toplayan İsrail, çoğu zaman kendini alenen göstermez. Siz, o işin arkasında İsrail olduğunu sadece sezerek öğrenebilirsiniz.  

DİPLOMASİ VE GOLDA MEIR

Diplomasi, Meir''in politik hayatı boyunca en çok baş vurduğu yöntemlerden biri. Bunu Arap-İsrail savaşlarını izlediğimiz zaman daha net şekilde anlıyoruz. 1973 yılındaki başarılı kritik hamleleri ABD yardımlarını efektif bir şekilde kullanması onun önemli başarılarından biridir. Bazıları ise onu, bu savaşta başarısız bulurlar ve istifasının kaynağı olarak gösterirler.

Orta Doğu siyasetinde bilinen sözlerine baktığımız zaman onun, Araplar ve kendi Yahudi geçmişlerine inerek, o dönem siyasi gelişmelerini yorumlamaya çalıştığını söylemek mümkün. İsrail''in şu anki durumunu ele alırsak bu siyasetinde başarılı olabildiğini söyleyebiliriz. Yahudilerin en büyük karakteristik özelliklerinden biri budur, yani ne kadar uzak geçmiş olursa olsun tarihteki her dönemlerindeki olayı, günümüz olayları için dayanak yapabilmeleri, o yaşanılana göre siyaset tarzı benimseyebilmeleri, toplumun da tüm bu tarihi birikimi canlı tutabilmesi diye düşünüyorum. Bu saydıklarıma  en güzel dayanak Golda Meir''in şu sözüdür:

''Biz Yahudiler Musa peygamberi neden suçluyoruz biliyor musunuz? Bizi 40 sene çölde dolaştırdı, bula bula Ortadoğu''da petrol olmayan tek yere getirdi.'' Meir''in bu tip geçmişe atıf yapan sözleri Yahudi psikolojisini anlamakta önemli noktadır. Önemli bir diğer sözü:

''Yahudilerin Arap topraklarını çaldıkları iftirasını duymaktan bıktım. Gerçek bambaşka. Biz bu toprakları satın aldık. Servetler verildi ve birçok Arap çok zengin Arap oldular.''

''GÜÇLÜ KAL'' STRATEJİSİ

Golda Meir zaten büyük bir nüfusa sahip Arap toplumunun savaşta yenilseler dahi tekrar güçlenecekleri bilincindedir. Bundan dolayı ona göre İsrail, kaybetmemek zorundadır. Meir''in bu tip görüşleri, onun Siyonist örgütlere katılmasının tipik sonucu olarak görüyorum. Çünkü sözlerindeki arka plan, genel mantık ve olaylara yaklaşımı bize bunu gösteriyor. Golda Meir, İsrail''in görünmeyen mottosu olan ''Güçlü kal'' stratejisinin en önemli örneklerinden biridir.

Türkiye olarak biz de ''Yanlışlardan, yaşanılanlardan ders çıkarmak'' sözünü günümüz pratiğine dökebilirsek tekrar cihanşümul bir devlet olma yolunda bir adım atabiliriz diye düşünüyorum. Aynı zamanda Orta Doğu''daki bu karmaşıklık, herkesin birbirini ''sen şusun, ben buyum'' diyerek öldürdüğü, iktidar savaşları, mezhep savaşları gibi Dünya barışı adına da kanayan bir yara haline gelen olaylar için de bu ders çıkarma özverisi bölgede yaşayan herkes için elzem bir hale geliyor. Türkiye''nin son 10 yılda bölgedeki rolü takdire şâyân. Fakat yeterli olmuyor ne yazık ki. ''Araplardan bize ne'' gibi sığ bir mantıkta olan insanlara kulak asmadan, tüm ülke olarak bu tarih bilincini sağlamalı ve Orta Doğu''ya aksettirmeliyiz.

11 yıl önce