|

Katar’ın yumuşak gücü: Futbol diplomasisi

Son yıllarda futbolun endüstrileştiği de yadsınamaz bir gerçek. Özellikle kulüplerin, milyarder iş adamlarının ya da devletlerin, çeşitli yollarla futbol sektörüne doğrudan ya da dolaylı yatırımları gözden kaçmayacak bir detaydır. Özellikle Katar’ın futbola yaptığı yatırımlar dikkat çekicidir.

00:00 - 8/06/2022 Çarşamba
Güncelleme: 17:59 - 7/06/2022 Salı
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv
Ali Şahin / Araştırmacı - Yazar

Futbolun artık sadece bir oyundan ibaret olmadığı klişeleşmiş bir sözdür. Nitekim futbol üzerinden propagandaların yapıldığı, devletlerin birbiri ile diplomatik ilişkiler kurup geliştirdiği günümüz gerçeklerindedir. Bu bağlamda, İran’ın önemli futbol kulüplerinden Traktör Sazi taraftarlarının tribünlerindeki tezahüratları buna verilebilecek örneklerden biridir.

Son yıllarda futbolun endüstrileştiği de yadsınamaz bir gerçek. Özellikle kulüplerin, milyarder iş adamlarının ya da devletlerin, çeşitli yollarla futbol sektörüne doğrudan ya da dolaylı yatırımları gözden kaçmayacak bir detaydır. Özellikle Katar’ın futbola yaptığı yatırımlar dikkat çekicidir.

DIŞ POLİTİKA ARACI

Katar, 90’lardan itibaren sporun etki alanını keşfetmiştir. Dönemin Emiri Hamed es-Sani Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından tanınmanın Birleşmiş Milletler tarafından tanınmaktan daha önemli olduğunu vurgulayarak sporun yumuşak gücünün farkına varmış ve bunun dış politika aracı olarak kullanılacağının sinyallerini vermiştir.

Ekonomisi enerji sektörüne dayanan Katar’ın son yıllarda başta futbol olmak üzere spor sektörüne yaptığı yatırımlarla öne çıktığı görülmektedir. Doha yönetimi 2030 vizyonunda geniş çaplı organizasyonlara katılmayı hedef olarak belirlemiş ve bunu devlet politikası haline getirmiştir. Bu manada devlet, kapalı hisse esasına dayanan Qatar Sports Investmenst (QSI) şirketini kurmuştur.

Katar, ligini dünyaya tanıtmayı amaçlayarak yıldız isimleri transfer etmiştir. Dünyada herhangi bir sportif başarısı bulunmayan Katar Ligi bu sayede dünyada adından söz ettirmeyi başarmıştır.

Öte yandan Katar, Formula 1, FIFA Dünya Kupası gibi profili yüksek etkinliklere ev sahipliği yapmak için de girişimlerde bulunmuş, bahsi geçen etkinliklerden başarı elde edebilmek amacıyla 2004 yılında “Aspire Academy”yi kurmuştur. Bu akademi sayesinde genç yetenekler keşfedilerek başarı elde edilmek istenmiştir. Buna ek olarak kendisini ispat etmiş antrenörleri ve bilim adamlarını kendi bünyelerine katmak için çaba sarf etmiş, çeşitli spor dallarından sporculara vatandaşlık vererek sporcu devşirmiştir.

DÜNYA ÇAPINDA MARKALAŞMAK

QSI, 2011 yılında Fransız futbol takımı Paris Saint Germain (PSG)’in hisselerini satın almış, takıma sıra dışı bir bütçe harcanmıştır. Bu manada düşünüldüğünde spor sektörüne yapılan yatırımlar bizzat devlet eliyle gerçekleştirilmektedir. Katar, PSG’yi satın alarak dünya çapında reklamını yapma imkanına sahip olmuştur.

Katar, 1 Haziran 2012’de “beIN Sports” kanalını kurmuş ve kanal, kısa sürede büyüyerek “beIN Sports Group” ismiyle holdingleşmiştir. Medya grubu, Türkiye’deki lig maçlarının yanı sıra İspanya ligi La Liga’nın da imtiyazlarını almış, Fransa Lig 1 maçlarının da bir kısmının yayın haklarını elde etmiştir. Böylece Katar, adı geçen TV kanalı üzerinden futbolu takip eden milyonlarca kitleyi yönlendirme gücünü elde etmiştir.

Katar, irili ufaklı 500’den fazla spor organizasyonuna ev sahipliği yapmıştır. Ancak bunlar arasında ilk dikkat çekeni 2015 yılındaki Dünya Hentbol Şampiyonası olmuştur. Halihazırda 2022 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmaya hazırlanmaktadır. Devletin bu organizasyon için ciddi bir bütçe ayırdığı bilinmektedir.

Katar’ın spor alanında bu kadar yatırım yapmasını enerji sektörüne bağlı olan ekonomisini çeşitlendirmeye yönelik bir hamle olarak görmek mümkündür. Zira gerek PSG’nin satın alınması gerekse yeni medya kuruluşu kurması, Doha yönetiminin ülkesini dünyaya tanıtarak bir markalaşma çabası içinde olduğu izlenimini uyandırmaktadır. Bunun da temeli turizmden geçmektedir.

Bundan sonraki süreçte de Katar’ın spor sektörüne yönelik yapacağı yatırımlar artabilir. Bu minvalde tesisleşmeye önem vererek dünyada futbol turizminin merkezi haline gelmek isteyebilir. Bu durum ise bölge devletleri arasındaki ekonomik rekabeti artıracağı ihtimalini de doğurabilir.

Uluslararası etkinliklerde aktif rol üstlenmek isteyen Katar, uluslararası arenada hatırı sayılır kişilerle dostluk kurarak lobi faaliyetlerini artırabilir. Ayrıca dünya çapında sempati uyandırmak adına ufak kulüplere ekonomik yardım ve hibe desteğinde de bulunabilir. FIFA gibi dünya çapında uluslararası kuruluşlarda temsilciler bulundurma gayreti içine girebilir.

Öte yandan FIFA Dünya Kupası gibi bir etkinliğin ilk defa Müslüman bir devlette gerçekleşmesi, Katar için bir avantaj sağlayabilir. Zira son dönemde dünyada artan İslamafobi’nin Katar Dünya Kupası sonrasında azalma ihtimali doğabilir. Ayrıca Ortadoğu ve Körfez ülkelerindeki geri kalmışlık imajı bu organizasyon ile bir nebze zayıflatılabilir.

#Katar
#futbol
#İran
#Formula 1
#FIFA Dünya Kupası
#Ortadoğu
2 yıl önce