|

Miloseviç'in intihar senaryosu

Hasan Ali Yıldırım
00:00 - 1/04/1999 Thursday
Güncelleme: 10:27 - 15/11/2013 Friday
Yeni Şafak
Miloseviç'in intihar senaryosu
Miloseviç'in intihar senaryosu

Önce Bosna-Hersek'te izledi dünya Sırp zulmünü. Şimdi de Kosova'da izliyor. Başlangıçta yüreklere su serpen NATO müdahalesi, bugünlerde zulmü artırıcı bir fonksiyon icra ediyor. Bölgeyi yakından tanıyan ve duygularını "Doğrusu, Kosovalı mülteciler durumuna düşmek istemezdim... Onlar benim milletim ve yaşadıkları tüm acıları kendi iç alemimde çok feci bir şekilde ben de yaşıyorum" sözleriyle açıklayan Dr. Muhammed Aruçi, Kosova'da olan bitenleri çeşitli yönleriyle Yeni Şafak okurları için ele alıyor.

DR. MUHAMMED ARUÇİ

Günümüzde Balkanlar'da ceryan eden kanlı olayları muhtelif basın yayın organlarında izleme imkanına sahibiz. Gerçekçi olmak gerekirse, bugün Kosova'da bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Doğrusu, Kosovalı mülteciler durumuna düşmek istemezdim... Onlar benim milletim ve yaşadıkları tüm acıları kendi iç alemimde çok feci bir şekilde ben de yaşıyorum. Televizyon ekranlarındaki seyrettiklerimiz gerçekten de tam yirminci yüzyılın son yılını yaşayan medenî bir insan için onur kırıcı görüntüleri teşkil etmektedir. Gelecek nesiller bu günleri Adolf Hitler'in günlerinden daha acı, daha feci bir şekilde hatırlayacak ve medenî Avrupa'nın içinde tam bir insanlık dramının yaşandığını en karamsar bir şekilde tanımlayacaklardır. Bunu da yapan, Sırp milletinin geleceğini teminat altına almak isteyen bir Slobodan Miloşeviç iktidarı ve onun Voislav Şeşely ve Jelyko Rajnyatoviç Arkan denen mafya babalarıdır.

Bir siyaset manyağı

Belki de böyle bir cümle neticesinde "Sırp milletinin bir kabahati yoktur" diye anlaşılacaktır. Aksine, 1989'dan itibaren her seçimde Miloşeviç ve onun Sırbistan Sosyalist Partisi'ne (Socijalisticka Partija Srbije) oy veren "medenî seçmenler", ailesinin tümü intihar eden bir siyaset manyağını, benim de bir zamanlar vatandaşı olduğum Yugoslavya'nın Başkanı görevine kadar getirdiler. Yugoslavya Komünist Partisi Merkez Komitesi'ni intihara sevketti. Bundan sonra Sırbistan Komünist Partisi'ndeki Tito yanlısı ılımlı Sırp liderleri ortadan kaldırdı ve yoketti. Tito Yugoslavyası'nın dengesini oluşturan cumhuriyetleri de altüst etti. Yanına Kara Dağ Cumhuriyeti'ni aldı. Aynı dönemde (1989) Kosova'nın özerkliğini kaldırarak tüm Sırp şoven ve faşist güçlerini Meşhed-i Hüdâvendigâr'ın huzûrlarına getirdi ve 1389'daki Sırp mağlubiyetini kutladı. O günden itibaren Miloşeviç kendi intihar senaryosunu yazmaya başladı. Bölgedeki tarihi Türk düşmanlığına yeniden başlanmaya yeşil ışık yakıldı. O şanlı tarihin bölgedeki temsilcisi olan yerli Kosova halkına devlet terörü başlattı. Bütün bunlar için Sırbistan'daki siyasî arenada Sırp milletinin desteğini aldı.

Faşistler Kosova'ya akın ediyor

Buna ayrıca Sırp Kilisesi'nin şiarı olan Ortodoks Panslavist Fundamentalizmi ideolojisi doğrultusunda başta Njogova Svetost Srpski Patrijarh Pavle ve Sırp Kilisesi hiyerarşisinin onayını aldı. Sırp Ortodoks Kilisesi'nin iddia etiği "necât" kavramına göre kurtuluş ve demokrasi ancak Sırp kökenlilere verildi. Diğerlerinin ya Arnavutluk, ya da Türkiye'ye göçü için, NATO güçleri de müdahale etse, yine de gereken katliamın yapıldığı müşahede edilmektedir. Birkaç günden bu yana Yugoslavya'nın Belgrad, Novi Sad, Pançevo, Fodgorica, Niş, Çaçak, Ktaguyvaç Priştine vb. şehirleri NATO tarafından havadan bombalanmaktadır. Bunu fırsat bilen Miloşeviç, Kosova'daki halk arasında katliamını sürdürmektedir. Ancak NATO'ya karşı olan direncini ve Avrupa ülkeleri önünde kendilerinin ne kadar "kültürlü ve barışsever" olduklarını ispat etmek için her gün Belgrad'ın Teg Republike adlı meydanında düzenledikleri konserler onların nifak dolu içyüzünü göstermektedir. Jelyko Rajnyatoviç Arkan'a ait paramiliter faşist güçler Kosova'ya doğru akın ediyor ve müslüman kanını akıtmakta tereddüt etmiyorlar. Aynı mafya babasının hanımı olan Ccca Rajnyatoviç, söz konusu konserlerde şarkı söylüyor ve "sanatçı" ünvanıyla kocasının akıttığı kanı haykırıyor. Kosova'nın yerli halkı olan müslümanlar soykırıma uğramış ve misli görülmeyen bir göçe tabi tutulmuşlardır. Köylerinden kovulan halkın yerine Sırp aileler yerleştiriliyor ve bütün bunlara Sırp milleti "Volimo te otacbino naşa" (Ey vatan, seni seviyoruz) şarkısını haykırmaktadır. Buna karşı gelen bir kişiyi de göremedik. Öğrencilerinin önünde katledilen yirmi öğretmen, Kelmendi'nin cenazesinden dönerken öldürülen Fehmi Agani ve arkadaşları, Priştine stadyumunda toplanan 20.000 müslüman ve onların bilinmeyen akıbeti, Yugoslavya-Makedonya sınırını geçmek için işkencelere maruz kalan zavallı kadınlar, çocuklar ve yaşlılar, Kosova dağlarının sert soğuklarında can veren bebekler, ümitsiz göç yolculuğunu soğuk karların üstünde tamamlayamayan nineler ve hasta babalar, yakılan köyler ve yıkılan evler, yollarda Sırp eşkiyası tarafından basılan insan konvoyları, Türk olduğu için dövülen TRT ekibi ve daha neler neler! Bunlar bildiklerimiz; ancak şu anda Kosova içerisinde hâlâ yaşayan ve onlar hakkında bilmediğimiz daha çok acı gerçekler vardır.

Atv'yi anlayamıyorum

İşte televizyon ekranlarında gördüklerimiz! İşte atv'nin "doğru yayıncılığı" neticesinde ekrana getirdiği Yugoslavya Büyükelçisi Prof. Dr. Darko Tanaskoviç! Birkaç ay önce TC Diyanet İşleri Başkanı'na yaptığı ziyarette Kur'ân-ı Kerim'i Sırpça'ya tercüme edeceğini belirten katiller temsilcisi! Kendisini Kosova halkı adına atv'de veya herhangi bir TV'de düelleyo davet ediyorum. Sayın müsteşrik profesörümüzün böyle bir siyasi hayata ve katilleri temsil etmeye son vermesi gerekmektedir. Sayın büyükelçi, bizim de "Volimo te otacbino naşa" türküsünü haykırma hakkımız vardır ve bu sizlere rağmen gerçekleşecektir. Ancak anlayamadığım bir şey vardır: Böyle acı bir dönemde atv ekibi hangi devletin hangi temsilcisine 3-4 dakikalık konuşma hakkı tanıyor! Belgrad'ta Türk Büyükelçiliği diye ona saldıran bir milletin temsilcisinden neler beklenir!!! Doğrusu atv'yi ne Bosna Savaşı esnasında anlayabildim, ne de bugünkü ekranlarında "Balkan Harbi" manşetini atmakta anlayabildim. Evet, Sırp şovenler Kosova'daki insanlık dramını unutturmak için bir Balkan Harbi'nin çıkmasını can-ı gönülden istemektedirler. Bundan ötürü Arnavutluk'un kuzeyindeki sınır bölgelerine ateş açmaktadırlar. Makedonya'da ise Arnavut-Makedon iç savaşını yaratmak ve dolayısıyla Türk Yunan savaşını alevlendirmek doğrultusunda çalışılmaktadır. Böyle bir Balkan Harbi Sırplar tarafından istenmektedir. Buna rağmen Sırp TV'sinde (RTS SAT) böyle bir manşet görülmemektedir. Ama bunu Sırpların istediği âşikârdır. Peki ya atv ne istiyor? Fakat unutmayalım ki, beş asırlık bir Türk ve Osmanlı hakimiyeti esnasında, o dönemin sosyal ve hukuk devleti, günümüzdeki Sırp metodlarıyla, oradaki Sırp halkını imha etmeye kalkışsaydı, belki de bugün Balkanlar'da bu tür çağdışı sahnelere şahit olmayacaktık. Balkanlar'da hem Türk'ün hem de Arnavut'un iftihar edeceği bu şanlı dönem sayesinde bugün Sırp milleti de bölgedeki canavar katiller sembolündeki varlığını sürdürmektedir. Rusya'nın Jirinovski'si ve Sırp iktidarının mafyası olan Jelyko Rajoyatoviç Arkan ile müttefik olan bir Sırbistan iktidarındaki Miloşeviç örneği mimarlarının insanlık tarihinde çok büyük ahlaki sorumlulukları olacaktır. Dolayısıyla, Balkanlar tarihinde Sırp milleti "katliam yapan ve acımasızca öldüren bir millet" tanımına mazhar olacaktır.


25 years ago