|

Muhammed Yusuf Matuşka Rabbine kavuştu

04:00 - 17/01/2024 Çarşamba
Güncelleme: 02:54 - 17/01/2024 Çarşamba
Yeni Şafak
Yusuf Matuşka Bey’le Wonder’in mescidinde sohbet ederken.
Yusuf Matuşka Bey’le Wonder’in mescidinde sohbet ederken.
Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma / İslam tarihi Uzmanı - Yazar

1995 yılının Sakarya’daki uğursuz günlerimi müteakip, yani menfur Fethullah Gülen ve avenesinin, o zamanki Türkiye’yi idare eden malum çevrelerin (Başbakan Demirel, YÖK Başkanı Gürüz, Sakarya Üniversitesi Rektörü Çallı ve Sakarya İlâhiyât Fakültesi Dekanı Prof. Suat Yıldırım) yardımlarıyla üniversitedeki görevime son vermeleri üzerine davet edildiğim Viyana’ya gittim. Orada benim gibi Türkiye’deki malum despot idarelerin mağdur ettikleri başörtülü üniversiteli kızlarımız ve İmam-Hatip mezunları oldukları için Türkiye’de üniversitede okumalarına imkân verilmeyen erkek öğrenciler de Avusturya üniversitelerinin takdire şayan müsamahalarıyla tahsillerini idame ettiriyorlardı.

VİYANA İSLÂM ENSTİTÜSÜ

Ben de, seminerler vermek üzere Viyana Millî Görüş binasında misafir edildim. Sakarya bana yasaklanmış, Allah Viyana’da hocalık yapmayı nasip etmişti. (Ayrıntılar için Viyana Günleri adlı kitabımıza bakabilirsiniz.) Bir ara o zamanki Viyana Millî Görüş Başkanı olan Mustafa Mullaoğlu, Rahmetli Erbakan Hoca’nın planını yaptığı fakat meşgalesinin çokluğundan dolayı gerçekleştiremediği “Viyana İslâm Enstitüsü” projesinden söz etti. Projeyi incelediğimde, fevkalade hoşuma gitti ve hemen ilân verip öğrenci almaya başladık.

Müracaat edenlerin hemen tamamı, gündüz bir yerlerde çalıştıklarından enstitüdeki eğitimimizi akşam saatlerine denk gelecek şekilde düzenledik ve öğrenciler çok istekli olduklarından hemen derslere başladık. Bir yandan da, Türkiye üniversitelerindeki despot idarelerden dolayı Viyana’ya gelmiş olan İmam Hatip Lisesi mezunu üniversiteli kız ve erkek öğrencilerle de ilgileniyordum. İmam-Hatipli oldukları için Türkiye’de okumalarına müsaade edilmeyen üniversite öğrencileri Avusturyalı üniversite idarecileri tarafından çok güzel karşılandıklarından, bu öğrencilerimizin sayıları her gün artıyor, dolayısıyla yer sıkıntısı oluyordu. Nihayet erkeklere ayrı, kızlara ayrı olmak üzere iki bina kiralanıp öğrencilerimizi oralara yerleştirdik. Öğrencilerimizin ihtiyaçları için ÖNDER temsilcileri, Yusuf Ziya Sula, Yusuf Kara, İbrahim Solmaz gibi arkadaşlar ilgileniyorlardı. Fakat daha ziyade Yusuf Kara ile Yusuf Ziya Sula koşuşturuyorlardı. Bu şekilde Türkiye’deki menfur idarecilerin yobazlıkları sayesinde okumalarına müsaade edilmeyen üniversite öğrencilerimizin bir kısmı da Viyana’daki Millî Görüş teşkilatı tarafından kiralanan evlerde barındırıldılar.

İSLAM İLE MÜŞERREF OLAN AVUSTURYALI

Viyana Millî Görüş’e ait İslâm Enstitüsü’ndeki derslerim devam ederken, bir yandan da, Millî Görüş vasıtasıyla Viyana’ya gelmiş olan üniversiteli öğrencilere de geceleri ders vermeye başladım. Bu öğrenciler de, keza başörtülü ve İmam Hatipli olduklarından dolayı Türkiye üniversitelerinde okumalarına müsaade edilmeyen kız ve erkek öğrencilerlerdi. Wonder öğrencilerine de, Millî Görüş’teki öğrencilere de Müslüman dünyasının değişik üniversitelerinde hocalık yapmış olan çok değerli ilim adamları da gelip dersler verdiler. Böylece her iki tarafta da üniversite öğrencilerimiz “zülcenaheyn” oluyor; hem gündüz devam ettikleri üniversitelerinde kendi mesleklerinde yetişiyorlar, hem de her iki tarafa da giden tanınmış Müslüman âlimlerinden İslâm kültürünün değişik dallarında bilgi sahibi oluyorlardı. Bu şekilde her iki taraftan da, yani hem Wonder’den hem de Millî Görüş öğrencilerinden yüzlerce üniversite mezunumuz oldu.

Bendeniz de bu minval üzere derslerime devam ederken, bir gün yabancı bir zatla tanıştırıldım. Bu zat da Wonder’i duymuş; “Bir yardımım olur mu?” diye Yusuf Kara Bey’e gelmişti. Geçtiğimiz hafta vefat eden ve cenazesine iştirak etmek üzere Viyana’ya gittiğim bu zat, Avusturyalı olup, yirmi yaşlarındayken İslâm dini ile müşerref olmuş; Mısır’daki meşhur el-Ezher Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra, alanında çok kabiliyetli olduğu için dünyanın birçok yerinde büyükelçi olarak ülkesi Avusturya’yı temsil etmiştir.

“MÜSLÜMANLAR BİRLEŞSİNLER”

Rahmetli Yusuf Matuşka Bey, aynı zamanda meşhur Boşnak Müslüman âlim Prof. Smail Baliç’in de arkadaşı olup, İslâmî konularda birçok şeyi ondan öğrenmişti. Seneler öncesinden İslâm Konferansları’nda tanıyıp, Avusturya’da kaldığını bildiğim Prof. Baliç’le görüşmek isterken, Allah bir konferansta bizi bir araya getirmişti. Konferans, Viyana Favoritenstrasse’deki Diplomatischen Akademie’nin Festsaal’ında yapılıyordu. Hemen metroya atlayarak verilen adrese gitmiş; ve orada Smail Baliç Hoca’yı görmüş ve aşağıdaki satırları karalamıştım:

“Sonra da Üstad Baliç’i gördüm; ve sarılarak hasret giderdik. Aslen Boşnak Müslümanlarından olan Prof. Baliç, İslâmî konularda uzman bir araştırmacı olup, 2002 yılında vefat etti. İslâmî konularda birçok eseri vardır. 1920 yılında, Bosna’nın meşhur Mostar şehrinde dünyaya gelen Baliç, tıpkı hemşehrisi Hocam Muhammed Tayyib Okiç gibi, İslâmî ilimlerde çokça makaleler yazdı. Avusturya’daki İslâmî faaliyetlerde de rahmetli Baliç’in çok emeği vardır. Fakat yıllar, özellikle Bosna savaşı Hoca’yı ihtiyarlatmış, kulakları iyi duymaz olmuş…”

İşte rahmetli Matuşka Bey de Müslüman olduktan sonra Prof. Baliç’le tanışıp arkadaş olmuş; İslâm’ın birçok yönlerini ondan öğrenmişti.

Rahmetli Matuşka Bey, Mısırlı bir hanımla evlenmiş; bu evlilikten iki erkek, bir de kızı olmuştu. Oğlu Şemsuddin’in bana anlattığına göre, rahmetli babası ölüm döşeğindeyken şunu tavsiye etmişti: “Müslümanlar, aralarındaki sıkıntıları unutup, birleşsinler!”

Wonder’de birbirimizden çok şey öğrenmiştik Rahmetli Yusuf Matuşka Bey’le olan sohbetlerimizde. Her şuurlu ve sorumlu Müslüman gibi, Müslüman dünyası insanlarının birbirlerine karşı olan biganeliğinden şikâyet ediyordu Yusuf Matuşka Bey.

Nur içinde yat Yusuf Matuşka kardeşim… Rabbim bizi Resûlullah’ın (s.a.v) Cennet sohbetinde buluştursun inşaallah…



#İslam
#Aktüel
#Muhammed Yusuf Matuşka
4 ay önce