|

Müslümanlar Godot''yu beklerken

Tahmin edileceği üzere Godot gelmez ve Lucky yediği dayaklarla kalır. Estragon ve Vlademir bu durumu fark ettiklerinde çok geçtir. Üçüncü gün her zamanki ağacın altında tekrar buluşmak üzere –yanlarına ip almayı unutmadan –ayrılma kararı alırlar ve oyun böylece biter.

Halil Kurbetoğlu
00:00 - 26/08/2013 Pazartesi
Güncelleme: 22:42 - 25/08/2013 Pazar
Yeni Şafak
Gündem
Gündem

Samuel Beckett''in kaleme aldığı kimilerine göre tüm zamanların en iyi oyunu Godot''yu Beklerken, ''hiç gelmeyecek olanı'' bekleyen iki arkadaşın başlarından geçen ilginç olayları aktarır sahneye… Oyuna göre Vlademir ve Estragon bir yerde karşılaşırlar ve Godot''yu beklemeye başlarlar…

Godot var mıdır yok mudur o bile bir muamma olmasına rağmen iki kafadar sanki gelecekmiş gibi oldukları yerden ayrılmazlar… Oyuna sonradan dahil olan Pozzo ve Lucky, efendi-köle, ezen-ezilen, zalim-mazlum çatışmasının temsilidir. Pozzo''nun kırbacı acımasızca Lucky''nin sırtına iner. Vlademir ve Estragon''a kalansa bu durumu sorgulamakla beraber kabullenmektir.

LUCKY…

Taşıdığı yüklerini dinlenmek için durduklarında bile yere bırakmaya korkan adam. Aklını efendisinin iradesine teslim etmiş, insani olanı ıskalamış, sorgulamayı bile unutmuş belki de hiç bilmeyen karakter…

Kitabı okurken Pozzo''nun Lucky''e yaptığı zulmü –sorgulamalarına rağmen –Vlademir ve Estragon''un neden durdurmadığı hep merak etmişimdir. İsteseler hiç gelmeyecek olanı beklemek yerine (Godot) Pozzo''nun elinden o zalim kırbacı alamazlar mıydı? Öyle ya Godot gelecek, her şey güllük gülistanlık olacak… Adalet-zulüm çatışması ekseninde gerilen dünya tertemiz bir bahçeye dönecek…

GODOT ASLA GELMEZ!

Oysa tahmin edileceği üzere Godot gelmez ve Lucky yediği dayaklarla kalır. Estragon ve Vlademir bu durumu fark ettiklerinde çok geçtir. Üçüncü gün her zamanki ağacın altında tekrar buluşmak üzere –yanlarına ip almayı unutmadan –ayrılma kararı alırlar ve oyun böylece biter. Bir gün sonrayı okuyucu kendi zihninde canlandıracaktır. Bir gün sonrayı; ağaçta asılı iki insanı…

Yazar bize üstü kapalı olarak şu mesajı vermektedir: ''Beklemek intihardır!''

''Beklemek cehennemdir!'' diyen Shakespeare gibi…

Bütün insanlık ailesi bugün Mısır''da ve Suriye''de, Afrika''da ve Doğu Asya''da, Latin Amerika''da ve Çin''de yaşanan trajedilere; Pozzo''nun kırbacına karşı adeta Godot''yu bekliyor. Beklemekten başka hiçbir şey yapmadan… Kaygıyla seyredip kırbacın bir gün kendi sırtlarına ineceği günü bekliyor… Kahredici bir acziyetle…

İNSANLIK İNTİHAR EDİYOR…

Müslümanlar Godot''yu bekliyor. Mısır''da Firavun Sisi''ye karşı, hiç gelmeyecek olanı ve dünyanın her yerinde yaşlı, çocuk, masum, kadın, savunmasızlara karşı işlenen günahlarda hiç sökmeyecek bir şafağı bekliyor. Bu bekleyiş devam ettikçe her gün bizden bir parça koparacak, her gün yeniden düşecek toprağa gözyaşlarımız… Beklemek felaketimiz olacak ve biz daha çok bekleyeceğiz.

CEHENNEM YOLLARI

Mısır için meydanlara, sokaklara düşenleri, Saraçhane Parkı''nda eylem yapanları suçlamadan önce düşünmeliyiz: İnsanlık ölürken bir çığlığımız bile yok mu? Irak''ta bekledik, Ebu Gureyb''te çiğnendi onurumuz… Suriye''de bekledik, Şam''da, Humus''ta, Halep''te ırzına geçtiler insanlığımızın…

Lübnan''da bekledik, Tunus''ta bekledik, Doğu Asya''da bekledik, Çeçenya''da bekledik, biz kan ve gözyaşının ölü bir asker gibi toprağa yüz sürdüğü her yerde, her zaman sadece bekledik Araftakiler misali… Girebileceğimiz bir cehennem bile kalmadı artık…

Tekrar Mısır''da beklemeye, susmaya, tahammül etmeye gücümüz kalmadı. Godot''dan haber getiren çocuklar bile gelmiyor artık. Daha ne kadar intihar edeceğiz? Üç asırdır içine girdiğimiz şu Araf tepesinden ne zaman kurtaracağız esir ruhlarımızı? İslam''daki ilk emri, Oku ifadesini ''çığlık at'' diye tefsir eden müfessirlerden aldığım ilhamla diyorum ki, ''Çığlık at ey insan! Yaratan Rabbinin adıyla çığlık at! O insanı sevgiden yarattı! Çığlık at ki, Rabbin sonsuz kerem sahibidir! İnsana kalemle öğreten O''dur! Bilmediklerini insana hep o öğretmiştir!''

Çığlık at ki, Rabbin bunca kerem sahibi iken dünyadaki bu cehennemin sorumlusu O değildir. Mısır''a bakıp ''Tanrı''yı değil, ayaklanmayan dizlerini suçla!

Yapabilecek her şeyin bittiğinde… Diyelim Firavun ve ordusu arkanda ve önünde sadece Kızıldeniz, ''enselendik'' diye ağlamaya başladığında… Korkma ey insan! Elindeki asayı vur denize! Yapman gereken tek şey, asayı denize vurmak… Göreceksin suyun önünde halı gibi serildiğini… Ayın bile yarıldığını göreceksin…Sen yeter ki bekleme!

11 yıl önce