İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Merih Paya, ekonomideki büyümenin hedeflerin üzerine çıkarak yüzde 8'i bulabileceğini belirterek, önlem alınmazsa büyümenin tersine dönebileceğini söyledi.
Para piyasaları ve makro iktisat uzmanı Prof. Paya, Yeni Şafak'a yaptığı değerlendirmede hızlı büyümenin getireceği riskler konusunda hükümeti uyardı. Milli gelir, sanayi üretimi, dış ticaret gibi alanlarda büyük artış yaşandığına değinen Paya, "Ortaya çıkacak büyüme oranları bizi şaşırtabilir, yüzde 8'i bulabilir. Bu son derece olumlu bir gelişme bir yönüyle. Ama bir de olumsuz yönü var. Bu kadar büyümenin enflasyonu tetiklemesi lazım ama bizde enflasyon düşüyor. Ekonomi bu kadar büyümeyi kaldıramayabilir" dedi.
Genelde ekonomideki gidişatın olumlu gibi göründüğünü dile getiren Paya, bu durumun sürdürülebilirliği konusunda ise ciddi endişeleri olduğunu anlattı. Ödemeler bilançosunun, yılın ilk 3 ayı itibariyle çok ciddi açıklar verdiğini kaydeden Paya, çok yüksek olan cari açığın pekçok kişi tarafından endişeyle karşılandığını söyledi. Mevcut kur seviyesiyle bu açığın sürmesi ihtimalinin de çok güçlü gözüktüğünü öne süren Paya, bu durumun büyümenin sürdürülebilirliği konusunda kuşku yaratan bir husus olduğunu savundu.
Merkez Bankası endekslerine göre Türk Lirası'nın da aşırı değerlenmiş şeklinde bir izlenim verdiğini bildiren Paya, bu tablo gözönüne alındığında döviz kurlarında Eylül ayından itibaren bir hareketlenme olabileceğini söyledi. Mevcut cari açığın mutlaka frenlenmesi gerektiğini belirten Paya şunları söyledi: "Türkiye'nin ödemeler bilançosunda bu sene önemli açıklar var. Hal böyleyken ABD'nin faiz artırmasıyla birlikte fonların gelişmiş ülkelere kayma ihtimali var. Bu da Türkiye'de finansman sorunlarını artıracak. Sermaye girişi yavaşlayacak. Bu durum, cari açıkla birlikte kurlara bir hareket getirebilir. Beklenti de bu yönde."
Türkiye'nin borçlarının hem fazla hem de vadesinin kısa olduğuna dikkat çeken Paya, böyle ülkelerin her zaman kırılgan bir ekonomik yapıya sahip olduğunu vurguladı. 3 Kasım seçimlerinden sonra ekonominin istikrar ortamı yakaladığını ancak buna rağmen ekonominin hâlâ son derece kırılgan bir yapıda devam ettiğini anlatan Paya, ortam gevşemeye müsait olmadığını kaydetti. Paya, vergi reformu, sosyal güvenlik reformu, bankacılık reformu gibi yapısal reformların mutlaka yapılması gerektiğini kaydetti.
IMF'nin, Türkiye'nin borç almasını sağlayan çok güçlü bir referans olduğunu öne süren Prof. Dr. Merih Paya, 2005 Şubat'ta bitecek IMF programın uzatılması gerektiğini söyledi. Şartların IMF'le ilişkilerin devam ettirileceği şeklinde olduğunu ifade eden Paya, "IMF'den para almazsak ne yapabiliriz, çünkü IMF'ye ödemelerimiz var. Türkiye, IMF ile anlaşması olmadan serbest piyasalardan kolay kolay kaynak bulamaz. Borçları tek taraflı erteleyemezsin. IMF olmazsa eurobond piyasalarından falan borçlanmak için referansın da kalmayacak" şeklinde konuştu.
----------------- imza------------------
