|

Enerji yönünü madenlere çevirdi

Karbon salımının azaltılmasında fosil yakıt kullanımını azaltmak en acil adım olarak hükümetlerin önünde duruyor. Petrol-doğalgaz ticaretlerinin yerini gelecek dönemde lityum, kobalt, hidrojen, nikel grafit gibi değerli minerallerin alacak. Temiz enerjiye geçişte kritik öneme sahip bu madenler uluslararası rekabeti artırırken, vizyoner yatırımcılar için de cazibe alanına dönüştü.

Kevser Devecioğlu
00:00 - 6/12/2021 Pazartesi
Güncelleme: 00:35 - 6/12/2021 Pazartesi
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Enerji teknolojilerinde yaşanan değişim enerjide bildiğimiz pek çok şeyin de değişimi anlamına geliyor. Türkiye’nin de üyesi olduğu Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Dünya Enerji Görünümü 2021 raporuna göre bugünkü petrol-doğalgaz ticaretlerinin yerini gelecek dönemde lityum, kobalt, hidrojen, değerli mineraller alabilir. Kritik mineraller arasında en hızlı büyüme gösterecek olan lityumda talep, 2050’ye kadar 100 katına çıkacak. Söz konusu dönemde, kobalt, nikel ve grafitte de hızlı talep büyümeleri gerçekleşecek.

ÇİN’İN GÖZÜ AFGANİSTAN’DAKİ LİTYUMDA

Mobil cihazlar ve elektrikli araçları çalıştıran lityum-iyon pillerinin üretildiği nadir bir metal olan lityum, otomotivde, petrolden elektrik enerjisine geçiş sürecinde giderek değerleniyor. Avrupa Pil İttifakı ile Avrupa Asya ile arasındaki açığı kapatmak için önemli adımlar atıyor. Güney Amerika’da lityum şirketleri satın alan Çin ise son olarak Lityum zengini Afganistan’da incelemelere başladı. Türkiye’nin ilk lityum üretim tesisi Aralık 2020’de açıldı. Eskişehir’deki tesisde ilk etapta yıllık 10 tonluk üretim, tam kapasite devreye girdiğinde, yıllık 600 tonluk bir üretim yapılacak. Türkiye’nin lityum ihtiyacının yarısını buradan karşılanacak.

KOBALT ZENGİNİ KONGO

Kobalt gerek elektrikli araçlarda gerekse lityum pillerin geliştirilmesinde çok önemli bir malzeme olarak dikkat çekiyor ve bu malzemeye yönelik talebin 2030 yılına kadar iki kat artacağı tahmin ediliyor. Demokratik Kongo Cumhuriyeti, 3 milyon 600 bin tonla dünya kobalt rezervinin yüzde 52’sine sahip. Bu ülkeyi Avustralya, Küba ve Zambiya izliyor. Türkiye’de 8’i arama, 5’i işletme olmak üzere toplam 13 adet kobalt ruhsatı verilmiş alan bulunuyor.

NİKEL FİYATI ZİRVEDE

Nikel fiyatları, eylül 2021’de 7 yılın zirvesine tırmandı. Elektrikli arabaların bataryalarında kullanılan ana materyallerden biri olan Nikelin yeşil dönüşümle beraber en fazla yükselecek hammaddelerden biri olacağı düşünülüyor. Dünyada bilinen en önemli nikel yatakları; Avustralya, Brezilya, Rusya ve Yeni Kaledonya Adaları, Küba, Filipinler ve Endonezya’da bulunuyor. 2000’li yıllarla Türkiye’deki özel sektör girişimleri, nikel madenciliğine hareketlenme getirdi. Bilinen toplam nikel cevheri rezervi yaklaşık 40 milyon ton ve bunun yaklaşık 30 milyon tonu Manisa-Çaldağ sahasında bulunuyor.

10 ÜLKEDEN BİRİ TÜRKİYE

Zion Market Research’e göre, küresel grafen piyasasının 2022’de 190 milyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Grafen’in pil teknolojisinde devrim yapması bekleniyor. Mart 2021’de Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin çelikten 200 kat daha mukavemetli, bakırdan yüzlerce kat daha iletken olan grafeni seri üreten 10 ülkeden biri olduğunu duyurdu. Grafen konusunda araştırmalar devam ediyor. En bilinen haliyle güneş pillerinde kullanılıyor, giyilebilir elektronik cihazlarda akü görevi görüyor, nükleer santrallerde soğutma işleminde grafenden faydalanılıyor.

HİDROJENDE GLOBAL REKABET

  • Enerji teknolojilerinde yaşanan değişim enerjide bildiğimiz pek çok şeyin de değişimi anlamına geliyor. Türkiye’nin de üyesi olduğu Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Dünya Enerji Görünümü 2021 raporuna göre bugünkü petrol-doğalgaz ticaretlerinin yerini gelecek dönemde lityum, kobalt, hidrojen, değerli mineraller alabilir. Kritik mineraller arasında en hızlı büyüme gösterecek olan lityumda talep, 2050’ye kadar 100 katına çıkacak. Söz konusu dönemde, kobalt, nikel ve grafitte de hızlı talep büyümeleri gerçekleşecek.
#Uluslararası Enerji Ajansı
#Çin
#Afganistan
#Lityum
#Kongo
#Kobalt
2 yıl önce