Türkiye ile Katar; geniş ve kapsamlı yeni nesil serbest ticaret anlaşmalarından biri olan Türkiye-Katar Ticaret ve Ekonomik Ortaklık Anlaşması (TEOA) imzaladı. Yeni nesil serbest ticaret anlaşması olarak nitelendirilen anlaşmanın iki ülke ilişkilerini daha da sıkı hale getirilmesi öngörülüyor. Bu nedenle Türkiye-Azerbaycan yakınlığını ifade etmek için kullanılan “Tek millet, iki devlet” sözü Türkiye-Katar için “İki millet, tek devlet” şeklinde formüle edilmeye başlandı.
BAKANLAR BİR ARADA
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Katar Ekonomi ve Ticaret Bakanı Ahmed bin Muhammed bin Casim Al Sani, Türkiye-Katar Ticaret ve Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nı dün Ankara’da imzaladı. Pekcan'ın davetlisi olarak Türkiye'yi ziyaret eden Al Sani; Ticaret Bakanlığında gerçekleştirilen heyetler arası görüşmelere de katıldı. ABD Başkanı Donald Trump'ın yaptırım ve tehdit dili ile şekillendirmeye çalıştığı ekonomi politikalarından geçtiğimiz yıl nasibi alan Katar'a en büyük destek Türkiye'den gelmişti. Bu ülkeye yönelik ambargoyu kıran Türkiye; birçok alanda önemli bir kardeşlik örneği sergilemişti. Birkaç aydır sürdürülen finansal saldırıda bu sefer Katar Türkiye'yi yalnız bırakmadı ve 15 milyar dolarlık yatırım için düğmeye bastı. Bu adım iki ülkenin Trump’ın salvolarına karşı başka ülkelere de örnek bir işbirliği adımı şeklinde yorumlandı.
KAPSAMLI SERBESTLEŞME
Görüşmelerin ardından iki bakanın geniş ve kapsamlı yeni nesil serbest ticaret anlaşmalarından olan Türkiye-Katar TEOA'yı paraflaması için tören düzenlendi. Mal ve hizmet ticaretinde kapsamlı bir serbestleşmeyi amaçlayan söz konusu anlaşmayla başta petrol türevleri doğalgaz gibi girdilerin ucuza teminiyle üretimde maliyetlerin düşürülmesi hedefleniyor. Telekomünikasyon ve mali hizmetleri de kapsayan anlaşma, Türkiye'nin cari açığının daraltılması, ülkeye Katar sermayesinin çekilmesi konusunda ciddi bir atılım sağlayacak.
‘YENİ BİR AŞAMADAYIZ’
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türkiye-Katar Ticaret ve Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın (TEOA) paraflanmasıyla Türk-Katar dostluğunda yeni bir aşama kaydedildiğini bildirdi. Bakan Pekcan, asırlardır devam eden Türk-Katar dostluğunda bugün yeni bir aşama kaydedildiğini vurgulayarak, “İki ülke arasında dostluğun ve ekonomik ilişkilerin pekiştirilmesiyle ilgili özel bir anlaşma paraflıyoruz. Anlaşmanın her iki ülkenin ticaret erbabına hayırlı olmasını diliyoruz” diye konuştu.
Söz konusu anlaşma özellikle iki ülkenin yakın dostluğu yanında Trump’ın küresel ekonomiyi tehdit eden adımlarına karşı örnek bir dayanışma olarak da yorumlandı. Bu nedenle Bakan Pekcan’ın ikili ilişkileri daha ileri seviyeye taşıyacak yeni bir sürece ilişkin yaptığı vurgu dikkat çekti.
- Ambargo süreci ilişkileri geliştirdi
- 2017 yılına dek kademeli olarak artan Türkiye-Katar ticaret hacmi, Katar’a Suudi Arabistan’ın önderliğinde uygulanan ekonomik ve siyasi ambargo sonrasında ülkenin ihracat konusunda Türkiye pazarına yönelmesiyle birlikte hızını arttırdı. 914 milyon dolar olarak gerçekleşen 2017 yılı dış ticaret hacmiyle beraber Katar’ın 2017 yılında toplam ihracatımızdaki payı yüzde 0,3’e yükselirken, ihracat yaptığımız ülkeler arasında da 48. sıraya yükseldi. Katar’a ihracatımızda inşaat malzemeleri, ev tekstil ürünleri ve mobilya ürünleri öne çıkarken, ithalatta ise ağırlıklı olarak işlenmemiş alüminyum, kimyasal maddeler, plastik ve plastik mamulleri yer aldı.
İkili ticaretimizi artıracak adım
Türkiye’nin Katar’a ihracatı 2018 yılının yedi ayında 611 milyon dolar, ithalatı ise yüzde 195 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türk müteahhitleri Katar’da bugüne kadar 14,8 milyar dolar değerinde 137 proje üstlenirken, Katar, proje bedeli sıralamasına bakıldığında Türk müteahhitlerinin en fazla proje üstlendikleri 8. ülke konumunda bulunuyor. İki ülke arasındaki ticaret her geçen gün artarken, özellikle Türk firmalarının Katar’daki yatırımları dikkat çekiyor. 2022 dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak olan Katar, altyapı ve benzeri yatırımlar için Türkiye ile işbirliğini artırma niyetinde.
Birçok sektörde işbirliği
Söz konusu anlaşmayla başta petrol türevleri doğalgaz gibi girdilerin ucuza teminiyle üretimde maliyetlerin düşürülmesi hedefleniyor. Telekomünikasyon ve mali hizmetleri de kapsayan anlaşma, Türkiye’nin cari açığının daraltılması, ülkeye Katar sermayesinin çekilmesi konusunda ciddi bir atılım sağlayacak.
