Kimseye anlatamadığınız bir derdiniz mi var? Benim derdimle yedi cihan ağlar mı diyorsunuz? Demeyin! Kitap yazın. Yanlış duymadınız, 2018’de 1,5 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşan yayıncılık piyasasında sorunlarını yazıya dökme furyası sayesinde yeni bir alt sektör doğdu. Psikolog veya yaşam koçunun tavsiyesini dinleyenler sıkıntılarını çözmek için bir reçete gibi sunulan kitap yazma işine soyunuyor.
SORUNU KAĞIDA, PARAYI DA SEKTÖRE DÖK RAHATLA
Bu niyette olanlar, ‘Destekli Kişisel Yayıncılık’ olarak bilinen alandaki yayınevlerinin yolunu tutuyor. Kötü bir çocukluk geçirmiş veya iş hayatında sorunlar yaşıyor olabilirsiniz. İşte kişisel başarısızlıkları aşmak için yapılan önerilerden biri de kendi hikayeni yazmak. Burada edebi bir kaygı yok. İstenilen şey bir an önce iyileşmek. Tabi sizin derdiniz, birileri için ticari kazanç anlamına da geliyor.
MALİYET BİN 500 İLE 15 BİN LİRA ARASINDA
Son yıllarda ücret karşılığında çalışmalarınızı yayınlayacak bir piyasa olunca işler daha da kolaylaşıyor. Yani herhangi bir yayınevinin sizi keşfetmesini beklemenize gerek yok. Bastırıyorsunuz parayı, basıyorlar kitabınızı. Firmalar müşterilerine ‘ekonomik paket’, ‘Süper Paket’ ‘Her şey Dahil’ gibi seçenekler sunuyor. Bin 500 ile 15 bin lira arasında değişen maliyetleri karşılamanız yeterli. Örneğin, 160 sayfalık bir basım için 3 bin lira ödemeniz gerekiyor, ‘Sayfa sayım fazla, her şeyi onlar yapsın’ diyorsanız 15 bin lirayı bulan ücretler söz konusu. Fiyatlar, talebinize göre değişiyor.
PSİKOLOG TAVSİYE EDİYOR
Sürecin her aşamasında destek sağlayan bu kurumlar, yazar adaylarını yayın dünyasına taşıma sözü veriyor. Telif hakkı özgürlüğü tanındığı gibi kitabın satılması durumunda elde edilecek gelir yazara ait. Gelelim asıl konuya, peki nasıl oluyor derseniz hemen anlatalım. Aslında bu durum, psikologların, sorunlarınızla başa çıkmanız için kullandığı yöntemlerden biri. Probleminizi yüksek sesle dile getirerek, yani yazarak onu kabullenmenizi ve çözümünde bir aşama kaydetmenizi amaçlıyor. Mesaj belli: paylaştıkça azalıyor insanın derdi korkusu. Anlayacağınız, yayıncılıkta birkaç yıl öncesine kadar kişisel gelişim ve başarı hikayeleri ön planda iken şimdilerde başarısızlık öyküleri moda olmaya başladı.
SENİN DERDİN EDİTÖRÜN DERMANI
Mesela panik atak yaşayan biri, bunun olası nedenlerini ve hissettiklerini hikayeleştirirken onunla yüzleşiyor. Hayat merdivenini çıkmaktan yorulanlar, depresyondakiler ve başaramamışlar gelmişini geçmişini irdeleyerek halet-i ruhiyesini sayfalara döküyor.
KİTABINA UYDURUN
Farklı kesimlerden kişiler, bu tedavi yöntemini her geçen gün daha fazla benimsiyor. Özellikle, son 1 yılda ilgili basım ve dağıtım şirketlerine ulaşan binlerce başvurudan söz ediliyor. Konu hassas olduğu için yayınevlerinin kapısını çalanların net rakamını bilebilmek zor. Ancak birçok yayıncı, yakın dönemin gözdesinin bu konu olduğunu söylüyor. Bizden duymuş olmayın ama bu ve benzeri reçeteleri tavsiye etmesi için kişisel gelişim uzmanlarıyla irtibata geçen yayınevlerinin sayısı da artıyormuş.
- Taleplerde ilk sıraya yerleşti
- Özellikle sanat, spor, medya ve iş dünyasının önemli isimlerinin ücret karşılığında kitaplarını yazdırma işini duymuşsunuzdur. Eğer öykünüzü başkası yazsın isterseniz 20 ila 100 bin lirayı bulan ücretleri ödemek zorundasınız. Bu işi yapanlar da yayınevlerinin editörleri. Pena Yayınları Yayın Yönetmeni Özkan Özdem’e göre, birçok kesimden önemli isimler, entelektüel zeka gerektiren bir alanda kendilerini kanıtlamak için bu yolu deniyor. Kitabınızın olması ayrıca prestijli bir şey. Popüler kişiliklerin profesyonel yardım aldığını anlatan Özdem, “Editörler, aslında kitapların gerçek yazarı. Emeğin büyük bir kısmını ‘hayalet yazar’ olarak bilinen bu editörler harcıyor” diyor. Özdem, son dönemde psikolog ve yaşam koçlarının tavsiyesiyle sorunlarını anlatmak isteyenlerden ciddi bir talep aldıklarını söylüyor. Hatta bu kişilerin başvurular arasında ilk sıralara ulaştığını anlatıyor.
İŞİN RACONU BİRAZ FARKLI
Mehter marşıyla çağırıp, İzmir marşıyla gönderen kişisel gelişim kitaplarının dünya çapında 1 milyardan fazla okuyucusu olduğu tahmin ediliyor. ‘Başarabilirsin, yüreğinin götürdüğü yere git, gelirken 2 ekmek al’ kitapları bizi ne kadar güçlü kılıyor bilinmez ama hayatın kurgusu sanki daha basit. Dünyanın bütün kitaplarını oku, tüm özlü sözlerini ezberle, güçlü görün, her defasında sevdiğine yenik düşersin. Kişisel de algılama, okuyucu! İşin doğasında, raconunda var. Bunu da yaz bir kenara...
