Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge, yeni bir salgın beklentilerinin olup olmadığıyla ilgili önemli mesajlar verdi. Bir sonraki pandeminin 'Ruh sağlığı sorunları' olacağına dikkat çeken Kluge,"Bence asıl soru, yeni bir pandemi olup olmayacağı değil, ne zaman olacağıdır" dedi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge, ruh sağlığı sorunlarının bir sonraki pandemi olacağını söyledi.
"Sürekli bir kriz var ve bu insanların ruhsal durumunu etkiliyor"
Kluge, insanların ruh sağlığını güçlendirmenin çok önemli olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Dünyanın her yerinde, özellikle de Kovid-19'da gençler de tecrit altındaydı ve bu durum, insanların ruh sağlığını da etkiliyor. Hizmetlerimizden gördüğümüz kadarıyla gençlerde çok fazla kaygı ve uyku problemi var"
Avrupa Birliği'nden (AB) gelen son verilere göre, AB ülkelerinde 6 kişiden 1'inin sıkıntı, endişe ve uyku sorunları yaşadığını aktaran Kluge, bunda Kovid-19 kısıtlamalarının yanında bazı ülkelerde küçük çocukların bile günde yaklaşık 6 saat ekrana, bilgisayara veya telefona bakmasının da etkisi olduğunu söyledi.
Kluge, ekranda, uygun olmayan reklamlara ve şiddete maruz kalan çocukların, mükemmellik algısının değiştiğini ve kendilerinin "ekranda gördükleri diğer kişiler kadar mükemmel olmadıkları" düşüncesine kapıldıklarını kaydetti.
Kluge,"Örneğin, gençler, iklim konusunda endişeli, dünyanın her yerinin ısındığını biliyorlar. Rusya-Ukrayna ve İsrail-Gazze arasında bir savaş var. İnsanlar bununla meşgul. 'Perma-kriz' dediğim bir dönemde yaşıyoruz, sürekli bir kriz var ve bu insanların ruhsal durumunu etkiliyor. Sağlık sadece iyi bir fiziksel durum değil, aynı zamanda çok güçlü bir zihinsel durumdur" dedi.
'Türki'ye büyük bir içtenlikle takdirlerimi sunuyorum'
Kluge, salgın dönemlerinde ülkelerin paylaşımcı olması gerektiğine ve Türkiye'nin salgın dönemindeki yaklaşımına ilişkin şunları söyledi:
"Bazı ülkelerin aşılarını, maskelerini paylaşmadıklarını gördük, aynı şey veriler için de geçerli. Şeffaflık ve araçların, teknolojilerin, aşıların paylaşılması gerekiyor. Burada en başından beri aşılarını, maskelerini, koruyucu ekipmanlarını birçok ülkeyle paylaşan başta Türkiye ve Azerbaycan olmak üzere Türk devletlerine gerçekten çok büyük bir içtenlikle takdirlerimi ifade etmek istiyorum.
Örneğin, Türkiye, dünyada 162 ülkeye destek veriyordu. Dolayısıyla Türk Devletleri Teşkilatı için 'dayanışma' boş bir söz değildi ve bugün tüm ülkelerin yapması gereken de budur"