15 Temmuz şehidi İlhan Varank’ın ablası Ayşe Arslantürk, darbe girişiminin 5’inci yılında Yeni Şafak’a konuştu. Kardeşini kaybetmenin yüreğinde hep bir hüzün vesikası olarak kalacağını söyleyen Aslantürk, “Hüzün her zaman var ama gururla karışık. Herkesin 15 Temmuz’a dair bi ‘o gecesi’ var. Ben o geceyi İlhan’ı kaybetmemiş olsaydım da ‘hayatımın en kötü gecesi’ olarak tanımlardım. Her şey çok korkunçtu. Özellikle benim yaş grubumun zihinlerine kodlanmış 80 darbesi, yaşananlarla birlikte adeta yeniden hortladı” dedi. Arslantürk, “An geliyor, arkanıza yaslanıyorsunuz, bir kere ölünecek ve onlar ölümün en güzeliyle göçtüler bu dünyadan. Biz kendimize ağlayalım diyorsunuz” dedi.
BİR KISIM HAİNİN PLANI
15 Temmuz gecesi İstanbul’daki evinde olan Arslantürk, “O gece kızımın arkadaşları vardı, çay içip eve dönmüştük. Ben de tezhip çalışıyordum, ürünü masaya sermiştim. Fırça elimde boyama yaparken hava kararmıştı. Kızım arkadaşının babasından bahsederek, “Anne Ahmet amca köprüde bir şeylerin olduğunu söylüyor, darbeymiş galiba” dedi. Bu sözlerden sonra insanın aklında canlanan şey, “Darbe ne alaka? Gayet normal bir akşam bu saatte neyin darbesi, olmaz öyle şey” dedim. Sonrasında haberler gelmeye başladı. O sırada da insanın kafasında canlanan soru: “Acaba tüm askerler mi böyle düşünüyor” oluyor. Bu sorular kafamızda dönerken, Binali Bey ‘Bu bir kalkışmadır’ açıklamasıyla kafamızdaki o soruya da yanıt bulduk. Bir kısım hainin planı olduğunu anladık. Kabullenmek istemesek de idrak ettim” diye konuştu.
GÜNLERCE ŞEHİT ARADILAR
İlhan Varank’ın darbe girişiminden sonra okul grubuna mesaj atarak sokağa çıktığını aktaran Arslantürk, “Hazırlanmış, abdestini almış, üstünü tamamen değiştirmiş, temiz kıyafetlerini giymiş. Okul grubu var, yazmış ki: ‘Arkadaşlar ben dışarı çıkıyorum, biz korkarsak herkes korkar. Sonra sokağa çıkmış. Biz İlhan’ın sokağa çıktığını, vurulduğunu bilmiyorduk. Saat gece 2 sularında vurulmuş, Bezmialem’e götürmüşler. Oradan haber ulaştı, Şehzadebaşı’nda şehit düşmüş” dedi. Arslantürk, “15 Temmuz gecesi insanlar nüfus kâğıdını yanına almadan sokağa çıkmış. 2 gün şehidini arayan insanlar oldu. Korkunçtu” şeklinde konuştu.
ÖLÜMÜN EN GÜZELİ
İlhan Varank’ın hayatı boyunca iyi bir insan olduğunu aktaran Arslantürk, “İlhan ibadetiyle, ahlakıyla böyle güzel bir sonu hak eden biriydi. Birbirimize kırgınlığımız, bir kötü sözümüz yok. Hani hiç acabam yok. Yani yaşarken de öyle yaşamıştı, ölümü de öyle oldu. Çok iyi bir insandı. Ben de öğretmenim o da öğretmen, şehit olduktan sonra keşke bir öğretmenler gününde kapısını çalıp odasına gitseydim, otursaydım diye düşündüm. Allah bir süre sonra gönlünüze gerçekten ferahlık veriyor. Onlar normal bir kayıp gibi değil. Acaba orada mutlu mu, bizi özlüyor mu diye düşünüyorsunuz. Sonra ayetleri okuyorsunuz, ‘Onlar mahzun olmayacak’ diyor. Diyorsunuz ki, mahzun olmamıştır zaten… An geliyor, arkanıza yaslanıyorsunuz, bir kere ölünecek ve onlar ölümün en güzeliyle göçtüler bu dünyadan. Biz kendimize ağlayalım diyorsunuz” ifadelerini kullandı.
YÜREK DOLUSU GURURLA ANLATIYORUZ
15 Temmuz Derneği Kadın Komisyonu Başkanı da olan Arslantürk, “Böyle farklı toplantılarda herkesin hikâyelerini dinleme fırsatım oluyor. Herkesin bir o gecesi var. Onun için hiç kimseye siz bir yakınınızı mı kaybettiniz ki veya gazi misiniz diye sormuyorum. Özellikle benim yaş grubum yani 80 darbesini yaşayan insanlar için o gece bizi geçmişe götürdü. Biz sonrasını düşünmedik aslında. Geçmişi bildiğimiz için, geçmişin tekrar önümüze geleceğini düşündük. Sonra ne olacak diye çok şey düşünmedik. Geçmişten kodlarımıza işlenmiş, zihnimizde olan şeyler vardı. Onları düşündük, korkumuz da oydu. Herkesin o gecesi var işte… Biz o geceyi hüzünle beraber taşıdığımız yürek dolusu gururla anlatıyoruz” diye konuştu.
