Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Tibor Varadi, AB'nin KOBİ'lere büyük ilgisi olduğunu belirterek, Türk KOBİ'leriyle çalışmaya hazır olduğunu bildirdi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), Akdeniz Üniversitesi (AÜ) ve AB Antalya Bilgi Bürosu işbirliğiyle düzenlenen 'Avrupa Birliği Üyeliğine Doğru Çevresel Adımlar: Üyelik Müzakerelerinde Çevre Başlığının Bugünü ve Yarını' konulu panel ATSO Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Tibor Varadi, panelin açılışında yaptığı konuşmada, AB'ye üyelik sürecinde AB Bilgi Büroları'nın sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlara bilgi vermede çok önemli görevler üstlendiğini söyledi. Türkiye'de 17 AB Bilgi Bürosu olduğunu belirten Varadi, bu sayının 22'ye çıkacağını kaydetti. İnsanları AB'ye yakınlaştırmanın çok zor olduğunu anlatan Varadi, AB Bilgi Bürolarının çalıştaylar, konferanslar ve paneller düzenleyerek vatandaşlar ile sivil toplum kuruluşlarını bilgilendirdiğini kaydetti.
Türk toplumunun her kesiminde AB'ye üye olmak için destek verdiğini, anlatan Varadi, 'AB üyelik sürecinde geniş bir diyaloga ihtiyaç var. Tüm toplum katılım sürecinin içine girmeli. Bu hem AB açısından hem de Türk toplumu açısından önemli. Çünkü bu süreç, Türkiye'nin AB'nin kurallarına, yasalarına uyumunu sağlamaktadır. Vatandaşların ve şirketlerin bu yasalara uymaları gerekmektedir' dedi.
Türkiye'nin AB ile sürdürdüğü müzakerelerde önümüzdeki süreçte enerji konulu başlıkların yakında açılabileceğini ifade eden Varadi, dünya ekonomisinin çok zor bir süreçten geçtiğini anımsattı. Küresel krizde, Türk ekonomisinin AB ve diğer Avrupa ile dünya ülkelerine göre daha esneklik gösterdiğini vurgulayan Varadi, şunları kaydetti:
'Türkiye ekonomisi, AB ekonomisine göre küresel krizde daha esneklik gösterdi. Bir çok ölçüm kuruluşları, Türkiye'nin reytinglerini artırdı. Türkiye ekonomisinde büyüme hedefleri 2010 yılı için olumlu gösteriyor. Türkiye'nin çeşitli sektörlerinde etkileyici başarıları var. Bunları çeşitlendirici işler yapılmalı. AB'nin KOBİ'lere büyük ilgisi var. AB, Türk KOBİ'leriyle çalışmaya hazır. Türkiye küresel rekabette AB'nin çok iyi partneri olacaktır.'
AÜ Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe de konuşmasında, Türkiye'nin AB'ye giriş serüvenini anlattı. Türkiye'nin AB'yi giriş sürecinin 1963'de başladığını anımsatan Kurtcephe, 'Bu millet asla AB üyeliğinden vazgeçmedi. Avrupa kültürünü benimsedi. Türkiye, aday ülke olarak AB standartlarını uygulamaya çalışıyor. Eğer, Türkiye AB'ye girecekse, bundan her iki taraf da kazançlı çıkar.'
Akdeniz Üniversitesi'nin Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde çok önemli roller aldığını ifade eden Kurtcephe, Erasmus programlarında, Akdeniz Üniversitesi'nin üçüncü sırada yer aldığını bildirdi. AB 3. Gençlik Merkezi'nin Antalya'da Akdeniz Üniversitesi'nde kurulması için talepte bulunduklarını da vurgulayan Kurtcephe, bu talebin yakın zamanda kabul edileceğini sözlerine ekledi.
Macaristan'ın AB'ye giriş sürecinde çevre konularında müzakereci olarak görev yapan Macaristan Çevresel Ombudsmanlık Temsilcisi Dr. Gabor Baranyai de, ülkesinin AB ile yaptığı müzakere sürecini ve yaşadıkları deneyimleri anlattı. Macaristan'ın AB üyelik sürecinin 1998 yılında başladığını anımsatan Baranyai, özellikle çevre konusundaki müzakerelerin çok zor ve çetin geçeceğini belirterek, şöyle konuştu:
'Bu süreçte bir simetri yok. Komisyonda 27 ülke var. Onlar sürekli bir şeyler istiyor. Ülkemizin üyelik sürecinde bize verilmiş güzel sözler vardı. Ancak, AB yol haritası vermiyor. Sadece uyulması gereken kuralları veriyor. Komisyonlarda çok iyi dost olmanız gerekiyor. Güvenilir bir ortak olmak istiyorsanız profesyonel olmalısınız. Eşit partner gibi davranın. Türkiye'nin Avrupa'ya getireceği zenginlikleri anlatın. AB kanunlarını çok iyi okuyun. AB'nin marjinal taleplerinde fazla söz vermeyin. Ve bu süreçte, bu oyunda dostlarınızı iyi belirlemelisiniz. Çevre konusundaki müzakereler aynı zamanda yeni iş fırsatları da yaratır.'
AÜ Çevre Mühendisliği Bölümü, Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Müdürü Prof. Dr. Bülent Topkaya ise Türkiye'nin çevre sorunları ve ve çözüm önerileri ile AB müzakere sürecinde yaptığı ve yapması gerekenleri aktardı.
