Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın resmi ziyareti kapsamında Türkiye'ye gelen Varga, soruları yanıtladı.
"Olanaklarımıza nazaran şu anki ticaret hacmimiz oldukça düşük seviyede" diyen Varga, iki ülke arasındaki yıllık ticaret hacminin 2 milyar dolar civarında olduğunu anımsatarak, bunun 5 milyar dolara çıkmasını hedeflediklerini belirtti.
Türkiye ile Macaristan arasındaki ticaret ve mal trafiğinin artmasını beklediklerini ifade eden Varga, "Biz Macar tarafı olarak çevre, enerji ve otomotiv sektörlerinde daha büyük iş imkanlarının olmasını isteriz. Aynı zamanda Türk yatırımcıların Macaristan'a gelmesini istiyoruz. Çünkü kendilerine çok iyi yatırım olanakları sunuyoruz" diye konuştu.
Varga, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen şubat ayındaki Macaristan ziyaretini hatırlatarak, Macar mevkidaşı Orban ile yaptıkları görüşmede ticaret hacminin artırılması mutabakatına varıldığını söyledi. Varga, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 5 milyar dolara çıkarılması hedefinin ilk kez iki lider arasında yapılan görüşmede dile getirildiğini anımsattı.
Türkiye'ye 5 bakan ve 120 iş adamı ile geldiklerini vurgulayan Varga, "Böyle bir heyetle Türkiye'ye gelmemizin nedeni, iki başbakan arasında yapılan mutabakatı gerçekleştirmektir. Ticaret hacminin hemen 5 milyar doları bulmasını beklemiyoruz. Ancak adım adım bu hedefe ulaşmak için çabalayacağız" dedi.
Varga, Türkiye'nin son 10 yılda ekonomik anlamdaki atılımına da değinerek, ekonomik olarak geride olan ülkeler yerine Türkiye'nin içinde yer aldığı, dinamik ekonomi sahibi ülkelerle işbirliği yapmak istediklerini kaydetti. Şu anda Avrupa Birliği ülkelerinde hiçbir büyümenin söz konusu olmadığının altını çizen Varga, "Büyümekte olan ülkelerden biri olan Türkiye ile işbirliği yapmak isteriz. Uzakdoğu ülkelerinden Japonya ve Güney Kore de bu ülkeler arasında yer alıyor" diye konuştu.
Türkiye'nin AB üyeliği sürecini de değerlendiren Varga, şunları ifade etti:
"Türkiye'deki ekonomik potansiyel, AB'deki ekonomik büyümeyi olumlu yönde etkileyebilecek yapıya sahip. AB'nin Türkiye'ye olan ihtiyacı, Türkiye'nin AB'ye olan ihtiyacından daha büyük."
