AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, yaptığı yazılı açıklamada, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ve Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan ile partinin İdari ve Mali İşler Başkan Yardımcısı Erol Bektaş'ın belediye başkanlarını ziyaret etmelerini anımsattı.
Söz konusu heyetin ziyaret fotoğraflarında belediye başkanlarına sunulan dosyalar, teklif mektupları ile bir asansör firmasının broşürleri ve çantaları gibi dokümanın net şekilde görüldüğüne dikkati çeken Dağ, şunları kaydetti:
- "CHP Genel Merkezi tarafından belediyelere yönlendirilen söz konusu asansör kontrol şirketi başkanlara baskı yapıyor. Bir dönem CHP'nin İstanbul İl Başkanlığını yürüten Bahri Şahin, şirketin ortakları arasında bulunmamasına rağmen, belediye başkanlarına şirketin sahibi gibi tanıtılmaktadır. Yıllık 500 milyon liraya ulaşan bu rantın peşine düşenler apaçık ortadadır. CHP'li yöneticiler eliyle belediyelere dayatılan anlaşmalar 'talimat' olarak algılatılmakta. CHP'li yöneticilerin partiye havuz oluşturmak, para toplamak iddiasıyla kapı kapı gezdirdiği şirket gerçekte kime aittir? Sayın Kemal Kılıçdaroğlu tüm bu durumlara vakıf mıdır?"
Asansör Periyodik Kontrol Yönetmeliğinin yayımlandığı 2012'den itibaren Türkiye genelinde belediyelerin, yönetmelik gereği akredite muayene kuruluşları ile asansör periyodik kontrol protokolleri imzalamak zorunda olduğunu belirten Dağ, "Bu yüzden yıllardır asansör ve denetim konusunda yetkili olan kurum ve kuruluşlara alternatif olarak belediyelere dayatılan özel şirketler ne kadar yeterlidir? Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini kontrol eden bu sistem ne acıdır ki rant ve para uğruna hiçe sayılmaktadır." ifadelerini kullandı.
"CHP'li belediyeler 'yukarıdan' gelen baskı nedeniyle çalışmalarını yürütememekte"
TMMOB'ye bağlı Makine Mühendisleri Odasının CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na aktardıkları durumun kamuoyuna da açıklanması gerektiğini vurgulayan Dağ, şu değerlendirmelerde bulundu:
- "Oda yetkililerinin açıklamada yer verdikleri '31 Mart yerel seçimleri sonrasında İzmir'deki bütün metropol belediyeleri, İzmir genelinde ise 24 belediyeyi yönetmeye hak kazanan CHP'nin bir milletvekili, bu belediyelerin bazılarını bir akredite muayene kuruluşunun temsilcileri ile birlikte pazarlamacı edasıyla kapı kapı gezmiş, bu bilgi fotoğrafları ile birlikte basına da yansımıştır' şeklindeki ifadeleri, söz konusu fotoğraf ile gerçekliğin gözler önüne serilmiş halidir. Odanın açıklamasında yer alan 'yukarıdan gelen yoğun baskı' ve 'genel merkeze belirli oranda bulunacağı maddi katkı' konuları bir an önce açıklığa kavuşturulmalıdır. Ne yazık ki CHP'li belediyelerin büyük bölümü 'yukarıdan' gelen baskı ve dayatma nedeniyle mevcut çalışmalarını yürütememekte, sözleşmeleri usulsüz bir şekilde iptal etmektedir. Belediye başkanlarını hukuksuzluğa kadar iten bu dayatma, seçimlerin hemen ardından ortaya çıkmıştır."
