|

Akdeniz 30 bin göçmene mezar oldu

Fransız uzman Nicolas Lambert, Akdeniz’de 1993-2014 döneminde yaklaşık 30 bin göçmenin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Lambert, 2000’li yıllardan beri AB’nin, göçmenlere karşı acımasız bir politika yürüttüğünü ve bu yaklaşımından artık uzaklaşması gerektiğini belirtti.

04:00 - 14/02/2015 Cumartesi
Güncelleme: 00:37 - 14/02/2015 Cumartesi
Diğer
Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi’nde (CNRS) uzman Nicolas Lambert, Akdeniz’de 1993 yılından bu yana Avrupa’da daha iyi bir hayat hayali kurarak yola çıkan yaklaşık 30 bin göçmenin yaşamını yitirdiğini söyledi. Lambert, göçmen sorununa ilişkin yaptığı değerlendirmesinde, Akdeniz’de 4 göçmen teknesinden 3’ünün alabora olmasıyla 300 civarında kaçak göçmenin yaşamını yitirdiği son trajedinin münferit bir olay olmadığını belirterek her birinin daha iyi bir hayat yaşamak uğruna Avrupa’ya gitmek için 650 avro ödediğini ifade etti. 

ÖLÜM NEDENLERİ AÇLIK, BOĞULMA

Fransız uzman hazırladığı haritalarda, 1993 yılından bu yana yaşanan göçmen trajedileri, hayatını kaybeden göçmenlerin sayısı, ölüm nedenleri gibi bilgilere yer verdi. Lambert, kaçak göçmenlerin umuda yolculukta boğulma, açlık veya soğuktan öldüğünü, Akdeniz’i geçmeyi başaranların ise zehirlenme, yangın, cinayet, yetersiz bakım, intihar, maden kazaları ya da oksijensizlikten yaşamını yitirdiğini belirtti.

EN FAZLA ÖLÜM 2011’DE

Söz konusu haritalarla Lambert, Akdeniz’de 1993-2014 döneminde Avrupa’da daha iyi bir hayat hayali kurarak yola çıkan 30 binden fazla göçmeninin yaşamını yitirdiğine dikkati çekti. Lambert, göçmen ölümlerinin 2011’de en yüksek seviyeye çıktığı ve 4 bin 255 göçmenin yaşamını yitirdiğine işaret etti. 

AVRUPA KAYITSIZ KALAMAZ

Bu ölümlere Avrupa’nın kayıtsız kalamayacağını belirten Lambert, “2000’li yıllardan beri AB, göçmenlere karşı acımasız bir politika yürütüyor. İşgal edilme korkusu ya da diğer kimlik korkularından beslenen göç politikaları, bu hayali düşmanla mücadele edebilmek için giderek sertleşiyor” dedi. Lambert, Avrupa’nın bu anlayıştan uzaklaşması gerektiğini ifade ederek, 1948’deki İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 13. maddesine göre “her bireyin ülkesini terk etmekte özgür” olduğunu söyledi.

Kurtarma operasyonu oldukça zorluydu

Akdeniz’in ortasında pazar günü yaşanan son kaçak göçmen trajedisinde kurtarma operasyonunda yer alan İtalyan Sahil Güvenliği başçavuşlarından Roberto Boata, zorlu deniz koşullarında yürüttükleri operasyonun detaylarını anlattı. Olay yerine ulaştıklarında içinde 100 kadar kişinin bulunduğu 15 metrelik lastik bir tekneyle karşılaştıklarını anlatan Boata, şöyle devam etti: “Göçmenler arasında hayati durumu risk altında olanlar vardı. Lastik tekne hava kaybetmeye ve su almaya başlamıştı. Tekneden göçmenleri tahliye etmek hiç kolay olmadı. Toplamda 105 kişiyi kurtardık.”


Avrupa zaman ve kaynak ayırmalı

İtalya Dışişleri Bakanı Paolo Gentiloni, Akdeniz’de yaklaşık 300 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan göçmen trajedisinin ardından Triton operasyonu için daha fazlasını yapmaları gerektiğini belirterek “Göçü engellemek için alınacak önlemler, geçiş ülkeleri Libya ve Türkiye’ye kadar uzanmalı” dedi. İtalya’nın geçen yıl uyguladığı ve çok sayıda göçmeni kurtardığı Mare Nostrum operasyonu yerine Triton operasyonunun başlatılması nedeniyle hükümetin eleştirildiği hatırlatılan Gentiloni, “Böyle korkunç bir trajediyle karşı karşıya kalmışken, ufak siyasi tartışmalardan kaçınmalıyız. İtalya, bu konuda çok şey yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Ancak, ne yazık ki yeterli değil” dedi. Avrupa Birliği’nin (AB) bu konuda daha fazla eylemde bulunmasını istediklerini belirten Gentiloni, “Bu operasyonun aylık maliyeti 3,9 milyon avro. Açıkça belli ki daha fazlası gerekiyor. Sadece insani çabaları arttırmak yeterli değil. Ukrayna’daki gelişmeler de dikkate alındığında Avrupa’nın, Akdeniz’deki acil duruma kaynak ve zaman ayırması gerekir” diye konuştu.

#CNRS
#Nicolas Lambert
#Avrupa
#Akdeniz
#göçmen
9 yıl önce