12 Eylül 1993 yılında yayın hayatına "Beklenen Vakit" adıyla başlayan Akit gazetesi, dün son sayısıyla okuyucuya "elveda" dedi. Son sayısında, okuyucudan helallik dileyen Akit gazetesi, yayın hayatına başladıkları günden bu yana hak için, hakikat için, mazlum ve mahrumlar için çalıştıklarını belirterek, hukukun ayaklar altına alınarak ekonomik linç uygulandığını dile getirdi.
Birinci ve son sayfasını tamamen veda ve tekrar buluşma mesajlarına ayıran gazetenin tüm yazar ve çizerleri de, neden kapandıklarını ve gelecekle ilgili neler yapılacağının mesajlarını verdiler. Gazetenin ağır tazminat ödenmesine sebeb olan yazı ve dökümanları tekrar, topluca ve özet şeklinde sayfalarına taşıyan gazete, basın ilan kurumu ve gayrihukuki kararların nasıl ekonomik linç uyguladığını dile getirdi.
Gazetenin arka sayfasındaki "kalemlerimiz elimizde" başlıklı yazıda bazen özeleştiri bazen de duygusal vedalar dikkat çekti. Gazetenin ağır toplarından Hasan Aksay, Hasan Karakaya, Abdurrahman Dilipak, Kemal Güler, A. İhsan Karahasanoğlu ve Ülkü Kumral imzalı yazıda, "Akreditasyonunun milli vicdanda arandığı, herkesin sustuğu zamanda kendilerinin konuştuğu" dile getirildi. Zaman zaman kendilerine yapılanlardan korktuklarını da ima eden Akit yazarları, "Korkmadık demek doğru olmaz, korktuk, ama korkaklık etmedik... Beynimiz, yüreğimiz yerli yerinde, kalemlerimiz elimizde" mesajı verildi.
Akit gazetesi sahibi Mustafa Karahasnoğlu, Akit'in hukuken mesnedsiz iddialarla gelirlerine el konulduğunu, bu nedenle yayın hayatına son vermek zorunda kaldıklarını açıkladı. Akit'in, ticari amaçlarla değil, bir inanç ve ideal için kurulduğunu belirten Karahasanoğlu, "Bu misyon yok olmadıkça, Akit gazetesinin susması mümkün olmayacak" dedi.
----------------- imza------------------
----------------- imza------------------