Kabe İmamlarından Halid el-Hamidi, Türk hacı adaylarına özel dua etti. Avrupa Milli Görüş Teşkilatı'yla Mekke'ye gelen hacı adaylarını kaldıkları otelde ziyaret eden Hamidi, Türk gazetecilerle de bir araya geldi. Mescid-i Haram'da görev yapan 9 imamdan biri olan Hamidi, 'Cenabı Allah bizleri bu mübarek ayda, bu mübarek beldede birlikte olduğumuz gibi Cennet'te de hep birlikte, şehitlerle salihlerle, sıddıklarla bir araya getirsin. Muhakkak ki Allah her şeye kadirdir' dedi.
Yeni Şafak'a konuşan Hamidi, Allah'a lütfettiği nimetlerden dolayı Müslümanların teşekkür etmesinin bir borç olduğunu hatırlatarak, 'Zira Rabbimiz'in Kur'an-ı Kerim'deki ifadesiyle, size her ne kadar iyilik dokunmuşsa Cenabı Allah'ın ikramıyladır' ifadelerini kullandı. İbrahim Aleyhisselam'ın oğlu İsmail'le Kabe'yi inşa ettikten sonra Allah'ın insanları buraya çağırmasını istediğini söyleyen Hamidi, ''Ey insanlar size Allah hac etmeyi farz kıldı. Bu davete icabet ediniz' dedi. Bu ilahi davete kıyamete kadar hac vazifesini yerine getirecek olan kişiler 'Lebbeyk' diyerek icabet etmişlerdir. İşte bizler de o günkü İbrahimî davete icabet ediyoruz' diye konuştu.
Hamidi, Müslümanların hac için kutsal topraklarda bulunmasını ilahi bir lütuf olarak görmek gerektiğini söyledi. Kâbe İmamı, 'Bu müjde sadece erkeklere mahsus değildir. Hacca gelen kadınlar da bu ilahi davete 'Lebbeyk' diyerek icabet eder. Dolayısıyla kadın ve erkeğin bir arada ibadet etmesi, ilahi bir keramet, ilahi bir lütuftur' dedi.
Türk halkının hacca olan ilgisine ayrıca teşekkür eden Hamidi, 'Türkler İslam'ı en güzel şekilde yaşamak ve yaşatmak için yarışıyorlar. Hepsinin Peygamberimiz'e layık ümmet olmalarını diliyorum' ifadelerini kullandı. Hamidi, sözlerini Türkçe 'Allah sizlerden razı olsun' diye tamamladı.
Kabe İmamı Hamidi, yarın Arafat'a çıkmaya başlayacak Türk hacılara tavsiyelerde de bulundu. Hacıların ciddi masraflar yaparak, zahmetlere katlanarak kutsal topraklara geldiğini vurgulayan Hamidi şöyle konuştu: 'Sadece Allahü Teala'nın emrini yerine getirmek için buraya gelindiğini unutmamak gerek. Yapılan vazife iki önemli şarta bağlıdır; aksi halde yapılan yorgunluklar boşa gitmiş olacaktır. Hiç kimse meleklerin kendisine senin haccın kabul değil demesini istemez.'
