Altındağ Belediyesi’nin 100 yıl önceki köy kültürünü korumak ve bu zengin mirası gelecek nesillere aktarmak amacıyla 650 dönümlük bir alana kurduğu Altınköy, “3. Hasat Şenliği” ile de Anadolu’ya özgü kadim hasat ritüellerini yeniden hayata geçirdi.
Ankaralıların yoğun ilgi gösterdiği hasadı, “Gururla söylüyorum ki ben bir köylü çocuğuyum. Ekmeğin topraktan nasıl çıkarıldığını bilirim” diyen Belediye Başkanı Veysel Tiryaki başlattı. Altınköy’ün meydanında vatandaşlarla buluşan Tiryaki, “Altınköy’e araba sokmuyoruz. Altınköy’de piknik alanı da yok! Çünkü Altınköy, çocuklarımız sütün nasıl sağıldığını, ekmeğin nasıl yapıldığını görsün, öğrensin; 100 yılı aşan pek çok köy geleneklerimizi tanısın diye var. Bugün, köyde hasat var. Burada çalışan köylülerimizle birlikte ekmeğimizi topraktan çıkararak bereketi paylaşacağız” dedi.
Köy meydanında yere oturup, çekiçle kendi tırpanını önce çekiçleyerek ve ardından bileyerek hasadı başlatan Başkan Tiryaki, buğday tarlasında ekin biçti, ardından ata sürülen düveni kullanarak ekinleri kıydı.
Buğday ile samanı ayıran patozu da kendisi çalıştıran Başkan Tiryaki, biçilen buğdayların çuvallara doldurulup, atlara yüklenmesi sonrasında “Bir sonraki durağımız değirmen” diyerek, Altınköy’ün simgelerinden su değirmenini işaret etti.
Teknoloji ilerleyip, ekonomi geliştikçe insanların köy hayatına hasret çektiklerini dile getiren Tiryaki, “Artık birçok kişi, köy işleriyle uğraşıyor, en azından toprakla ilgili bir hobi sahibi olmak istiyor. Altınköy, vatandaşlarımıza, şehrin içinde ihtiyaç duydukları bu doğal ortamı sağlıyor” diye konuştu.
Buğdayı öğütme işini bizzat gerçekleştiren Başkan Tiryaki, elde edilen unun hakiki kepekli buğday unu olduğuna dikkat çekti. Bu undan yapılan hamur, ekmek haline getirilerek, fırına verildi. Köy kadınlarının pişirdiği ekmek, mis kokusuyla fırından çıktığında, “İşte insanların marketlerde arayıp da bulamadığı doğal ekmek” diyen Tiryaki, ekmeği dağıtarak, hasadın bereketini de paylaşmış oldu.
Yunus Emre Enstitüsü’nün düzenlediği “Türkçe Yaz Okulu” kapsamında İngiltere, Fransa, Cezayir, Rusya, İtalya, Bosna-Hersek, Almanya gibi birçok farklı ülkeden Türkçe öğrenmeye gelen öğrenciler Altınköy’de geleneksel köy hayatını deneyimlediler.
