Gaziantepli Öztürk ailesinin hayatı kabusa döndü. Nizip’e bağlı Şıhlar Mahallesi’nde yaşayan 3 çocuk sahibi İbrahim ve Elif Öztürk çiftinin, kendi adresleri için yapılan asılsız ihbarlar yüzünden psikolojisi bozuldu. Sorunlar yumağı 2 yıl önce başladı. Önce her akşam 21.10’da kapılarının zili çalındı. Çocukların oyun için yaptığını düşünen aile, bunu pek önemsemedi. Ardından 112’ye Öztürk ailesinin adresi verilerek yangın, kalp krizi, kavga, fuhuş gibi asılsız ihbarlarda bulunuldu. Ailenin şikayeti üzerine gerçekleştirilen araştırmada, ihbarların sim kart bulunmayan bir telefondan yapıldığı ortaya çıktı, 112’yi arayan kişi tespit edilemedi. Bir süre sonra bu durum daha da ileri boyuta taşındı. Sadece aile değil, mahalle esnafı da mağdur edildi. Öztürk ailesinin evine yemek siparişleri verildi. Ardından ailenin adresine, taşınılacağı belirtilerek nakliye firması çağırıldı. Aile, tekrar tekrar polis merkezine giderek şikayette bulundu. Esnafın özel numara ve sabit hatlardan arandığı belirlendi fakat yine sonuç alınamadı.
ŞÜPHELENDİĞİMİZ KİMSE YOK
2 yıldır psikolojik olarak çok etkilendiklerini ve tedavi görmeye başladığını anlatan Elif Öztürk, şunları söyledi: “Kapımıza bir gün cenaze aracı, bir gün polis, bir gün ambulans, bir gün itfaiye ekipleri geliyor. Asılsız ihbarlardan sonra istemediğimiz siparişler vermeye başladılar. Her gelene durumu anlatıp geri gönderdik. Odun, kömür bile geldi. Deprem günü insanlar canıyla uğraşırken dahi evin yıkılıp bizim enkaz altında kaldığımız yönünde ihbar yapılmış. Hiç vicdan yok bunlarda. Nizip’teki haberlerin paylaşıldığı bazı sosyal medya hesaplarından benim öldüğüm yönünde haberler paylaşıldı. Cenaze defin saati ve taziye yeri bile yazılmış. Bunu gören yakınlarım eve geldi. İletişim numaramı paylaşarak evim için satılık ilanı verildi. Şüphelendiğimiz kimse de yok. Bu durum bende panikatak başlattı, psikolojik tedavi görmeye başladım. Ben bir anneyim, sadece yardım istiyorum. Bu kimse, bulup cezasını versinler. Bunu kim yapıyor bilmiyorum ama bir an önce bu sorunun çözülmesini istiyorum.”
