Milli Gazete yazarı Selahattin Aydar, TCK'nın 312. maddesine göre yargılandığı davayla ilgili Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun açıkladığı gerekçeli kararın, AB sürecindeki Türkiye'nin önünü açtığını söyledi.
Aydar, Yeni Şafak'a yaptığı açıklamada Yargıtay'ın böyle bir karar almasında AB sürecinin de olumlu etkili olduğunu belirtirken, "Bunlar olmasaydı belki tersi bir karar çıkabilirdi. Sonuçta Yargıtay, Türkiye'nin önünü açan güzel bir karar vermiştir. Karar düşüncelerini ifade edemeyenler için alınmış bir karardır. Artık hapishane korkusuyla 'bunu yazmayayım' demeyecekler" dedi.
Dava konusu edilen yazısının laiklikle ilgisi olmadığını, sadece öğrencilerin korunmasına yönelik olduğunu ifade eden Aydar, şöyle devam etti: "Ben yazımı talebelerle ilgili, okulla ilgili, eğitimle ilgili olarak yazmıştım. Çocuklarımıza sahip çıkalım, çocuklarımız terörist olmasın, anarşist olmasın; Allah'ını ve Peygamberini seven, vatanını ve milletini seven çocuklarına sahip çıksın demiştim. Eğitimde çocukların ne durumda olduğunu biliyoruz. 12 yaşında hap ve uyuşturucu kullanan çocuklarımız var. Yazımda bunlara dikkat çekmiştim. Ama yazımı başka yerlere çekenler oldu. Laikçilere kafirlik ve küfür isnat ediliyor dendi. Yazımda hiçbir suç unsuru yoktu ve Yargıtay'ın kararı da bunu kanıtladı."
Tüm yazar, çizer ve konuşmacılara da seslenen Aydar, "Yazılarımızda ve konuşmalarımızda insanları aşağılamayalım. İnsanları karşı karşıya getirmeyelim" dedi.
Başörtüsü sorunu ile ilgili düşüncelerini dile getiren Aydar, Anayasa ve kanunla sabit olmayan bir yasağın söz konusu olduğunu hatırlatarak, "Anayasa ve kanunlarda kamusal alan da belirlenmemiştir. Başörtüsü zaten Allah'ın emridir. Ayetlerde mevcuttur. Başörtüsü bir inanç meselesidir, siyasi simge olmaz" diye konuştu.
----------------- imza------------------
