İstanbul Çırağan Sarayı'nda önceki gün 25'ncisinin açılışı gerçekleştirilen Abant Platformu'nun Gaziantep'teki oturumu başladı. "Arap Baharı ve Ortadoğu" başlığı altındaki oturuma ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Belçika, Tunus, Mısır, Fas, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya, Japonya ve Türkiye'den 100'ün üzerinde akademisyen, gazeteci ve uzman katıldı.
İstanbul'daki toplantının "Arap Baharı: İsyan mı, devrim mi?" başlıklı ilk oturumunu Radikal Gazetesi Yazarı Cengiz Çandar yönetti. Oturuma Almanya Heidelberg Üniversitesi'nden Prof. Aurel Croissant ile Birleşik Arap Emirlikleri Zeyd Üniversitesi'nden İbrahim Ghanem de katıldı. Cengiz Çandar, "Yaşanan sürecin Arap Baharı değil, Arap devrimi, Arap Ayaklanması olabileceğini" söyledi. Çandar, Türkiye'nin değişim dalgasının yanında durduğunu ve bu değişimi ancak değişerek yakalayıp, yönetebileceğine dikkat çekti. BAE Zeyd Üniversitesi'nden İbrahim Ghanem ise "Ben Mısırlı olarak Tahrir'de bulundum. Yaşanan isyandır. Arap dünyasında var olan diktatör rejimlerinin sorumlusu da Batı ve Avrupa'dır" değerlendirmesinde bulundu.
Toplantının ikinci günü oturumu Gaziantep Şehit Kamil Kültür Merkezi'nde yapıldı. Burada konuşan Oxford Üniversitesi'nden Dr. Philipp Amour, "Ayaklanmaların temel nedeni ülkelerin sosyo-ekonomik nedenleridir. Ama bu tek başına yeterli değildir. Mesela Cezayir ya da Fas'ta sosyo-ekonomik yapının daha kötü olmasına rağmen ayaklanmalar Tunus'ta başladı" diye ifadelerini kullandı.
Mehmet Ali Birand (Gazeteci - Yazar): "Araplarla Türkler arasındaki kopukluk AK Parti döneminde biraz ortadan kalktı. Arap dünyasına Türkiye'nin etkisi sınırlıdır. Türkiye Arap dünyasına liderlik edemez. Etmese daha iyi olacaktır. Türkiye, ABD'nin Irak'tan çekilmesinden sonra oradaki boşluğu doldurabilir mi? Emin değilim. Nükleer İran ile geleceğimiz nasıl olacak? Türkiye bugün diğer ülkelerin içişlerine karışıyor. Suriye'de bu oluyor, Mısır'da da bu oldu. Yarın Kürt sorunu kontrolden çıkarsa başkaları bize aynı şeyi yaparsa ne diyeceğiz? Türkiye gerçekten demokrasi mi? Bunun tam olarak olabilmesi için Kürt sorununun çözülmesi lazım. Ve bugünkü politka ile Türkiye demokratikleşemez ve Kürt sorununu çözemez."
İhsan Dağı (ODTÜ - Prof. Dr.): "Tunus ve Mısır'da yaşananların 'devrim' olduğunu düşündüm. Eski rejimler ülkelerine ne refah ne de huzur verdiler. Sadece yolsuzluk düzeni ürettiler. Bu nedenle halk üzerinde meşruiyetleri olmadı. Kimi Arap milliyetçiliğini kullandı kimi de petrol ile yönetimi satın aldı. Ama durum ortada... Yeni bir Ortadoğu kuruluyor. Batı'nın icadı Ortadoğu yıkılıyor, kendini inşa eden yeni Ortadoğu kuruluyor. Arap Baharı bence budur..."
