SON 10 GÜNÜ AİLESİYLE GEÇİRMİŞ
- Şehit Şentürk Aydınyer’in 23 yıllık eşi Semra Aydınyer, eşinin sürekli kendisine telkin ettiği gibi, kızlarıyla birlikte güçlü durmaya çalışıyor. Kaza olmadan önce eşinin bir görev için Ankara’ya geldiğini ve 10 gün izin aldığını anlatan Semra hanım,“3.5 aydır görüşmüyorduk. Her izninde bir iş çıkardı. Ama bu sefer öyle olmadı. Evde annesi, babası, bizimle güzel vakit geçirme imkanı buldu. Akşam onu havaalanına bıraktım. Vedalaştık. Ama dönemedi”dedi.
ŞEHİTLİĞE ALIŞTIRDI
ÇOĞU ZAMAN AYRIYDIK
- Eşinin görevi nedeniyle uzun yıllar ayrı kaldıklarını anlatan Semra hanım,“Zagreb’de askeri ataşeyken 1 yıla yakın görüşemedik. Şehit olduktan sonra yapılan ‘20 yıldır Ankara’da yaşıyordu’ haberleri beni çok üzdü. Çoğu zaman ayrıydık biz. Çünkü mesleği onun için çok kutsaldı. Bir arada olacağımız günleri sabırla bekledim. Çok büyük hayallerimiz vardı. Görevdeyken yalnız gittiği yerlere birlikte gidecektik. Ama olmadı”diye konuştu.
MÜTHİŞ BİR MİRAS
O GECE HİSSETTİM
- Şehit Albay Şentürk Aydınyer’in babası Himmet Aydınyer, meslek hayatı takdir ve taltiflerle dolu emekli bir polis memuru. Oğlunun hem Diyarbakır Polis Koleji’ni, hem askeri lise sınavlarını kazandığını anlatan Himmet bey, askerliği seçmesinde kendisinin etkili olduğunu söyledi. Gözü yaşlı baba,“Hep komutanlarından teşekkür mektubu aldım, birincilikle karnelerini getirdi. Göreve başladıktan sonra ben 2 yılda bir ya da 1 yılda bir oğlumun yüzünü ancak görebiliyordum”dedi. Şehit albay, izin için Ankara’ya geldiğinde babasına “3 günü beraber geçirelim baba” demiş ve öyle de yapmışlar:“Elazığ’a gideceği gece inince mesaj atmasını istedim. İçime bir korku düşmüştü. Gece 02.00’ye kadar mesaj atmasını bekledim. Biz vatan için yetiştirdik, vatan için şehit oldu. Vatan sağ olsun.”Şehit Aydınyer’in annesi Hurizat Aydınyer“Doyamadan gitti benim çocuğum. Ankara’ya geldiklerine çok seviniyordum, yarım kaldı. Hiçbir gün yüksek sesle konuştuğunu duymadım, bizleri hiç kırmadı”derken, polis kız kardeşi Pınar Bayrak ise“Birbirimize yıllardır hasrettik. Onun kardeşi olmaktan her zaman gurur duydum”diye konuştu.
Doktor olduğunu göremeyecek
Giderken dönüp yine öpmüş
- Ailenin küçüğü, 16 yaşındaki Özge Aydınyer ise babasına çok düşkün.“O da bana çok düşkündü sanırım”diyen Özge şunları söyledi: Ne desem yapardı. Bir sözüm yeterdi. Annemin izin vermediği şeylerde ondan izin alırdım. Hiçbir şeye hayır demezdi. Geçen yıl fen lisesini kazandım. Babamın istediği bir okuldu. Kazandığım zaman“Tamam sen de doktorsun”dedi. Tıp fakültesini kazanıp onu gururlandıracağım. Onu son kez göreve uğurlarken vedalaşıp sarıldık. Merdivenlerden iniyordu, ben tam kapıyı kapatacakken tekrar geldi, beni öptü ve gitti. Hiç böyle yapmazdı.
Kahramanlığı sınırları aştı
Şehit Şentürk Aydınyer, 1996’da Kara Harp Okulu’ndan piyade teğmen olarak mezun oldu. 1996-2000 yıllarında Bolu Komando Tugayı’nda görev yaptı. 2000-2003 yıllarında Isparta’da Piyade Er Eğitim Tugayı 40. Piyade Alayı’nda görev üstlendi. 2003-2006 arasında Kıbrıs’a atandı. Burada istihbarat subayı olarak 1 yıl 28. Mekanize Piyade Tümeni’nde, 2 yıl da insan istihbaratı açık kaynak istihbarat uzmanı olarak Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri’nde görev üstlendi.
Elazığ’da başladı, Elazığ’da bitti
BİRLİKTE GÖREV YAPTILAR
- Ben 1996-98 yılları arasında Hakkari Yüksekova’da Komando Tabur Komutanı’yken, 1997’de Yüksekova’ya geldiler.Dayı-yeğen 1 yıl orada birlikte görev yapmak nasip oldu. Şanlıurfa’da ikinci kez birlikte görev yapma şansı bulduk. Suruç’ta görev yaptığı sırada Süleyman Şah Türbesi’nin yenilenmesinde koordinasyon görevi üstlendi.O yıllarda PKK’lıların yoğun eylem yaptığı, Ayn El Arab bölgesinde 2011’de patlayacak Suriye savaşı öncesi PKK’lıların zemin hazırladığı zor bir dönemde başarıyla görev icra etti. Ben Osman generalle de 1996-98 yıllarında Hakkari Yüksekova’da 2 yıl birlikte görev yaptım. Elazığ’a giderken Şentürk’ün Osman Paşa’yla çalışacağı için çok sevinmiştim. Mekanları cennet olsun.