|

Bülent Ersoy'un rejime ikinci müdahalesi

Abdülkadir Selvi
00:00 - 27/02/2008 Çarşamba
Güncelleme: 01:25 - 27/02/2008 Çarşamba
Yeni Şafak
Bülent Ersoy'un rejime ikinci müdahalesi
Bülent Ersoy'un rejime ikinci müdahalesi

Rejime ilk müdahalesi, pembe nüfus cüzdanıyla olmuştu Bülent Ersoy'un. 12 Eylül'ün ilk yıllarıydı. İzmir Fuarı için askeri yönetimden binbir güçlükle izin kopartılmıştı. Ersoy Fuar'da hormonlu göğüslerini gösterince Ankara'dakilerin tepesini attırmıştı. Kenan Paşa'nın aklı bu işe yatmıyordu. Bir şeye aklı yatmadı mı yasaklardı. Ersoy'a da siyaset yasağı getirecek hali yoktu. Ona "Sahne yasağı" koydu. Bülent Ersoy için yasaklı yıllar işte böyle başladı.

Siyaset yasağından önce hapis yatmışlığı da vardı. Pembe nüfus cüzdanı alması da sorun olmuştu ama asıl müşkilatı cinsiyet değişimi için Londra Charing Cross Hastanesi'ne gitme konusunda yaşamıştı. Kenan Paşa uzun süre yurtdışına çıkışına izin vermemişti.

Bir türlü yıldızı barışmadı Kenan Evren'le. Yıllar sonra, "Marmaris'i çok seviyorum ama orada ünlü bir ressam var. Onunla aynı kaldırımlara ayak basmamak için Marmaris'i değil, Bodrum'u tercih ediyorum" diyecekti Bülent Ersoy.

Yurtdışına çıktı, cinsiyet değiştirip döndü bu kez "Pembe nüfus cüzdanı" sorunu ile karşı karşıya kaldı. Yargıtay üyelerinin bir kısmı bilirkişinin test edip onayladığı göğüs ölçülerini yeterli bulmuyor, bir başkası ise "bu iş göğüsle olmaz" diye diretiyordu. Ersoy da büyük paralar harcayarak avukatlar tutuyor, gazetelerde göğüslerinin ölçülerini yayınlatıyordu. Daha sonra siyaset dünyasını bir kasırga gibi sarsacak ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın soluğu mahkeme kapılarında almasına yol açacak iddialar işte o günlerin ürünüydü. Kenan Evren'in koyduğu sahne yasağını delmek için ünlü bir siyasetçinin kendisinden servet istediğini belirtip, "O şimdi bir partinin genel başkanı" demişti.

Tam da o artık bir jüri kadını demeye hazırlandığımız bir dönemde bu kez pembe cüzdana sığmayacak bir konu ile karşımıza çıktı. Dün Meclis'te partilerin grup toplantıları vardı. Liderlerin biri indi biri çıktı kürsüye. Grup toplantılarında liderler konuştu, kilitse Bülent Ersoy'un, "Başkalarının savaşı için doğurduğum çocuğu toprağa vermem" sözü oldu. Hatta DTP Grup Başkanı Ahmet Türk bile sınırötesi operasyona karşı eleştirisini ona sığınarak yaptı. Kürt siyasal hareketi Öcalan'a sığındı olmadı, Barzani'ye sığındı yaranamadı, kimi zaman Kemalizm'e de göz kırpmışlıkları oldu ama son olarak gelip Bülent Ersoy'a sığındılar. AK Parti grup toplantısının çıkışında bu konu bakanlara da soruldu. Bir kısmı güldü geçti, bir kısmı konuşmak istemedi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ise önce sustu, sonra "Boşuna üzülmesin. Zaten öyle bir şey olmaz" cevabını verdi.


16 yıl önce
default-profile-img