Kral Selman bin Abdülaziz ile telefon görüşmesinin ardından gazetecilere beyanatında, “Aklını okumak istemem ama benim anladığım bu işin ardında serseri (kendi başına hareket eden) katiller olabilir. Kim bilir, bu işin içi yüzü yakında ortaya çıkacak ama o (Kral Selman) iddiaları kesin olarak reddetti” diyen Trump’ın bu tavrı, Suud yönetimini korumaya hizmet ediyor. ‘Cinayeti kendi başına hareket eden kişilerin gerçekleştirdiği’ algısını yerleştirmeye çalışan Trump, olay günü Riyad’dan İstanbul’a gönderilen 15 kişilik suikast ekibinin içerisinde Prens Selman’ın yakın korumalarının da bulunduğu gerçeğini görmezden geldi.
ÖRTBAS EDİYOR
Zira 2 Ekim’de tarifeli uçakla İstanbul’a gelip akşam özel jetle Türkiye’den ayrılan 30 yaşındaki Muhammed Saad H. el-Zahrani, Prens Selman’ın yakın koruma subaylarından biri. Zahrani ile birlikte Kaşıkçı cinayetinde görev alanlardan Thaar Ghaleb T. el-Harbi de (31) yine Selman’ın koruması. Bir tören sırasında Selman’ın hemen arkasında görülen Kraliyet koruma görevlisi bu iki isim, Kaşıkçı’nın kaybolduğu günün akşamı Mısır’a giden özel jete binerek Türkiye’den ayrılmıştı. Trump’ın sözkonusu tavrını eleştiren Washington Post gazetesi yazarı Ishaan Tharoor, ABD Başkanının, Suudilerin cinayeti örtbas girişimine destek verdiğini kaydetti. Tharoor, ‘serseri katiller’ ifadesinin Kaşıkçı’nın sorgu sırasında ‘yanlışlıkla’ öldüğüne dair olası bir açıklamaya hazırlık olduğu, Trump’ın bu yolla Riyad yönetimine bir çıkış yolu sağlamaya amaçladığını öne sürdü.
