|

Çadır hayatının yükü de kadınların omzunda

Çadırlarda yemek yapan, bulaşık yıkayan kadınlar, deprem travması yaşayan çocuklarıyla ilgileniyor. İskenderun Muradiye’de 55 yaşındaki Hatice Gül, 3 çocuğuna hem analık hem babalık yapıyor. Zühre Tomak da her şeye rağmen nefes alabildikleri için mutlu olduklarını söylüyor.

Haber Merkezi
04:00 - 9/03/2023 Perşembe
Güncelleme: 03:42 - 9/03/2023 Perşembe
Yeni Şafak
Cemile Mansuroğlu.
Cemile Mansuroğlu.

Türkiye’yi sarsan “Asrın felaketi”nden etkilenen birçok kadın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü çadırlarda geçiriyor. Hatay İskenderun’daki Muradiye Mahallesi’nde kurulan çadır kentte yaşamını sürdüren kadınlar her türlü zorluğa göğüs germeye çalışıyor. Çadırlarda yemek yapan, bulaşık yıkayan kadınlar, deprem travması yaşayan çocuklarıyla ilgileniyor.

DAHA ÖNCE HİÇ KUTLAMADIM

Hatice Gül.

Çadır kent sakinlerinden 55 yaşındaki Hatice Gül, eşinin 20 yıl önce vefat ettiğini, 3 çocuğuna hem analık hem babalık yapmak zorunda kaldığını söyledi. Bugüne kadar hiç 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamadığını anlatan Gül, “Hiç kadınlar gününü kutlamadım ki hayatımda. Hiç kimse kutlamadı. Hiç kimse bir şey söylemedi. 55 yaşındayım. Çok şükür Allah’a çocuklarım, torunlarım yaşıyor, sıkıntım yok. Torunlarımın sağ olduğunu gördüm. O yeter bana. Hiçbir şeyim olmasa da o yeter bana” dedi.

BİR GÜN DEĞİL HER GÜN KADINIZ

Esentepe Mahallesi’ndeki evlerinden yara almadan kurtulan üç çocuk annesi Zühre Tomak da her şeye rağmen nefes alabildikleri için mutlu olduklarını anlattı. Tomak, komşularıyla dayanışma içinde olduklarını ve her günün kadınlar günü olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Kadın her zaman kadındır. Yani biz sadece o gün mü akla düşeceğiz? Kadın her zaman var. Hayat her zaman var.”

Cemile Mansuroğlu da ilk başlarda zor günler geçirdiğini, çadıra geçtikten sonra tüm ihtiyaçlarının karşılandığı için mutlu olduğunu söyledi.



#Deprem
#Çadırkent
#Hatay
1 yıl önce