İkinci 'Ergenekon' davasında 'İbrahim Şahin'den ele geçirildiği iddia edilen Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan'a yönelik tedhiş planında Eminönü hücresinin lideri olmak'la suçlanan tutuksuz sanık koruma polisi Kenan Temur, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Çapraz sorgusu yapılan Temur, özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in sorusu üzerine, 12 Eylül 2007 ile 24 Ekim 2008 tarihleri arasında tutuklu sanıklardan eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin'in korumalığını yaptığını söyledi. Temur, 2 kişi olarak Şahin'in korunmasında görevlendirildiklerini belirterek, tek başına Şahin ile hiçbir yere gitmediğini, Şahin ile hiç baş başa kalmadığını anlattı.
Pekgüzel'in, 'Şahin'den ele geçirildiği iddia edilen Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan ile ilgili tedhiş planında Eminönü hücresinin başında başkan olarak isminin yer aldığını' hatırlattığı Temur, bundan bilgisi olmadığını, Şahin ile irtibatının koruma görevi kapsamında olduğunu söyledi. Bu planda kendisinin altında sanıklardan Fatma Cengiz'in adının yer aldığını belirten Pekgüzel'e Temur, 'Fatma Cengiz'i tanımıyorum. Uzaktan, yakından alakam yok. Kayseri'ye gitmedim' dedi.
Pekgüzel'in 'Şahin, isminizi tedhiş planında yazdı. Bundan dolayı tutuklandınız. Şahin'e dava açtınız mı?' sorusuna Temur, dava sonuçlandıktan sonra yasal haklarını arayacağını kaydetti.
Poliste kendisine sorulan sorular doğrultusunda bu şekilde cevap verdiğini ifade eden Temur, ancak ortada kesinleşmiş bir şey olmadığını, davanın sonuçlanmasını beklediğini dile getirdi.
Temur, İbrahim Şahin ile birlikte Eminönü'ne gitmediğini ifade ederek, 'Eminönü sadece eşim ve çocuğumla gezmek için gittiğim yer. Hiç kimseyi, esnafı falan tanımam' dedi.
Temur, tedhişin kelime anlamını ve planda isminin yer aldığı iddianameyi okuduktan sonra gördüğünü ifade etti. Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese de 'Küçükyalı'daki aynı baz istasyonunda sizin, Oktay Yıldırım'ın, Muzaffer Tekin'in, Cihan Arık'ın, Tuncay Özkan'ın telefonu sinyal veriyor. Burada bulunma sebebinizi hatırlıyor musunuz?' diye sordu.
Temur, Küçükyalı'ya niçin gittiğini hatırlamadığını, sinyal olayının ise tesadüf olduğunu ifade etti. Özese'nin aynı soruyu yönelttiği Tuncay Özkan da Küçükyalı'da bulunma nedenini hatırlamadığını belirterek, 'Ben çok gezen bir insanım. Belki orada konferans vermeye gitmişimdir. Bir toplantı olabilir. Belki de şehir dışına giderken oradan geçmişimdir' diye konuştu. Bu sorunun ardından söz alan tutuklu sanık Mehmet Koral da o bölgede oturduğunu söyleyerek, 'Bahsettiğiniz yerlerde outlet alışveriş merkezleri, kafeler bulunuyor. Sosyal alanların bol bulunduğu bir mekan olduğu için insanların orada bulunması normaldir' dedi.
