|

Cesur olmazsak kaybederiz

Kızılcahamam kampında konuşan Başbakan Erdoğan partililere 'cesur olun' dedi. Erdoğan, 'Teşkilat olarak bize iftira atanlardan daha cesur olmak zorundayız. Alçakların cesareti kadar namusluların cesareti olmazsa kaybederiz' ifadelerini kullandı.

İlhan Toprak
00:00 - 4/11/2013 Pazartesi
Güncelleme: 23:03 - 3/11/2013 Pazar
Yeni Şafak
Cesur olmazsak kaybederiz
Cesur olmazsak kaybederiz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara-Kızılcahamam'da düzenlenen AK Parti 21. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanış oturumunda konuştu. Kampta yapılan istişarelerin, ülke, millet ve demokrasi adına hayırlar getirmesi temennisinde bulunan Erdoğan, konuşmasında parti teşkilatına 'cesaret' mesajı verdi. 'Onların görevi yakıp yıkmak, bizim görevimiz ise daha fazlasını yapmak. Onlar kışkırtmada o kadar yürekliyse, biz birleştirmede o kadar yürekli olmak zorundayız. Alçakların, şerefsizlerin cesareti kadar namusluların cesaretleri olmazsa o zaman kaybederiz' diyen Erdoğan, teröre, taşa ve molotofa başvuran kesimlere karşı teşkilatın 'hukuk içinde cesur şekilde mücadele etmelerini' tavsiye etti.

OMUZLARINDA EMANET YOK

'Onların omuzlarında milletin emaneti yok. Biz hem sorumlu olmak, hem de sancağı muhafaza etmek hem de onlardan daha cüretkar olup saldırılarına göğüs görmek zorundayız' diyen Erdoğan, 'Hukuk içinde kalmak, ağır başlı olmak ama aynı zamanda da cesur olmak zorundayız. Durarak olmaz. Hatta defansta kalarak olmaz, biz ofansif olacağız' diye konuştu. Erdoğan, şunları söyledi:

SEN YOKSAN BİR EKSİĞİZ

'30 Mart seçimlerine hazırlanıyoruz. Genel başkan yardımcılarımızdan bakanlarımıza, kadın kollarından gençlik kollarına, her kademedeki kardeşimin dikkatini çekmek istiyorum. Biz 2002'de milletin emanetini omuzladık. Biz menzile varmakla mükellef değiliz. Ama menzile giden yolda çok dikkatli olmak zorundayız. En küçük bir rehavet, Türkiye'nin eski Türkiye'ye rücû etmesine sebep olabilir. 'Ankara çalışıyor, genel merkez çalışıyor' diyerek ihmal bataklığına saplanan, 3 Kasım'daki emanete kastetmişlerdir. Eğer sen yoksan bir eksiğiz. Her kademedeki arkadaşım genel başkandan sandık müşahidine, bu teşkilat içinde en kritik noktadadır.'

Kerbela'dan öfke ve ayrışma çıkmaz

Başbakan Erdoğan, bugünün Hicrî takvimde Muharrem ayının 1'i olması nedeniyle İslam coğrafyasının çok önemli bir günü yaşadığını belirterek, 'Hicri 1435 yılına girerken, bu yeni yılın hayırlara vesile olmasını diliyorum' dedi. Miladi 680'de, Hicret'in 61. yılı Muharrem ayının 10'unda Hazreti Hüseyin ve Ehli Beyt'in Kerbela'da şehit edildiğini hatırlatan Erdoğan, 'Hz. Hüseyin, Kerbela'da, inandığı dava uğruna başını verirken, bize, kardeş kavgasının ne kadar büyük bir acı olduğunu da öğretti. Hazreti Hüseyin'in şehadetinden, Kerbela faciasından intikam, öfke, nefret, husumet, ayrışma çıkaranlar, kardeş katlinin caiz olduğu sonucunu çıkaranlar, açık söylüyorum, Hazreti Hüseyin'i anlamamıştır, Kerbela'yı anlamamıştır, Ehl-i Beyt'i hiç anlamamıştır. Hazret-i Hüseyin, kahramanca ruhunu teslim ederken, arkasında bir tefrika bırakmayı değil, kanla yazılmış bir ders bırakmayı temenni ediyordu' ifadelerini kullandı.

YENİ KERBELALAR YAŞANIYOR

İslam topraklarında yeni Kerbela'ların yaşandığını söyleyen Erdoğan, Suriye'de 130 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini, 600 bini aşkın insanın da Türkiye'Ye sığındığını hatırlattı. Esed'e 'Şam'daki Yezid kendi halkına ölüm gönderiyor' diyen Başbakan, 'Birileri bize 'susun, konuşmayın' diyor. Allah aşkına, susarsak yarın biz Hz. Hüseyin'in yüzüne nasıl bakarız? Bizim safımız bellidir. Biz Yezid'lerin tarafında olmadık. Bundan sonra da Hz. Hüseyin'in yanında olacağız' diye konuştu.


10 yıl önce