|

Demokrasiye gölge yabancıları kaçırır

Hutchison Holding Grup Başkanı Meredith: Asya'nın Avrupa'ya ticareti İzmir Limanı üzerinden geçecek. Global Holding Başkanı Mehmet Kutman: Demokrasi yara alırsa yabancı kaçar, Türkiye Arjantin'e döner

Selçuk Geçer
00:00 - 24/05/2007 Perşembe
Güncelleme: 01:36 - 24/05/2007 Perşembe
Yeni Şafak
Demokrasiye gölge yabancıları kaçırır
Demokrasiye gölge yabancıları kaçırır

İzmir Limanı'nın özelleştirme ihalesini kazanan Hong Konglu Hutchison Holding'in Grup Başkanı John Meredith, ticaretin geleceğini Asya ve Avrupa merkezli gördüklerini belirterek Türkiye'nin Avrupa'ya uzanacak ticarette öneminin büyük olduğunu kaydetti. Dünyanın en büyük limanlarından olan Hong Kong Limanı'nı Türk basın mensuplarına tanıtan Meredith, yıllar önce kendisinin kaptan olarak Türkiye'ye geldiğini ve etkilendiğini anlattı. Türkiye'nin konumunun çok özel bir yere sahip olduğunu dile getiren Meredith, "Türkiye'ye gelmiş ve etkilenmiştim ama şimdi herşey çok daha farklı. İstanbul hala dünyanın en ilginç, en eşsiz konumlarından biri. O güzel konum güçlü bir ekonomiyle, birinci sınıf oteller hizmet sektörleriyle büyük binalarla donatılmış durumda" dedi. Ticaretin merkezini Avrupa ve Asya merkezli olarak gördüklerini vurgulayan Meredith, "Bu girişim uzun üretim zincirini kısaltacak bir girişim. Özellikle Asya'dan Avrupa'ya uzanacak ticarette Türkiye'nin rolü önemli olacak" dedi. Ege İhracatçılar Birliği Limaş Yönetim Kurulu Başkanı Servet Eröcal ise Türk ihracatçısının İzmir Limanı'nda yüksek navlun ödediğini anlattı. Bulgaristan Limanlarından ABD'ye 20'lik konteynerlerle mermer gönderenlerin konteyner başına 1000 dolar, İzmir'den yükleme yapanların ise ayda 5 milyon dolar fazla ödeme yaptığına dikkat çeken Eröcal, "Navlunlar yüksek diyoruz. Özelleştirme süreci 49 yıllığına olduğuna göre İzmir Limanı'nın özelleştirilmesi sonucu çok milyar dolarlar navlundan tasarruf olacaktır. Bu da ihracatçının rekabet gücünü olumlu etkileyecektir" dedi.

KAPASİTE 3,5 KAT

Türkiye'nin ihracatının 85 milyar dolar olduğunu, bu rakamın Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023 yılında 500 milyar dolara çıkarılmasının hedeflendiğini vurgulayan Eröcal, ihracata dayalı kalkınma modelini seçen Türkiye'nin bu amacına ulaşabilmesi için limanların kapasitesinin artırılmasına gerek olduğunun altını çizdi. Eröcal, şöyle konuştu: "Özelleştirme sonucu şartname gereği yapılacak yatırımlar İzmir Limanı'nın kapasitesini 3,5 kat artıracak. 2006 yılında 847 bin olan 20'lik konteyner sayısı 2,7 milyona kadar yükselecek. Yaptığımız projeksiyonlar bunu gösteriyor. Hong Kong Limanı'nda yılda 22,5 milyon konteyner elleçleniyor. Türkiye'de ise 4 milyon. Neredeyse ülke kapasitesinin 5 mislinden daha fazlası. En büyük limanımız olan İzmir'inkinden ise 25 kat daha fazla. Özelleştirme, ihracatımızın ve de ithalatımızla birlikte dış ticaretimizin gereksindiği "liman kapasitelerine ulaşmak amacına" hizmet edecektir. Türk ihracatçısının rekabet gücünü artıracak şekilde navlun tasarrufu sağlayacaktır. Türkiye döviz kazanacaktır. İzmir'e özgü 15 Eylül 2004'den bu yana ödediğimiz sıkışıklık zammından kurtulabiliriz. Hutchison tek başına 59,3 milyon konteyner elleçliyor. Türkiye'de ise toplam 4 milyon elleçleniyor. Burada üzülüyoruz. Bu üzüntüden kurtulmamız lazım."


Yabancı sermaye giderse Arjantine döneriz

İzmir Limanı ihalesine Hutchison ile birlikte giren Global Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman ise İzmir Limanı konusunda herhangi bir sıkıntının yaşanacağını düşünmediklerini ancak kesin onay gelene kadar her hangi bir açıklama yapmayacaklarını söyledi. Kutman kısa süre önce yaşanan siyasi gerginlik konusunda ise "Türkiye'de sadece borsada 82 milyar dolarlık yabancı sermaye portföyü bulunuyor. Ayrıca Türkiye son yıllarda ciddi oranda doğrudan yabancı sermaye akışına sahne oldu, daha önemlisi Türkiye'ye gelmeyi bekleyen ancak siyasi gerilimlerden dolayı beklemede kalan yabancılar sözkonrusu. Bu anlamda herkes bir takım açıklamaları yaparken çok daha dikkatli davranmalı ve ekonomiyi sıkıntıya sokacak davranışlarda bulunmamalı. Demokrasinin devamlılığı hem bizim hem yabancı yatırımcılar için çok ama çok önemli. Yabancı yatırımcı güvende olduğu ortamda olmak

ister. Her hangi bir kriz ortamı yüksek risk anlamına gelir. Demokratik süreçte herhangi bir tıkanıklık tedirginlik yaratır. Halk kendi kararlarını kendisi verebilecek kapasiteye sahip. Yabancı sermayede Türkiye'nin artık bu noktada olduğunu düşünerek yatırım yapıyor. Düşünsenize 82 milyar dolarlık portföy yatırımı ve gelmeyi bekleyen onlarca milyar dolarlık yabancı sermaye. Ciddi büyüklükte paralar ve bu büyüklükte para sahebe olanlar yatırımını riske etmek istemez. Bir şekilde etkilenirse aniden yön değiştirir ve zarar etmek pahasına Türkiye'den kaçar.Bu kaçış çok önemli sorunları beraberinde getirir. Borsa düşer, faizler yükselir, enflasyon kontrolden çıkar. Böyle bir durumda Arjantin'den beter oluruz" dedi. Mehmet Kutman Kazakistan'da gerçekleştirilen uranyum arama faaliyetleri için ise aramalarda istenilen noktaya daha gelinmediğini ancak çalışmaların devam ettiğini söyledi.




17 yıl önce