Foça'daki Gençlik Merkezi, Urla'daki TCDD tesisleri, Gümüldür'deki Merkez Bankası ve DSİ tesislerine ilk etapta 700 depremzede yerleştirilirken, İzmir Valiliği ve kaymakamlıkların koordinesinde depremzedelerin her türlü sağlık, barınma, gıda ve eğitim ihtiyaçlarının karşılanması için planlamalar yapıldı.
DSİ Gümüldür Sosyal Tesisleri Müdürü Erdoğan Dursun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tesislerine 8'i küçük yaşta 46 kişinin yerleştirildiği söyledi.
Tesisin önümüzdeki günlerde gelecek vatandaşlarla birlikte toplam 100 depremzedeyi ağırlayacağını, buna yönelik hazırlıkları sürdürdüklerini dile getiren Dursun, şu bilgileri verdi:
'Misafirlerimizin rahat şekilde konaklamaları için her şeyi yapacağız. Vatandaşlarımıza konaklama, yemek imkanları sunuldu, sağlık taramaları yapıldı. Okul çağında 11 çocuğumuz var. Taşımalı sistemle eğitimlerini sürdürmeleri planlanıyor. Küçük çocuklarımız için kreş imkanı sunacağız. Rehber öğretmenler ve psikiyatristler, çocuk ve yetişkin depremzedelere psikolojik destek vererek, yaşadıkları olaydan uzaklaştırmaya çalışacak. Depremzedelerimiz için sosyal ve kültürel faaliyetler de yürüteceğiz. Rahat etmeleri için her koşul hazırlanıyor.'
Dursun, depremzedelerin İzmir kent merkezine ulaşımı için servis hizmeti vereceklerini de söyledi.
Tesise eşi, çocukları ve bazı yakınlarıyla yerleşen Fatih Yüktaşır, deprem nedeniyle evlerinin zarar gördüğünü, komşularından ölenler olduğunu söyledi.
Depremlerin ardından çadırda kalamadıklarını, devletin kendilerine imkan tanıyarak sosyal tesislere yerleştirildiğini anlatan Yüktaşır, 'Buradaki insanların ilgileri, sevgileri yetiyor. Esnafım, burada da imkan olsa çalışırız. Buranın işlerini yapalım, bir katkımız olsun' dedi.
Fatih Yüktaşır'ın kardeşi Adem Yüktaşır da Van il merkezindeki evlerinin ilk depremde oturulamaz hale geldiğini söyledi.
'Allah kimseyi bu şekilde sınamasın' diyen Yüktaşır, yaşadıkları ve kendilerine sunulan imkanları şöyle anlattı:
'Devletimiz bizi buraya yerleştirdi. Allah razı olsun. Şükürler olsun; ayakta kaldık. Ölen vatandaşlarımıza Allah rahmet etsin. Depremden sonra ülkemizde kucaklaşma oldu. Türkiyemizin kucaklaması bizi sevindir. Herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Depremin ardından 4-5 gün dışarıda kaldık, çadır alamadık. Arabada yattık, dışarıda yaktığımız ateşle ısındık. Yağmur, soğuk kar vardı, şartlar çok ağırdı. Biz de memleketimizden mecburen ayrılarak buraya geldik.'
Kendi ailesinden ölen olmadığını, ancak yakın bir arkadaşının ailesinden 26 kişiyi birden kaybettiğini anlatan Adem Yaktaşır, 'Depremler üst üste yaşanınca çok insan göç etti. Şimdi kalan diğer insanları düşünüyoruz. İdareciler ve tesis görevlileri burada bize en iyi şekilde yardımcı oluyorlar. Ailem, annem, kız kardeşim, ağabeyim, hepimiz geldik. Güzel bir ortam bulduk. Bizleri kucaklayıp sarıyorlar. O anları hatırlamamamız için ellerinden gelini yapıyorlar' diye konuştu.
Önümüzdeki süreçte iş imkanları yaratılması halinde çalışmak istediklerini dile getiren Yüktaşır, eşi, 3,5 yaşındaki kızı Sude, 10 aylık kızı Hilanur ve yakınlarıyla birlikte acı olayların ardından güvenli ve sıcak bir ortamda birarada olmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Aileden Rabia Yüktaşır da deprem anını anlatırken, 'Alımıza gelen tek şey ölümdü. Her şeyi unutup sadece hayata tutunmayı bekledik' diyerek, kendilerine el uzatan herkeste teşekkür etti. Genç kız, 'Şimdi mutluyum' dedi.
Kalp hastası depremzede Yadigar Küçüközer de depremin ardından önce nereye gideceklerini bilmediklerini, ardından akrabalarının yaşadığı İzmir'e geldiklerini söyledi.
Ailesiyle birlikte sosyal tesise yerleştiklerini anlatan Küçüközer, duygularını şöyle dile getirdi:
'Şimdi devletimiz bizi sığındırdı. Depremde neredeyse öldük, tekrar geri geldik. Çok zor durumdaydık, her şeyi burada bulduk. Yatağımız, televizyonumuz her şey mevcut. Sıcak bir ortamdayız. Yemeğimiz önümüzde, başka ne isteyeceğiz? Yüzümüz burada gülüyor ama aklımız Van'da. Hepimiz kardeşiz. Van'da kalan insanlarımız için de 'Oradakiler ölmüş kalmış, biz burada iyiyiz' demiyoruz. Aynı acıları yaşıyoruz.'
Eşi, kızları ve damatlarıyla sosyal tesislere yerleşen depremzede Mevlüt Değer de depreme Van il merkezinde 7 katlı sitenin en üst katındaki dairelerinde yakalandıklarını, evin hasar gördüğünü, 4-5 gün dışarıda kaldıktan sonra kentten ayrıldıklarını söyledi.
Birkaç gün Afyonkarahisar'da öğrenim gören oğlunun yanında kaldıklarını, yeniden Van'a dönerken yolda ikinci depremi öğrenmeleriyle İzmir'de akrabalarının evine geldiklerini dile getiren Değer, şunları söyledi:
'Depremde evimiz yıkılmadı ama hasarlı. Depremin şokundan dolayı korkudan hiçbir eşyamızı alamadık. Evlere giremedik ve 4-5 aile naylondan yaptığımız çadırlarda birarada kaldık. İzmir'de ev kiralayarak eşyayı aldırtmak istedik ama eve kimse giremiyor. Valiliğe müracaat ettik. Allah razı olsun yer verdiler. Bizi yerleştirdiler. Şükranlarımızı sunarız devlete ve bütün yetkililere. Orada parçalarımız kaldı. Gelemeyen akrabalarımız var. Yeğenlerim, kız kardeşim, çevrem orada. Onlar için her dakika üzülüyoruz. Elimizden bir şey gelmiyor.'
Van'daki koşulların düzelmesini umduklarını, ancak bunun zaman alacağını belirten Değer, 'Esnafım. Alacağım, borçlarım, işim var ama her şeyi bıraktık geldik. Yaşadığımız yer orası, dönmeyi istiyoruz ama hemen olmayacağını biliyoruz' diye konuştu.
Gümüldür sahilinde bulunan DSİ tesisindeki depremzede aileler, bir yandan yaşadıkları acıları, korkuları biraz olsun unutmak ve vakit geçirmek için sahilde ve sosyal alanlarda gezintiye çıkarken, bir yandan da yeni umutlarını dile getiriyorlar.
