Yaklaşık 5 metre eninde ve 39 metre uzunluğundaki köprünün, o dönemde Akçakoca Limanı'ndan gemi ticaretiyle getirilen malların kente ulaştırılması için Tabak Deresi üzerine kurulduğu ve bölgenin Osmanlı hakimiyetine geçmesinden sonra da aynı amaçlı kullanıldığı düşünülüyor.
Düzce İl Kültür ve Turizm Müdürü Resul Taştan, yaptığı açıklamada, bölgenin kültürel miras açısından çok zengin olduğunu ve köprünün tarihinin milattan önce birinci yüzyıla uzandığını söyledi.
"Yüzyıllarca dayanması sağlanmış"
Köprünün en önemli özelliklerinden birini harçsız yapılması olduğuna değinen Taştan, Taşların hepsi birbirine geçirilerek veya kurşun ya da demir dökülerek birbirine bağlanmış bu şekilde de yüzyıllarca dayanması sağlanmış" dedi.
Taştan, "Çevre halkı 1960'lı yıllarda köprünün bir bölümünün kullanıldığını belirtiyor. Daha sonraki yıllarda selden etkilenmiş. 1975 yılında ise Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu tarafından tescil edilmiş köprümüz. Köprünün kazı ve projeleri kurulda onaylandı. Ayrıca köprümüz Konuralp'ten Akçakoca'ya giden yolun parçası. Tabak Deresi arasındaki bağlantı yerleri bu sene çelikle bağlanarak altı güçlendirilecek ve sele dayanıklı hale getirip tamamlamayı düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.