|

‘Edep Ya Hu’ hattını evine assam

AK Parti Sürekli Eğitim Merkezi'nde ilk dersi Başbakan Davutoğlu verdi. Kadınlara yönelik çirkin ifadeler kullanan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu 'edepli olmaya' davet eden Başbakan, "Mümkün olsa önce Kılıçdaroğlu’ndan başlamak üzere bütün evlerin baş köşesine ‘Edep Ya Hu’ hattını yerleştirmek isterdim" dedi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 11/04/2016 Pazartesi
Güncelleme: 05:37 - 11/04/2016 Pazartesi
Yeni Şafak

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti İstanbul İl Teşkilatı ve ilçe teşkilatlarında görev yapanların, kişisel ve mesleki gelişimine yönelik eğitim programlarının planlandığı AK Parti Sürekli Eğitim Merkezi'nin (AKSEM) ilk dersini verdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz günlerde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu ile ilgili edep dışı ifadelerini hatırlatan Davutoğlu, AK Parti hareketi için en önemli kavramın 'edep' olduğunu belirterek, “Mümkün olsa önce Kılıçdaroğlu'ndan başlamak üzere bütün evlerin baş köşesine 'Edep Ya Hu' hattını yerleştirmek isterdim. Bütün siyasi partilere, okullara, bütün mekanlara 'Edep Ya Hu'. Hat, kelamın kalemle kemale ulaştığı sanatın adıdır" dedi. Gençlere tavsiyelerde bulunan Davutoğlu, “Edeple muamele edeceğiz. Başkası bırakın hakaretle muamele ederse ona edep dersi vereceğiz. Diyeceğiz ki, kötü söz size, iyi söz bize. Hakaret size yakışır, güzel söz bize yakışır. Kadına karşı, çocuğa karşı sözle taciz size yakışır, yetimin başını okşamak, kadına onurla davranmak bize yakışır" ifadelerini kullandı.





Davutoğlu şöyle konuştu:



KUTLU YÜRÜYÜŞÜN ADIYIZ BİZ

“AKSEM, Türkiye'de hiçbir siyasi partinin düşünemediği, hayata geçiremediği yeni ve büyük bir hamle. İlk kez bir siyasi parti, kendi üyelerini eğitmek ve kendi üyeleri dışında bütün halka açık faaliyetlerle, siyasi hayatı daha sağlam temellerle inşa etmek üzere yola çıkıyor. Bizim siyasetimiz, temelde bilgiye, irfana, hikmete ve ahlaka dayanır. AK Parti ilklerin hareketidir, büyük hamlelerin adıdır. AK Parti herhangi bir siyasi konjonktürde çıkmış ve belli bir zamana hapsedilebilecek bir hareketin adı değil, tarihten geleceğe yürüyen kutlu bir yürüyüşün adıdır."



KIYAMETE KADAR BURADAYIZ

“AK Parti, millidir, yerlidir, bu toprakların ürünüdür. Türkiye Cumhuriyeti'nin gerçek muhtevası itibariyle, İstiklal Savaşı'nı ortaya koyan değerler ne ise o değerlerin sözcüsüdür, takipçisidir. Gerçek cumhuriyetçi biziz, gerçek milli biziz, gerçek demokrasinin sözcüleri biziz. Bu gelenek içinde o tek parti bürokratik elitizmine karşı 'Yeter söz milletindir' diyen Adnan Menderes çizgisinin de bugünkü temsilcisi biziz. 28 Şubat'ın karanlık günleri, cumhuriyetçi, demokrat, milli çizgiye karşı elitist, vesayetçi ve darbeci bir yaklaşımın ürünüydü. 28 Şubat'ın bin yıl sürecek iddiasına karşı 'Biz kadimin temsilcileriyiz ve kıyamete kadar buradayız' diyen çizginin adı AK Parti'dir."



ÖZÜMÜZÜ KAYBEDERSEK TEHLİKE BAŞLAR

"O günlerde birileri, başka ülkelerin adreslerini göstererek, 'İstiyorlarsa şu ülkelere gitsinler' diyordu. Bilmiyorlardı ki, biz buraya geçici bir bağla bağlı değiliz. Biz bu ülkenin asli sahipleriyiz. Bizi yıkacak tek şey vardır. O da siyasetteki ahlaki özümüzü kaybetmek. Biz terörün zulmünden, biz yedi düvelin saldırmasından, biz bize dönük her türlü komploları yapan paralel çetelerden, biz bütün bu hareketi durdurmak isteyen vesayetçi odaklardan korkmayız, çekinmeyiz; onların her saldırısı bizi daha güçlü kılar ama ahlaki özümüzü kaybedersek ama bizi siyasete 28 Şubat'ın zor şartlarında direnirken sahip olduğumuz o devrimci ahlaki ölçüleri kaybedersek emin olunuz tehlike o zaman başlar. Açık ve net söylüyorum. Bizim aramızda şahsi menfaat, çıkar hesabı yapanların yeri yoktur ve olmayacaktır."





'Okuyup Türk olacağım' diyen Suriyeli

Çanakkale Savaşı'nda mazlum milletlerin sembolü olan al bayrağın bugün de Hindistan'dan Afrika'ya kadar aynı anlamı ifade ettiğini belirten Başbakan Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde Suriyeli bir çocuğun Türk doktorla olan şu diyaloguna dikkat çekti: “Suriye'den gelen bir çocuğa bir doktor hanımefendi, insani yardım kampanyasına gittiğinde, başını okşuyor kampta. 'Okula gidiyor musun?' diyor. Suriyeli çocuk 'Evet' diyor 7-8 yaşlarında. 'Peki okuyunca ne olacaksın' diyor. Suriyeli çocuğun verdiği cevap ilginç. 'Okuyunca Türk olacağım, büyüyünce' diyor. Onun için Türk olmak vicdanlı olmak, adaletli olmak, merhametli olmak, şefkatli olmak demek. 14 yıl önce bırakın mazlum coğrafyaya yardım etmeyi, bırakın 3 milyon mülteci kardeşini evinde ağırlayabilmeyi, kendi işçisine, esnafına helal rızk sunamayan aciz bir devlet vardı. 14 yıl önce bu ülkenin vakur insanları dünyada başı eğik dolaşıyorlardı, çünkü borç isteyen bir Türkiye vardı. Çünkü deprem olduğunda İstanbul'dan, Ankara'dan bu iki büyük şehrin ortasındaki Sakarya'ya ulaşamayan, aciz bir devlet vardı."



Hodri meydan dedik, kayboldular

Milletvekillerinin fezlekelerini tek seferde yürürlüğe sokmak için adım attıklarını hatırlatan Davutoğlu, muhalefet partilerine bu konuda 'hodri meydan' dediklerinde hiçbirinin meydanda kalmadığını belirtti. Başbakan, “Hiçbiri meydan da kaldı mı? Kalamadılar. Anayasa geçici madde değişikliğini Meclise sunuyoruz. Ortada CHP var mı? Yok. MHP var mı? Yok. HDP var mı? Yok. Ama biz bu ahlaki, vicdanı esas üzerinde bu meydandayız, bu meydanda kalacağız, Allah'ın izniyle" diye konuştu.



#​Başbakan Ahmet Davutoğlu
#gündem
#politika
8 yıl önce